Kül_yutmaz Newbie
Katılma Tarihi: 22 eylul 2007 Gönderilenler: 7
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Osho nun konusmalarindan alintilar;
Her
zaman yaşam nehriyle birlikte git. Asla akıntıya karşı gitmeye,
nehirden hızlı akmaya çalışma. Sadece mutlak bir rahatlık içinde, her
an kendini yuvada, rahat ve varoluşun içinde huzurlu hissederek git.
Unutmaman
gereken şey yaşamın kısa değil sonsuz olduğu ve bu yüzden de aceleye
hiç gerek olmadığıdır. Acele etmek yalnızca bir şeyleri kaçırmana neden
olur. Varoluşun acele içinde olduğunu gördün mü hiç? Mevsimler
zamanında gelir, çiçekler zamanı gelince açar, ağaçlar hayat kısa diye
hızla büyümek için koşuşturmazlar. Tüm varoluş yaşamın sonsuzluğunun
farkında gibi görünür. Biz hep buradaydık ve hep burada olacağız;
tabi ki aynı biçimlerde, aynı bedenlerde değil. Yaşam evrimleşmeye,
daha yüce evrelere erişmeye devam ediyor. Ama bunun bir sonu olmadığı
gibi, bir başlangıcı da yok. Başlangıçsız bir yaşamla, sonsuz bir
yaşamın ortasında var oluyorsun. Daima bu iki taraflı sonsuzluğun
ortasında yer alıyorsun. Varoluşun gizemlerini soruşturmaya
bıraktığın anda varoluş kapılarını sana açar, seni buyur eder. Ve
varoluşun gizemlerine bir misafir olarak girmek onurlu bir şeydir.
Doğaya saldırmak, doğayı zorlamak ise barbarlıktır. Altın gelecek işte
bu olacaktır; bilim varoluşla bir mücadele veya çekişme yerine bir aşk
ilişkisine girdiğinde; onunla tezat olarak değil, derin bir ahenk,
derin bir dostluk içinde var olabildiğinde.
OSHO-Altın Gelecek (Golden Future)
Din insanların anladıkları şey değildir. Din Hıristiyanlık değildir. Hinduizm değildir. Müslümanlık değildir. Dünyada
varolan tüm dinler -ki sayıları hiç az değildir, dünyada üçyüz din
vardır- ölü kayalardır. Onlar akmazlar, onlar değişmezler, çağla
birlikte hareket etmezler. Tüm sözde dinler yaşantınızı,
sevginizi, sevincinizi yıkarak ve kafalarınızı Tanrı hakkında, cennet
ve cehennem, reenkarnasyon (genedoğum) ve çeşitli saçmalıklar hakkında
fantazilerle, kuruntularla ve halüsinasyonlarla doldurarak size mezar
kazıyorlar. Hakki dindarlığın peygamberlere, kurtarıcılara, kutsal
kitaplara, kiliselere, papalara, rahiplere ihtiyacı yoktur çünkü
dindarlık yüreğinizin çiçek açmasıdır. O varlığınızın en merkezine
ulaşmaktır. Ve varlığınızın en ortasına ulaştığınız an bir güzellik,
saadet, sessizlik, ışık patlaması olur. Tümüyle farklı bir kişi olmaya
başlarsınız. Yaşamınızda karanlık olan herşey ve yaşamınızda yanlış
olan herşey kaybolur.
OSHO-Ben Dini Değil Dindarlığı Öğretiyorum
Çocuk
anne babalar tarafından çirkin şekillerde koşullandırılıyor. Anne baba
koşullandırması dünyadaki en büyük köleliktir. Bu tamamıyla ortadan
kaldırılmalıdır. Sadece o zaman insan, ilk defa, gerçekten özgür,
hakikaten özgür, sonuna kadar özgür olacaktır, çünkü çocuk insanın
babasıdır. Şayet çocuk yanlış bir şekilde büyütülürse o zaman tüm
insanlık yanlış yöne gider. Çocuk tohumdur. Şayet tohumun kendisi
zehirlenmişse, bozulmuşsa, o zaman özgür bir insan bireyi için hiçbir
umut yoktur, o zaman bu rüya asla gerçek olamaz. Kişilik senin içinde,
senin doğanın içinde anne baba, toplum, din adamı, politikacı ve
eğiticiler tarafından üretilmiştir. Onların tüm amacı her çocuğu,
kurumsallaşmış olan topluma uyum sağlayacak şekilde sakatlamaktadır,
her çocuğu mahvetmektedir. Bir korku vardır: Şayet çocuk en
başından itibaren koşullanmadan bırakılırsa o öylesine zeki, öylesine
tetikte ve farkında olacaktır ki onun tüm yaşam tarzı bir başkaldırı
olacaktır. Ve hiç kimse asileri istemez; herkes boyun eğen insanlar
ister. Anne babalar boyun eğen çocukları sever ve unutma ki boyun eğen
çocuk en aptal olandır. Başkaldıran çocuk ise zeki olandır ama ona
saygı duyulmaz ya da o sevilmez. Öğretmenler onu sevmez, toplum ona
saygı göstermez; o kötülenir. Ben ise senin çocuklara saygı duymanı isterim.
OSHO-Çocuk / Kendin Olma Özgürlüğü (Children Freedoom to be Yourself)
Farz
edelim ki elimizde bir anahtar var. Anahtarın kendisine bakarak
doğrudan ne işe yaradığını anlamamız veya büyük bir hazineye onun
sayesinde ulaşılabileceğini hayal etmemiz mümkün değildir. Anahtarın
içinde hazineyle ilgili bir işaret gizli değil; anahtar kendi içinde
kapalı. Onu kırar veya parçalara bölersek hangi metalden yapılmış
olduğunu bulabiliriz ama ortaya çıkarma yetisine sahip olduğu hazine
hakkında hiçbir şey bulamayız. Ve böyle bir anahtar hazine hakkında
hiçbir ipucu olmaksızın uzun süre saklandığı zaman yalnızca
yaşamımızdaki bir yüke dönüşür. Yaşamda bugün bile birçok
hazinenin kapısını açabilecek pek çok anahtar mevcut ancak ne yazık ki
ne hazineler, ne de açılabilecek kilitler hakkında hiçbir ilgimiz yok.
Ve ne hazine, ne de kilitler hakkında hiçbir şey bilmediğimiz zaman
elimizde tuttuğumuz şeye anahtar bile denemez. Ancak bir kilidi açmaya
yarayan şeye anahtar denir. Aynı anahtar geçmişte bir çok hazineyi
açığa çıkarmış olabilir ama bugün hiçbir kilit açılamıyorsa o anahtar
da bir yüke dönüşmüş demektir ama buna karşın hala onu fırlatıp
atamıyoruz.
OSHO-Gizemli Sırlar (HIDDEN MYSTERIES)
Kalbin
yolu güzeldir ama tehlikelidir. Zihnin yolu sıradandır ama güvenlidir.
Erkek en güvenli ve en kestirme yaşam tarzını seçmiştir. Kadın
duyguların, hislerin, ruh hallerinin en güzel ama en sarp, en tehlikeli
yolunu seçmiştir. Ve bugüne kadar dünya erkekler tarafından yönetildiği
için kadınlar muazzam şekilde azap çekmiştir. O, erkeğin yaratmış
olduğu topluma uyamamıştır çünkü toplum mantığa ve nedenlere uygun
olarak yaratılmıştır. Kadın kalpten bir dünya ister. Erkek tarafından
yaratılan toplumda ise kalbe yer yoktur. Ben kadınların gerçekten
bir kadın olmasını isterdim çünkü bu büyük oranda kendilerine bağlıdır.
Kadın erkekten çok daha önemlidir. Çünkü o rahminde hem erkeği hem
kadını taşır. O kıza ve oğlana, her ikisine de annelik eder; her
ikisini de besler. Eğer o zehirliyse, o zaman sütü zehirlidir, o zaman
çocukları yetiştirme tarzı zehirlidir. Erkekle yarışıyorsun ve
yarışmana gerek yok; sen zaten üstünsün. Şiir yazmaya gerek yok, şiir
sensin. Sevgin senin müziğindir. Sevgilinle birlikte çarpan kalbin
senin dansındır!
OSHO-Kadın / Dişiliğin Manevi Gücüyle Temasa Geçmek (The Book of Woman)
Hayatın
kendi başına bir anlamı yok. Hayat bir anlam yaratma fırsatıdır.
Anlamın keşfedilmesi değil, yaratılması gerekir. Anlamı, ancak onu
yaratırsan bulursun. Orada bir çalının arasında durmuyor. Yani sağına
soluna bakınca, biraz arayınca bulamazsın. O bulunacak bir kaya gibi
durmuyor. O, yaratılacak bir şiir, söylenecek bir şarkı, edilecek bir
danstır. Anlam bir danstır; taş değil. Anlam müziktir. Onu ancak yaratırsan bulursun. Bunu unutma. Tanrı,
bir nesne değil, bir yaratımdır. Onu ancak yaratanlar bulur. Bence
anlamın keşfedilecek bir şey olmaması çok güzel. Aksi halde, insan onu
keşfederdi ve sonra başkalarının keşfetmesine gerek kalmazdı.
OSHO-Yaratıcılık - İçindeki Güçleri Serbest Kılmak
Kendi
içindeki bilinmeyeni bilmeden, başka hiç kimseyi tanıyamazsın. O
insanın esrarını çözmek için tek yol, kendi esrarını çözmektir. Gizli
katların arkasında başka katlar gizlidir, insan sonsuzluktur. Kendi
içinde ne kadar derine inersen, bütün bir varoluşta, ayrıca
başkalarında da o kadar derine inersin, çünkü öz birdir. Çeperse
milyonlarcadır, oysa öz tektir. Beden son derece yalnış
kullanılmaktadır. Kendi vücuduna kötü davranıyorsun. Bedenin sırrını
bilmiyorsun. O yalnızca ten değildir, yalnızca kemik değildir, yalnızca
kan değildir. O muhteşem bir organik bütünlük, muhteşem bir
dinamizmdir. Daha birçok sır var. Bu beden, birçok bedenin ilk
katmanıdır... Aslında yedi beden vardır. Eğer bu bedende derine
inersen, yeni olgularla karşılaşırsın. Bu hantal bedenin arkasında,
ince beden gizlidir. Bu ince beden uyandığında, çok güçlü olursun,
çünkü belli başlı boyutsal güçler kazanırsın. Bu beden yatağında
yatarken ince beden hareket edebilir. Onun için engel yoktur. Yerçekimi
onu etkilemez; onun için zaman ve mekân söz konusu değildir. Hareket
edebilir... Her yere gidebilir. Bütün dünya ona açıktır. Hantal beden
için bu mümkün değildir.
OSHO-Yoga 2 / Zamanın, Mekanın ve Arzunun Ötesinde
Zeka
bir kazanım değildir. Sen zeki doğdun. Ağaçlar kendi tarzında zekidir,
kendi hayatları için yeterli zekaları vardır. kuşlar zekidir ;
hayvanlarda da öyledir. Aslında dinlerin Tanrı'dan kastettikleri tek
şey evrenin zeki olduğudur ; her yerde gizlenmiş bir zeka olduğudur. Zeka
hayatın özünde vardır. Zeka hayatın doğal bir niteliğidir. Tıpkı ateşin
sıcak olması ve havanın görünmez olması ve suyun aşağı doğru akması
gibi, hayat da zekidir.
OSHO-Zeka Şimdiki Ana Verilen Yaratıcı Cevap
Yakınlık
başka bir boyuttur. Diğerinin senin içine girmesine izin vermektir,
seni senin gördüğün gibi görmesine izin vermek; diğerinin seni senin
içinden görmesine izin vermek, bir insanı varlığının en derin noktasına
davet etmek. Modern dünyada yakınlık giderek kayboluyor. Sevgililer
bile yakın değil. Dostluk sadece bir kelime artık, giderek kayboluyor.
Neden? Çünkü paylaşacak bir şey yok. İçindeki yoksulluğu kim göstermek
ister? İnsanlar rol yapma derdinde: "Ben varlıklıyım, ben oraya
ulaştım, ne yaptığımı biliyorum, nereye gittiğimi biliyorum." Eğer
sen yakın olmaya hazırsan, karşındakinin yakın olmasına da yol
açabilirsin. Senin açıklığın, onun açık olmasını kolaylaştırır. Senin
içtenliğin, onun içtenliğine, masumluğuna, güvenine, sevgisine,
açıklığına izin verir. Sen olmasan, bu evrenin şiirinde,
güzelliğinde bir şeyler eksik kalır. Bir şarkı, bir nota eksik kalır,
bir boşluk olur; hiç kimse sana bunu söylemedi...
OSHO-Yakınlık
Coşku
manevidir. O, zevkten ya da mutluluktan farklıdır, tamamıyla farklıdır.
Onun dışarıyla, diğeriyle hiçbir ilgisi yoktur; o içsel bir olgudur.
Coşku çılgındır. Ve sadece çılgın insanlar bu bedeli ödeyebilir.
Sıradan akıllı insan çok kurnazdır, çok hesapçıdır, çok hilekardır. O
coşkunun bedelini ödeyemez çünkü onu kontrol edemez. Ancak perişan
haldeki bir insanı kontrol edebilirsin. Coşkulu bir insan özgür
olacaktır. Coşku özgürlüktür. Coşkulu olduğunda sen bir köleye
indirgenemezsin. Tanrı yukarıdaki cennetlerde bir yerlerde değildir. O,
şimdi burada; ağaçlarda, taşlarda, senin içinde, benim içimde, her
şeyin içinde. Tanrı varoluşun ruhudur, görünmez olan, en içteki özdür. Ne
olacağın hakkında bir fikrin olmadan dünyada yaşa. Bir kazanan mı yoksa
kaybeden mi olmanın hiçbir önemi yok. Ölüm her şeyi senden alır. Önemli
olan tek şey oyunu nasıl oynadığındır. Hoşuna gitti mi? O zaman her an
bir coşku anıdır.
OSHO-Coşku - İçten Gelen Mutluluk (JOY)
Ben
sana bir ahlak dersi vermiyorum. "Bu doğru, bu yanlış, bu ahlaklı, bu
ahlaklı değil" demiyorum. Bunların hepsi çocukçadır. Ben sana çok basit
bir kriter veriyorum: "FARKINDALIK" Eğer farkındalıkla bir şey
yaparsan doğru olmak zorundadır çünkü farkındalıkla hiçbir şeyi yanlış
yapamazsın. Ve farkındalık olmadan da herkes tarafından takdir edilen
kimi şeyleri çok iyi yapabilirsin. Ama ben hala ona yanlış diyorum
çünkü farkında değilsin. Ve yanlış sebeplerden dolayı yapmış olmalısın.
Farkındalık olmadan onların sadece gösteriş, ikiyüzlülük olduğunu
biliyorum. Onlar seni yapmacık hale getirir. Seni özgürleştirmezler,
seni özgürleştiremezler. Tam tersine seni hapsederler. OSHO-Farkındalık
|