Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selam

Ben sırat köprüsünün var olup olmadığını çok merak ediyorum. Kur'an da böyle bir şeyden bahsetmiyor. bu konuda sadece hadisler var. bunların da doğruluğundan şüpheliyim. Çünkü sırat köprüsünün Sümer dininde de olduğunu okumuştum bir yerde. bu konuda görüşlerinizi bekliyorum.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Atakan,

Din konusunda Allah'ın kitabının yeterli olduğuna inanıyorsan ve Kuranda böyle birşeyden bahsetmediğinden de eminsen,

sırat köprüsünün olup olmadığı sorunun cevabı verilmiş oluyor.

Eğer ki din konusunda Allah'ın kitabı yeterli olmuyorsa, bu durumda sırat köprüsünden önce bu "yeterlilik" üzerinde durulması gerektiği kanaatindeyim.

muhabbetle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selamlar

Allahın dininde olmayan şeyleri Allaha mal etmek Allaha yalan iftıradır. Sırat koprusu geleneksel bir inanıştan başka bir şey değildir. İnsanları böyle saçma sapan şeylerle korkutup bu konuyu inanç halıne getirenlere yazıklar olsun. Bu ayetlerden sadece haram konusu işleniyor diye düşünmeyin Allaha mal ettikleri her inanış Allaha yalan iftıradır.

7/33-De ki: “Rabbim ancak, açık ve gizli çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah’a ortak koşmanızı ve Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.”

2/80-Bir de dediler ki: “Bize ateş, sayılı birkaç günden başka asla dokunmayacaktır.” Sen onlara de ki: “Siz bunun için Allah’tan söz mü aldınız? -Eğer böyle ise, Allah verdiği sözden dönmez-. Yoksa siz Allah’a karşı bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz

Dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı, Allah’a karşı yalan uydurmak için, “Şu helâldir”, “Şu haramdır” demeyin. Şüphesiz, Allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşa eremezler.

	De ki: “Allah’ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helâl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki: “Bunun için Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamlar

Bu konu hakında sırat koprusu yanında kıldan ince kiliçtan keskin kopru var. Bundan geçmekte çok zor geçtin geçtin geçemediysen ateşi boyladın. Bu ne saçmalık bu ne rezillik anlamadım gitti nerden çıkarmışlar, nerden uydurmuşlar kimse bilmez. Acaba bunu uyduran kişi bunları yaşamıştamı yazmış ne kotu uydurupta yazmış. Allahtan ahıtmı almış. Allah onları kahretsin.

Beyinsizlikleri yüzünden bilgisizce çocuklarını öldürenler, Allah’ın kendilerine verdiği rızkı -Allah’a iftira ederek- haram sayanlar, mutlaka ziyan etmişlerdir. Gerçekten onlar sapmışlardır. Doğru yolu bulmuş da değillerdir.

Bir de cinleri Allah’a birtakım ortaklar yaptılar. Oysa onları O yarattı. Bilgisizce Allah’a oğullar ve kızlar da uydurdular. O, onların niteledikleri şeylerden uzaktır, yücedir.

Yine (erkek ve dişi olarak) deveden iki, sığırdan da iki. De ki: “İki erkeği mi haram kıldı, iki dişiyi mi? Yoksa iki dişinin rahimlerinde bulunan (yavru)ları mı? Yoksa Allah size bunları haram ettiğinde, orada hazır mı idiniz!?” İnsanları bilgisizce saptırmak için Allah’a karşı yalan uyduran kimseden daha zalim kimdir? Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.

selam ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

tabiki sırat köprüsü yoktur.hiççççç düşünme güzel kardeşim.

derhal hadis dinini terket.Kuran dinine dön.o zaman asla bu sorular aklına gelmez.çünkü o hadis denilen uydurmalar Peygamberimizin ağzından bu dine sokulan hurafelerdir.Peygamberimiz bize miras olarak hadisleri değil Kuranı bırakmıştır.

lütfen o dini terket güzel kardeşim.inan çok tehlikeli olabilir.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamlar,

İslama Emeviler devrinde  özellikle  Mervan bin Hakem, Abdülmelik ve Velid devirlerinde  yahudi, Hristiyan ve Zerdüştlerden çok şey aktarıldı. Bu aktarılanların dinsel temelini kurmak için hadisler uyduruldu. Kurandaki bazı kavramların içi boşaltıldı.

Miraç, Namazın 5 vakit oluşu, sırat köprüsü, peygambere mağarada bir melek vasıtasıyla vahiy gelmesi bunlar Zerdüştlükten gelmedir. Zerdüşte de 30-40 yaşlarında peygamberlik gelmiştir. O da bir mağara da kendi tanrısına ibadet etmekteyken bir melek gelir. Onun peygamber olduğunu söyler. Sonra onu alır Miraç a çıkarır. Tanrıdan dininin buyruklarını alır. Zerdüşt dinin de de 5 vakit namaz vardır. Bu sitede zerdüştlükle ilgili yazılar çıkmıştı. O yazıları da inceleyebilirsiniz. 

Zerdüştlük dininin içinde olan bu olaylar sanki Hz. Muhammedin başına gelmiş gibi hadisler şeklinde yazdılar. Şamdaki Mervan, Abdülmelik ve Velid in Yahudi, Hristiyan ve Zerdüştlükten gelme danışmanları  İslama kendi dinlerindeki bir çok kavramı soktular.

Yahudiler israiliyyatı (tevrat kıssalarını), detaycılığı  (farz, sünnet, mendup, müstehap, haram, mekruh vb) , Hristiyanlar Şefaat kavramını, (Hz. İsa kendine inananları kurtaracak, Hz. Muhammed sünnetlerini yerine getirene şefaat edecek vb. )  ve Zerdüştler ise miraç, namaz vakitlerini ve sırat köprüsü (aslı çimvat köprüsüdür.)  inancını sokmuştur. 

Namazın şekli konusunda Bazı yahudi, Hristiyan mezhepleri bizim kıdığımız namaza benzer namaz kılıyordu. (Yemen yahudileri, Mısır Hristiyanları) Bu mezheplerin yaşayan üyeleri hala namaz kılıyorlar. Bunları Murat Matrak isimli bir arkadaş bunların youtube  Linkini vermişti.

http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=4546&PN= 1&TPN=323

 Zerdüştlerin 5 vakit namazı var. Hinduların  Surya namaskar diye (güneş eksersizleri) var. 12 adet tanrıları için her sabah 12 adet yaparlar. Yoga ile ilgilenenler de bunları yaparlar. 33 kere yaparsan günlük spor olarak yeterlidir. Başka hiçbir şey yapman gerekmez.

Ben Kuranda açıkça tariflenmeyen, olmayan şeylerin hep bu kültür etkileşimi sonucunda dine sokulduğuna inanıyorum. Hakkı Yılmaz  Hocanın sitesinde de Salat kavramının Namaza indirgenmesinin bu baskıcı yönetimler eliyle olduğu anlatılmakta.

http://www.tebyinulkuran.com/index.php?page=salatvenamaz#Sal atinNamazlasmasi

Mervan bin Hakem, Abdülmelik, Velid dönemleri ve bu dönemin komutanı Haccac bin Yusuf, bunlar  harplerde bütün Sahabeyi yok ettiler. Peygamber devrini bilen bir tane adam bırakmadılar. Velid den sonra gelen Ömer bin Abdülaziz devrinde de Şihab ez zühri ve ibn-i İshak tarafından Hadisler toplandı. Yazıldı ama kayboldu. Ama bu hadisler belki sözel olarak halkın diline doladılar. Sonrada Abbasiler devrinde Çoğu İran Asıllı ve İran kültürlü  Buhari, Müslim, Nesei, Tirmizi, Ebu Davut ve ibn-i Mace tarafından Kütüb-i Sitte yazıldı.. Üstüne Ahmet bin hanbel in Müsned  ve imam Malik in Muvatta isimli eserleri yazıldı. Bu eserler Yahudi, hristiyan ve zerdüşt ve cahiliyye arap kültürünü dinin içine koydular. 

Yakın zamana kadar din Hadisten ibaretti. Kur�an öyle herkesin anlayamayacağı, Arapça okunan, okuması çok sevap bir kitaptı. 1926 ya kadar bir Allahın kulu da yahu bu kitabın içinde ne yazıyor demedi. 1970 lere, hatta 80 lerin başına kadar meal okuma yaygınlaşmadı. 

Bugün  meal okuyan, Aklını işleten, ayetleri hadisleri tartışan, çevirileri eleştiren, körü körüne inanmayan, uydurulan değil, indirilen dini arayan geniş bir kitle var çok şükür.