HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: HADİD SURESİ 22. AYET NE ANLATMAK İSTİYOR Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Bir arkadaşım Hadid suresi 22. ayeti örnek vererek İnsan hayatının tüm evreleri ve yaşanılan her şey daha önceden yazılmış ve bizlere biçilen rolü bizler oynuyoruz şeklinde bir açıklama yapmıştı. Bende bu düşüncenin, inancın bahsettiği ayetle hiçbir ilgisinin olmadığını ve bu inancın kuranın bütününe ters düştüğünü anlatmak maksadıyla, kendisine aşağıdaki yazı ile cevap verdim.

 

   Bizlere öğretilenleri kuranın ucundan kıyısından birkaç kelimeleri gösterip, işte bakın aslında bundan bahsediyor şeklinde, delillendirmeye çalışırsak, her zaman o acımasız ve insafsız nefsimizi tatmin için bir şeyler buluruz. Ama gayemiz Rabbin ne söylediğini anlamak olunca, hiçbir etki altında kalmadan kurana bakarsak gerçekleri apaçık ve detaylı görürüz. Acaba arkadaşımızın söylediği gibi bir insanın tüm yaşamı, yapacağı her iyilik yada kötülük daha doğmadan yazılmış, bizler yazılanımı yaşıyoruz gelin bu düşünceyi kurana soralım bakalım ne cevap verecek. Arkadaşımız bakın bu ayetten bir alıntı yapmış hangi mealde yazıyor bilmiyorum ama önce onu yazalım. (..zerre ve ondan küçüğü yoktur ki bir kitabta olmuş ve olacakları yazmasın...)

Bu sözlere bakan bir insan, gerçekten arkadaşımızın söylediklerini anlar. Birçok meale baktım bu sözleri içeren bir meale rastlamadım. Buda gösteriyorki kuranı kendimizin düşüncelerine uydurmuş gidiyoruz, acaba nereye kadar gider bu yolculuk dersiniz? Şimdide kurana bakalım ayet acaba ne diyor?

 

(Hadid 22: Yeryüzünde ve kendi benliklerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir Kitap'ta belirlenmiş olmasın. Bu, Allah için çok kolaydır.)

 

  Şimdide birlikte ayeti anlamaya çalışalım acaba gerçekten bir insanın doğuşundan ölümüne kadar her ne yapacaksa bir kitapta yazdığını mı anlatıyor, onu anlamaya çalışalım. Allah kendi benliklerimiz yüzünden meydana gelecek her türlü MUSİBET, yoktur ki biz onu yaratmadan önce bir kitapta belirlenmiş olmasın diyor. Dikkat edelim benliklerimiz yüzünden meydana gelen MUSİBET diyor, peki musibet nedir, yani yazılanlar nelermiş, Rabbim musibet sözüyle ne kast ediyor dersiniz, anlamı nedir bu sözün? Bu kelimeyi araştırdığınızda bu sözün anlamının Kötülük, felaket, sıkıntı olduğunu anlıyorsunuz. Demek ki Rabbim öyle bir düzen kurmuş ki kulunun gelecekte neler yapacağını biliyor ve onu yola sokmak için gerektiğinde onun aklını başına getirecek zorlukları yani eziyetleri, cezaları o daha doğmadan tespit ettiğini kitapta yazdığını söylüyor. Ayete dikkat edin kendi benliklerinden meydana gelecek musibet diyor, buradan da yine o insan özgür iradesi ile yapacağı yanlışların karşılığı ama onu doğruya iletmek için bir çabanın sonucu, verilen cezalar olduğu anlaşılıyor. Peki, Rabbim açıkça bir insan için musibetleri yazdım dediği halde nasıl olurda bizler yaşayacağımız her şeyin yazıldığını söyleriz? İşte düşünmemiz gereken en önemli konu.

 

  Şimdide kendi kendimize düşünelim. Diyelim ki arkadaşımız haklı, yani Allah bir insanı yaratmadan onun adına tüm senaryoyu yazmış ve insan asla sapmadan onu oynuyor. Bu arkadaşımızın yazısında söylediği film senaryosunun aynısı sanırım. Ben her zaman bir konuyu anlamaya çalışırken böyle yaparım, çünkü bende bir beşerim her zaman yanılabilirim, her fikri ve düşünceyi önce doğru olduğunu kabul eder Kuran ile karşılaştırırım. Gelin bu düşünceyi, inancı kuran ile karşılaştıralım eğer uyuyorsa buna inanalım, amacımız Allahın doğru yolunu bulmak değil mi zaten?

 

  Eğer Allah bizlerin yapacağı tüm olayları yazmış da bizler oynuyorsak herhangi bir katilin oynadığı oyunu da Allah yazmış demektir. Bu durumda nasıl olurda Rabbim bu katilden hesap sorar? Rolü veren Yaratan, oyunu oynayan kulu ise burada bir yanlışlık yok ki hesap sorsun, kulu yazılanı harfiyle uyguluyor demektir. Bu duruma göre neden Allah Kuranda sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim desin? Madem her şey yazılmış bizler oynuyoruz, neden zaman zaman toplum çığrından çıktığında, Allah kitaplar ve elçiler gönderip bizleri doğruya iletmeye çalışsın? Neden gönderdiği kitaplarda yapmamızı istediklerini, sakınmamız gerekenleri sayıp, bizlerin uymasını istesin? Sizce bakın kurana ve indirilen onca ayete uyuyor mu? Rabbim cenneti özendirmek, cehennemden sakınmamız için neden boşuna uğraşsında kitaplar, elçiler göndersin, bizlere öğütlerde bulunsun? Sizce her şeyin belirlendiğini söylemek Rabbin ADALETİNE SIĞIYORMU? Bakın sizlere bazı ayet örnekleri vereceğim sanırım bu Konuya daha açıklık getirecektir.

 

Tegabün 11: Allah'ın izni olmadıkça hiçbir musibet gelip çatmaz. Kim Allah'a inanırsa Allah O'nun kalbini doğruya ve güzele kılavuzlar. Ve Allah her şeyi en iyi biçimde bilmektedir

 

Bakın yukarıdaki sözleri lütfen iyice düşünelim. Allahın izni olmadığı sürece musibetin gelip çatmayacağını söylüyor ve kim Allah a inanırsa onun kalbini doğruya ve güzele kılavuzlar diyor. Demek ki burada inanmak ve iman etmek adına bir özgür irade var ki Rabbim böyle söylüyor. Ayetin sonu da aslında konumuzun özünü belirliyor. Allah kullarının geleceğini bilir, onları doğruya iletmek için önlemler alır, gerekirse cezalar yani musibetlerle kendine getirir diyor. Ayetlere bakmaya devam edelim.

 

 

Kasas 47: Kendi ellerinin önden hazırladıkları yüzünden başlarına bir musibet geldiğinde hemen şöyle diyorlar: "Rabbimiz, bize bir resul gönderseydin de senin ayetlerine uyup müminlerden olsaydık ne olurdu

 

Şura 30: Size gelip çatan her musibet ellerinizin kazandığı yüzündendir. Allah birçoklarını da affediyor.

 

Nisa 62: Peki, nasıl oluyor da ellerinin hazırladıkları yüzünden başlarına bir musibet çöktüğünde, sana gelip, "Biz sadece iyilik yapmak, barıştırmak istedik!" diye Allah'a yeminler ediyorlar.

 

Aliimran 165: Size, başkalarına iki katını dokundurduğumuz bir musibet dokununca, “bu da nereden!” mi dediniz. De ki: “O, sizin öz benliklerinizdendir.”Allah, her şeye Kadir’dir.

 

   Yukarıdaki ayetlere bakalım sanırım her şey daha iyi anlaşılıyor. Hadis suresi 22. ayetinde bahsedilen (kendi benliklerinizde meydana gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir Kitap'ta belirlenmiş olmasın.) sözlerinin anlamı daha iyi anlaşılmış olmalı. Yukarıda bakın ne diyor Rabbim? Bizlere çatan musibet kendi ellerimizin hazırladıkları yani bizlerin yaptıkları yüzünden başlarımıza geldiğini söylüyor, hatta iyilik ve güzelliğin Allahtan geleceğini, kötülüğün ise nefsimizden olduğunu söylüyor. Demek ki başımıza gelenler özgür irademizle yaptıklarımızın sonuçları ve bu musibetler Rabbin ezeli her şeyi bilmesine kadir oluşundan dolayı, daha doğmadan bilmesinden, bizleri doğruya iletmek bizleri gönderdiği kitaplara uymamızı sağlamak adına, bizzat Rabbin gösterdiği bir çabadır. Bunun tersini düşünmek yani bizlerin özgür iradesinin hiçbir katkısının olmadığını söyleyerek yalnız bir rolü üslendiğimiz inancı, KURANIN TAMAMINA TERS DÜŞER.

 

   Özet olarak söylemek gerekirse Allah, yarattığı kullarının gelecekte neler yapacağını bilir. Kendisinin taktir ettiği nerede nasıl doğacağımız cinsiyetimiz, anne babamızın seçimi Rabbin takdiri ve kaderimizin değişmezidir. Bu konuda Rahman geniş bir açıklama yapmadıysa bunun bir hikmeti vardır der olur olmadık konuşmanın doğru olmayacağını söylemeliyiz. Peygamberimiz bile Rabbin bu konuda açıklamadığı konularda konuşanları uyarıp, ben bunun için görevlendirilmedim diyerek onları susturması da düşünülmesi gereken en önemli konudur sanırım. Allah insanlar için daha doğmadan hayatında etkili olacak kısmi roller yazar, hayatlarına müdahale eder, ama kullarını doğruya yöneltmek adına bazı musibetlerle hem aklını başına getirmek hem de doğruya yöneltmek için. Bu esnada başımıza gelenler konusunda bizler tam bir sonuca varıp, konu hakkında yorumda yapmamız zordur. Acaba başımıza gelenler imtihan mı yoksa kendi nefsimizin sonucumu, bunu da bilemeyiz. Bu konuda en güzeli bilmediğimiz, açıklanmayan detaylar konusunda fikir yürütmeden, açıklananlar hakkında konuşmak en doğrusudur.

 

   Şöyle düşünelim her anne, baba evladını iyi ve güzele yöneltmek için çaba gösterir. Hiçbir zaman ona kötü bir şeyi reva görmez. Ama bazı zamanlarda sırf onu doğruya yöneltmek adına yaptığı yanlışı görmesini istediğinden cezalar verir. Hiçbir zaman bu adam olmaz deyip bir kenara bırakmaz. Belki adam olmayacağını hisseder ama kabullenmez, yinede var gücüyle onu doğruya yönlendirmek için çaba gösterir. Hiçbir anne ve baba evladının kötü olmasını istemez, hatta katil ve canavar bir insanın annesine sorsanız benim evladım çok iyi bir insandır, onu başkaları kötü yola soktu der. İşte Rabbimde anne babanın şefkatinden, hesap edemeyeceğimizden çok daha fazlasını kullarına şefkatini gösterdiğini Kuranda söyler. Bakın ben hemen cezalandırmam mühlet veririm der, sizce neden mühlet veriyor dersiniz? Madem senaryo hazır, insanların kötülüğü de iyiliği de yapmasını Allah yazmış, neden mühlet tanıyor acaba bunu hiç mi düşünmüyoruz? İşte dostlar yalnız bu ayet bile kuranı anlamaya çalışanlara yeter sanırım. Örnek verecek o kadar çok ayet var ki, bu kadarı yetmeyene hepsini gösterseniz faydası olmayacaktır.

 

  Sizlere son olarak kurandan yine bazı ayetler göstermek istiyorum bakın yazımızın konusu olan Hadid suresi 22. ayeti çok daha güzel açıklayan şu ayeti okuyup üzerinde düşünür müsünüz lütfen.

 

(Nisa Sur.79. İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah'tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir.)

 

  Değerli arkadaşlarım Allah yüceliği ve her şeyden münezzeh büyüklüğü ile bizlerin yaşantımızda yapacağımız yanlışları biliyor ve hayatımızda yaptığımız yanlışlar ve kötülükler karşılığında yine bizleri doğruya yöneltmek adına, bizlerin nefislerinin yaptıkları karşısında şer, kötülük, ceza veriyor. Yoksa hiçbir zaman Allah tan kötülük gelmeyeceğini Nisa suresi 79. ayetinden sanırım çok daha iyi anladık. Bakın yukarıdaki ve aşağıya yazdığım ayetlerde sizce, yaptıklarımızın karşılığını alacağımız mı anlaşılıyor, yoksa planlanmış bir hayatımızı bir film gibi oynadığımızı mı anlıyorsunuz?

 

Bakara 134: İşte bunlar ümmetti, gelip geçtiler. Kazandıkları kendilerinindir. Sizin kazandıklarınız da sizin olacaktır. Siz onların yapıp ettiklerinden sorguya çekilmeyeceksiniz.

 

Enbiya 35: Her canlı, ölümü tadacaktır. Biz bir imtihan olarak sizi şer ile de hayır ile de deniyoruz. Sonunda bize döndürüleceksiniz

 

 Yaratanın adaletini lütfen birilerinin öğretisini doğrulamak adına sorgulayıp basite almayalım. Bu Dünya bir imtihan yeri ise, burada yaptıklarımızın özgür irademizin sonucu olmadığını söylemek ayetlerin tamamına ters düşer. Bu konuda inatlaşmanın hesabı çok çetin olur.

 

 

  Rahman bizleri yaratmış ve bu Dünyanın bizler için bir imtihan yeri olduğunu söylemiştir. İmtihan edeceğini söyleyen Rabbim e karşı nasıl olurda adaletini bu şekilde sorgularız, bu kısmına hala akıl erdiremiyorum. Rabbim sizi imtihan ediyorum diyor, bazı kardeşlerim ise bu imtihanın sonu belli diyor. Sizce sonu belli olan bir imtihan olur mu? Bunu söylemekle Rabbim e saygısızlık yaptığımızın farkında mıyız dersiniz? Sanırım hiç farkında değiliz, çünkü Kurandan o kadar uzak yaşıyoruz ki gerçeklerin farkında olmamız imkânsız. Allah sizlere rehber, gönül gözü olsun diye indirdim dediği KURANI, bizler anlaşılması zor bir kitap yapmışız. İçinde her şey yoktur, o özet bilgidir demişiz. Sanırım mahşer günü o güzel peygamberimiz, bizlere şahit olarak çağrıldığında acı ama gerçek sözü söyleyeceğini, Rabbim boşuna Kuranda bizlere ihtar ve uyarı olsun diye söylemiyor. Bakın ne söyleyecekmiş peygamberimiz?

  Furkan Suresi 30 ayet; Ey Rabbim! Benim toplumum bu Kuran' ı devre dışı tuttular.

 

 Sanırım bu söz üzerine çok düşünüp kendimize gelmemizin zamanı gelmiş ve geçiyor. Rabbim bizleri ne olur bağışla, kuranın rehberliğinden istifa etmemiz için gönül gözümüzü mühürleme. Biz kulların senin yüceliğin ile senin aşkınla yanıp tutuşuyoruz. Bu aşkı kalbimizden eksik etme ne olur yarabbi, ÂMİN.

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Haluk Bey Merhaba,

25/30 ayetine vurgu yaparak peygamberin bizlere şahitlik yapacağından bahsediyorsunuz.

Kuran'an bütünlüğü içerisidne düşündüğümüzde böyle bir şeyin mümkün olmadığını bilmenizi isterim.Peygamber kendi kavmi içerisinde o dönem içerisindeki kişilere şahitlik edecektir.Aradan yüzyıllar geçmiştir.Nasıl olurda benim yaptıklarıma şahit olmayan biri bana şahitlik yapabilir?Bunu daha iyi anlamak için kuranda anlatılan rabbin isa ile olan konuşmasına bakın.Ne diyordu hani ''Ey isa senmi bunlara beni rab edinmelerini söyledin?oda hayır ben içlerindeyken böyle birşey demedim beni vefat ettirdikten sonrada şahit olarak sen vardın'' diyordu.

Demekki her elçinin şahitliği kendi kavmine olacaktır. 



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
evrensel
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 16 kasim 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 422
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı evrensel

Haluk Bey,

Ben ''Hadid 22'' yide kuranın ikiz kitabı olan evrenden şöyle okuyorum;Evrende herşey kozalite(nedensellik) ilkesiyle işlemektedir.Evren hokus pokusla işlememektedir.O kitab da herşey belli ölçülerle sistematize edilmiş ve uygulama alanına sokulmuştur.Bunu insanlık adına incelediğimizde de evrendeki karşılıklı çatışma içerisinde ki işleyişten meydana gelen isabetlerin bir kitabda yazılmış olması onun önceden yazıldığını değil, bilakis etki tepki neticesinde karşılığının olacağının söylenmiş olmasıdır.Evrende bir sistem vardır.Bizler bu sistemde ''halife''ünvanını aldık.Buna göre ise belli işleyiş alanlarımızın önümüze sunulduğu alan içerisinde bunu gerçekleştiriyoruz.Eğer bir adamı öldürüseniz bunun daha önceden bir kitabda yazılmış olduğu değil de yukarıda belirttiğim gibi etki tepki etkisiyle neticelerinin ortaya çıkmış olmasıdır.

Bir yönüyle ''tevil'in yani neticenin bilinmesi olacaktır.Yani sizi o adamı öldürmeye iten asıl amil yollarının çizilmesi ve bu neticeyle bunları işlediğiniz yani bu yoldan geldiğiniz takdirde bunun bir kitabda yazılmış olması dediğim gibi bilinmesi değil işleyişin/neticenin şekli ile alakalıdır.



__________________
BİLİNÇSİZ BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKAN ALIŞKANLIKLARIN BEDELİNİ HİSSİZLEŞEREK ÖDERİZ...
Yukarı dön Göster evrensel's Profil Diğer Mesajlarını Ara: evrensel
 
UlulElbab
Yasaklı
Yasaklı
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2009
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 488
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı UlulElbab

Benim Rabbim sonu belli bir filmi öylece seyretmez.Heyecanı sever.Canı sever.

Cenini,Cinni sever ama en çok insanı sever.

İnsan dosttur,dost canlısıdır,tanıdık bildiktir.Yapacakları tahmin edilebilirdir,makuldur.

Herşey ihtimaller üzerine kuruludur.Temel etki-tepkidir.Zıtlık-Karşıtlıktır.

Büyük Kitab Evrendir,küçük olan İnsandır.Birde Mushaf var elimizde.

Akıl Furkandır.

Tanrı Zar atmaz demiş Einstein.Peki ya bu savın sahibi sonsuz kere sonsuzu hesaplayabilmiş mi?

Her ihtimal yeni sonsuz ihtimalleri doğurduğuna göre?



__________________
Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
Yukarı dön Göster UlulElbab's Profil Diğer Mesajlarını Ara: UlulElbab
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Sayın Evrensel nikli arkadaşım bahsettiğimiz ayet te peygamberimiz bizlere değil kuranın tebliğine şahitlik edecek ve ben kurandan başka hiç birşeyi sizlere bildirmedim diyecek. Yoksa bizlerin yaptığına nasıl şahitlik yapsın. Sizin söylediğiniz o devrin insanına şahsende şahitlik yapamaz. Çünkü Allah kimin takvaca üstün olduğunu kimin iman ettiğini yanlız ben bilirim diyor.

  Bir önceki ayette zaten şeytanın kurandan uzaklaştırdığı da belirtiliyor. Buna örnek vermek gerekirse, günümüzde kuranı yeterli görmeyip onda özet bilgiler bulunduğunu söyleyip, beşerin kitapları ile iman edenlere karşı, ben sizlere KURANDAN BAŞKA HİÇBİRŞEY BIRAKMADIM diyecek. Ona sarılın Allah a ulaşacaksınız dediğim halde kimler sizleri bu yola saptırdı diyerek, bunlara sebeb olanlardan bu şekilde Rabbim hesap soracaktır.

  Sizin verdiğiniz örnekte olduğu gibi o gün Rabbim peygamberimize aynen Hz. İsa ya sorduğu gibi soracak ve SENMİ SÖYLEDİN KURAN ÖZET BİLGİDİR ONDA HERŞEY OLMAZ, İSLAMI YAŞAMAK İÇİN BENİM HADİSLERİME BAKIN DİYE, SENMİ ANLATTIN ONLARA. İşte cevabıda sanırım peygamberimizin bahsettiğimiz ayet olsa gerek. BENİM ÜMMETİM KURANI DEVRE DIŞI BIRAKTILAR, BEN ASLA BÖYLE BİR ŞEY SÖYLEMEDİM, söyleseydim sen elbette bilirdin rabbim diyecektir.

  Sanırım anlatmak istediğim anlaşılmıştır. Selametle

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

31-34

Ali Bulaç Meali

Kıyamet saatinin bilgisi, şüphesiz Allah'ın katındadır. Yağmuru yağdırır; rahimlerde olanı bilir. Hiç kimse, yarın ne kazanacağını bilmez. Hiç kimse de, hangi yerde öleceğini bilmez. Hiç şüphesiz Allah bilendir, haberdârdır.



bence gelecek bilinemez...

bu ayet benim düşünceme aykırı mı...




__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats