39. BÖLÜM
KURAN'DA YER ALMAYAN KONULARDAKİ TAVIR
itabımızın başından beri Kuran'ın her şeyi açıkladığını, gerekli her türlü detayı verdiğini görüyoruz. Yine kitabımızın başından beri sanki Kuran'ın açıklamaları yetersizmiş, Kuran din adına her konuyu kapsamazmış gibi Kuran'da yer almayan birçok hükmün Kuran dışı kaynaklarca dinselleştirildiğini ve dinde en büyük tahribatın böyle yapıldığını gördük. Kitabımızın bu bölümünde 20 tane örnek soruyu inceleyerek Kuran'da geçmeyen bir konuda soru sorulursa, bu sorunun cevabının nasıl verileceğini göstermeye çalışacağız.
Şu noktaya dikkatinizi çekmek istiyoruz. Her dini yasak kötüdür, yapılmaması gerekir. Fakat her kötü gördüğümüz şey dinen yasak değildir. Hırsızlık yapmak, Allah'a karşı nankörlük Kuran'da yasaklanmıştır; bu yüzden bunlar kötüdür ve bunları yapmamamız gerekir. Sigara içmenin, saçları mora boyatmanın da isabetli davranışlar olmadığı kanaatindeyiz. Fakat bunlar dinen sakıncalıdır, haramdır, mekruhtur diyemeyiz. Beğenmediğimiz bu davranışları dini etiketle çirkin göstermeye çalışamayız. Kendi öngörümüz isabetli bile olsa, kendi öngörümüzle vardığımız kanaatleri dinselleştiremeyiz. Bu fiilleri kötü, yapılmaması gereken fiiller olarak görebiliriz. Fakat bunları din adına yasaklamaya kalkarsak büyük bir hata yapmış oluruz. Her haram, her günah bize mesuliyet yükler ve ahirette hesap vermemizi gerektirir. örneğin nankör kişi, hırsız kişi ahirette bu davranışlarından dolayı hesap vereceklerdir. Fakat sigara içmenin veya saçları mora boyatmanın dinen sakıncalı olduğunu ve ahirette cezası olduğunu iddia edemeyiz. Allah, rahmeti sebebiyle haramları, yasakları sınırlı tutmuştur. Yapılmaması iyi olacak birçok şeyi de haramlaştırmamış, yasaklamamıştır. Aklı ermeyen gelenekçiler ise Allah'ın rahmetinin bir sonucu olan bu uygulamayı anlamamış; Allah dinini tamamlamayı unutmuş gibi Allah'ın dinine ilaveler yapmışlardır. Bu arada şunu da bilmeliyiz ki örnek verdiğimiz saçı mora boyatmayı ve sigara içmeyi dini etiketle kötü göstermek ne kadar hatalıysa, aynı şekilde "Dinde saçı mora boyatmak var", "Dinde sigara içmek var" gibi ters bir mantıkla dinin yasaklamadıklarını, dinin tavsiye ettikleri gibi göstermek de çok büyük ve çok tekrarlanan bir hatadır (21. Bölümdeki kadın konusunun çok eşlilik ile ilgili kısmında da aynı mantığı örneklerle anlattık).
Ey iman edenler! Size açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kuran indirildiği zaman sorarsanız size açıklanır. Allah onları affetmiştir. Allah bağışlayıcıdır, yumuşak davranandır.
5 Maide Suresi 101
Ayette görüldüğü gibi Kuran'da açıklanmayan her şey Allah'ın affettikleri kapsamındadır, her ne olursa olsun... Birçok davranışın dinen serbest olması sırf dinin bu davranış hakkında izah getirmemesindendir. Ayetin başından anlayacağımız gibi birçok sorunun cevabını Allah verseydi, Allah'ın o konudaki tavrı yasaklayıcı olabilirdi. Fakat Allah, eğer açıklama yapsaydı ilave hüküm getirebileceği bir konuda, açıklama yapmamasını, bizim o konudaki serbestiyetimiz için yeterli görmektedir. Bu yüzden Allah ayette "Allah onları affetmiştir" demektedir. Nihayet ayetin sonundan Allah'ın bu tavrının Allah'ın kullarına karşı bağışlayıcılığının ve yumuşak davranmasının sonucu olduğunu anlıyoruz. Bu yüzden defalarca tekrarlayarak diyoruz ki; her ne olursa olsun, her ne olursa olsun, her ne olursa olsun eğer Kuran'daki bir izahla temellendirilemiyorsa bu helal, haram, sünnet, farz, mekruh veya her ne olduğu iddia ediliyorsa bu şey din dışı bir şeydir, dini alanla hiçbir ilgisi yoktur. Kimse Allah'ın rahmetini sınırlamaya, Allah'ın Kuran'da kolay olduğunu söylediği dini zorlaştırmaya kalkmasın. Kimse kendi kafasındaki doğruların, bin yılı aşkın bir zaman diliminde, apayrı kültür ve çevrelerde yaşayan tüm insanlar için de doğru olduğunu iddia etmesin. Dine yapılan bu ilaveler ve yasaklar dini teferruatlaştırmış, kişileri dinin özünden uzaklaştırmıştır. Namazda ayakların arasının kaç parmak olacağını, hangi ayakla hangi işe başlanacağını, sakalın boyunu ayarlamaya çalışanlar; Allah'ın asıl istediklerine, teferruatla uğraşmaktan, yeterli dikkati yöneltememişlerdir. Şimdi 20 örneğimizi inceleyelim ve Kuran'da yer almayan konulardaki sorulara nasıl cevap verilebileceğini görelim.
SORU:Kurban bayramında kurban kesmek gerekir mi? Bu ibadet vacip midir?
CEVAP:Kuran'da kurban bayramı diye bir bayramdan da, böyle bir bayramda kurban
kesmekten de bahsedilmez. Kuran'da geçmeyen bir uygulama ne farz, ne vacip, ne
de sünnet diye dinselleştirilemez.
SORU:Kravat giymenin hükmü nedir? Hıristiyanlar'a benzemek olduğu için günah olur mu?
CEVAP: Kuran'da ne erkeğe, ne kadına üniforma gibi bir kıyafet tarif edilmez. Demek ki; kravat da, şapka da ..., hepsi de giyilir. Kuran'da Hıristiyanlara benzemek başlığıyla bir yasaklar listesi geçmez. Hıristiyanlar gibi yılbaşı kutlayan, hindi kesen, kravat giyen, anneler günü kutlayanın bunları yapmasında dini hiçbir engel yoktur. (Bunları yapmanın kendi geleneklerimiz, strateji açısından doğru veya yanlış olduğu ayrı konudur, bizim konumuz değildir.) Hıristiyanlar gibi giyinmenin günah olduğunu söyleyenler, olmayan bir günahı uydururken kendileri, bazı Hıristiyanlar gibi; evliyalarını, din adamlarını aşırı bir şekilde yüceltmekte, böylelikle Hristiyanlar'a benzemememiz gereken asıl konuda benzemektedirler.
3. SORU:Gebe suyu ile abdest alınır mı?
CEVAP: Kuran abdest almak için yıkanmaktan bahseder. Yıkanmak ise normal su ile olur. Böyle mantıksız sorular soranlara ilgili abdest ayetini söylemek yeterlidir. Gerisini kendileri anlasınlar. Bazı insanlar anlamak yerine anlamamaya çalışmaktadırlar. Allah abdesti anlatmış, eğer su yoksa toprakla teyemmüm gibi bir detayı da vermiştir. Ne yazık ki örneğini verdiğimiz bu soru sözde ciddi din kitaplarının(!) açıklamaya çalıştığı bir sorudur.
4. SORU:Kuran'a göre meclis, başbakan ve cumhurbaşkanından oluşan bir sistem olabilir mi?
CEVAP: Kuran yönetim konusunda uzun detaylar vermez. Kişilere böylece zaman, şartlar, nüfus yoğunluğu ve diğer etkenlere uygun bir idare oluşturma şansı verilir. Kuran emanetin ehline verilmesi gibi, danışma olması gibi genel prensipler verir. Meclisli, başbakanlı, cumhurbaşkanlı bu sistem de, yarı başkanlık sistemi de, tam başkanlık sistemi de, daha başka sistemler de Kuran'a göre olabilir. çünkü bunlar Kuran'ın bu genel prensiplerine uygun olabilecek sistemlerdir. Tüm bu sistemlerde halk, oyunu doğru kullanırsa yönetim gibi önemli bir emanet ehline verilir. Eğer ki bizim beğendiğimiz modelin aksine bir şey Kuran'da yoksa, o model dinin ta kendisi olmasa da uygulanabilir demektir.
5. SORU: Namazda ellerim nasıl durmalı?
CEVAP: Kuran'da namazda eller şöyle dursun diye bir izah yoktur. Yani ister ellerini göbeğinin üstüne bağla, ister yana sarkıt, ister havaya kaldır.
6. SORU: Tuvaleti oturarak yapmak dinen daha mı makbul?
CEVAP: Dinimiz yani Kuran, tuvaleti nasıl yapmamız gerektiğini söylemez. Dileyen oturarak tuvaletini yapar. Dileyen ayakta yapar.
7. SORU:İpek gömlek giyilebilir mi?
CEVAP: Kuran'da erkeğin de, kadının da ipek gömlek giymesine engel hiçbir izah yoktur. İsteyen ipek gömlek de giyebilir, ipek pantolon da, ipek çorap da...
8. SORU:Kadınlar makyaj yapabilir mi?
CEVAP: Kuran'da kadının makyaj yapmasıyla ilgili hiçbir izah yoktur. Dileyen herkes makyaj yapabilir.
9. SORU:Sünnet olmak dini bir zorunluluk mudur?
CEVAP: Kuran'da sünnet olmak diye bir şey geçmez. Tevrat'ta sünnet olmak geçer. Allah dileseydi Kuran'da da sünnet olmamızı belirtir, bizim dinimizin de bir mecburiyeti yapabilirdi. Yani isteyen sünnet olur, isteyen olmaz. Dinimizde ne sünnet olun diye bir izah vardır, ne de olmayın diye. Geleneksel İslam'ın adetleri dinselleştirmesi ile sünnet dinselleşmiştir. Gerçi uydurmalarla dolu hadislerin içinde kadınların da sünnet olmasının gerekliliği vardır ama bu izah halka pek açıklanmamaktadır. Sünnet adeti öyle bir dinselleşmiştir ki neredeyse Allah'ın varlığına imandan sonra dinin ikinci şartı gibi algılanmıştır. Sağlığa yararlı olduğuna kanaat getiren, sünnet olur, istemeyen olmaz. Sünnet dinimizin ne bir hükmüdür, ne de alameti farikasıdır.
10. SORU:Dövme yapılabilir mi?
CEVAP: Kuran'da dövme ile ilgili hiçbir izah geçmez. Eğer dövmenin altına su geçmez, o zaman da boy abdesti olmaz izahını birisi yaparsa, şunu bilmelidir ki dövme derinin üstünü kaplamaz, içine işler. Ayrıca Kuran'da gusül abdesti diye bahsedilen genel bir yıkanmadır. "Toplu iğne başı kadar kuru yer kalmayacak" şeklinde Kuran'da bir izah yoktur. O zaman minnacık bir tükenmez kalem çiziği olanın da gusül abdesti kabul olmaz. Kısacası Kuran'ın hiçbir izahından dövme yapmanın haram olduğu çıkmaz. Boy abdestine dinde olmayan detaylar ilave eden zihniyet dövmeyi de haramlaştırmıştır.
11. SORU:Hangi elle yemek yiyelim?
CEVAP: Kuran insanların hangi elle yemelerinin gerekliliğini, hangisinin sevap olduğunu anlatmaz. Dileyen dilediği eliyle yemeğini yer.
12. SORU: Kadın erkek el sıkışabilir mi?
CEVAP: Kuran'da kadınla erkeğin el sıkışmaması gerektiğine dair hiçbir izah yoktur. Demek ki kadınla erkek el sıkışabilirler.
13. SORU: Mastürbasyon yapılabilir mi?
CEVAP: Kuran'da cinsellikle ilgili haramlar açıklanmıştır. örneğin zina, homoseksüellik, lezbiyenlik haramdır. Mastürbasyon hakkında Kuran'da bir yasak geçmez. Demek ki dileyen erkekler de, kadınlar da mastürbasyon yapabilir.
14. SORU: Doğum kontrolü yapmanın dinen bir sakıncası var mı?
CEVAP: Kuran'da doğum kontrolü yapmayın diye de, aileniz çok kalabalık olsun diye de bir izah geçmez. Dileyen çok çocuk yapmaya çalışır, dileyen hiç çocuk yapmamak için önlemini alabilir.
15. SORU: ölünün arkasından Kuran okunabilir mi?
CEVAP: Kuran her zaman okunabilir. ölünün arkasından da, doğumda da, ziyarette de, herhangi bir toplantıda da Kuran okunabilir. Fakat ölünün arkasından 1., 7., 40., 52. geceler gibi, yapılması zaruri, kutlanması farz olan geceler yoktur. Bu gecelerde Kuran okumak veya okutmak farz değildir. Fakat bu, Kuran okunamayacağı manasına gelmez. ölünün anıldığı gecede Kuran okumak veya okutmak elbette ki güzel bir anmadır. Yeter ki Kuran sırf Allah rızası için okunsun. Kuran'da olmayan bu merasimler farz gibi takdim edilmesin.
16. SORU: Kusmak orucu bozar mı?
CEVAP: Kuran'da orucun 3 şeyden oluştuğunu görüyoruz. Yememe, içmeme ve cinsel ilişkiye girmeme. Bu üçünü belli bir zaman diliminde yapmamakla oruç ibadeti gerçekleşir. Kuran'da kusmama diye dördüncü bir şart belirtilmediğine göre, kusmanın oruçla hiçbir alakası yoktur.
17. SORU: Domuz postu kullanılır mı?
CEVAP: Kuran yenmesi haram olanlardan bahsederken domuz etinin yenmesinin haram olduğunu söyler. Kuran'ın hiçbir yerinde domuzun postu ile ilgili bir izah olmadığına göre domuz postu kullanılmaz diye bir izah çıkmaz. Demek ki domuz postu kullanılabilir.
18. SORU:Orucu hangi yiyecekle açmak daha sevaptır?
CEVAP: Kuran'da orucu açmanın makbul olduğu yiyecek diye bir şeyden bahsedilmez. Demek ki orucu açma noktasında her yiyecek eşittir.
19. SORU:Karım benden habersiz kaç kilometre uzağa gidebilir?
CEVAP: Kuran bu konuda hiçbir izah getirmez. Demek ki evli çiftler bu tarzdaki iç sorunlarını kendi içlerinde çözeceklerdir. Fakat bu sorunlarını çözerken kendi görüşlerini, Kuran'da olmayan uydurma izahlarla din adına temellendirmemelidirler.
20. SORU: Dinimizde kandil geceleri var mı?
CEVAP: Kuran'da kutsal kandil geceleri diye bir kavram geçmez. Kuran'da sadece Kadir gecesinin faziletine dikkat çekilir. Bunun dışında Kuran'da ne özel bir geceden bahsedilir, ne de bu özel gecelere has özel ibadetlerden. İsteyen Peygamberimiz'in doğum günü diye veya herhangi bir zafer günü diye bir günü elbette ki kutlayabilir. Bu kutlamalarda namaz kılınması, Kuran okunması da çok güzeldir. Fakat bu gecelerde falanca ibadeti yapanın tüm günahlarının af olacağı gibi uydurmalar tehlikelidir. Kadir gecesi dışında hiçbir geceye özel bir vurgulama yoktur.