Alperen
Master üye



Katılma Tarihi: 09 Nisan 2005
Gönderilenler: 167
Gönderen: 08 Mayis 2005 Saat 06:31 |  Yorum yapmak isterseniz foruma gitmek icin su linke tiklayiniz http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=143&PN=1&TPN=20  

Selam Alemdar & Sky Walker

Hoş geldiniz. Yanlışlar, Palavralar geç de olsa ortaya çıkıyor.

Hepimiz maddi yada manevi, az yada çok kazıklandık. Zihinlerimize saçma sapan, Kur’an dışı bir sürü hurafe, uydurma dolduruldu. O bilgi bombardımanı altındayken, bu sersemliğin etkisindeyken araştırma soruşturma ihtiyacı duymadık, duyamadık. Çünkü Hans bizim klasik şeyhlere göre extra large idi.

Birkaç yıldan beri Hans’ın fikirlerini kendi fikirlerim sandım ve her ortamda hararetle savundum. Üç tip kafa vardır derler; Taş kafa, hoş kafa, boş kafa. Herhalde ben de boş kafalılar grubundaydım:) İşin şakası bir yana aradığını bulmuş olan mürit tadında sarhoş sarhoş takıldım yıllarca. Bilmediklerimi bana bildiren adama hayran olmuştum ve bu hayranlık beni sevdalı hale getirdi ve bu sevda da kör yaptı. Akıllı takılıp da aklı devreden çıkarmak, Sorgulayıcı ayaklarına yatıp da bağnazlığa oynamak nasıl bir şey.

Daha dönüp onun anlattığı konular Kur’anda var mı, bakmaya gerek yoktu. Zeki bir adamdı. Benim bilmediğim nice şeyleri anlatıyordu. Fiziğin altından giriyordu üstünden çıkıyordu.

Tıp, kimya, astronomi her şeyi biliyordu kaptanımız. Ne mutlu bana idi. Ne büyük bahtiyarlıktı benimki.

Bakmadım hangi fikri Kur’anda var, hangisi yok. Bazen baktıysam da tevil=uyarlama yoluna gidiverdim. Koşulsuz iman ettim işte. Her söylediği doğruydu onun. Çünkü O dabbetti, Kur’andı. Hakkıyla anlayamadığımız ayetleri bize açıklamak üzere görevlendirilmiş kutlu bir insandı o. Sırf bizim için kanat kırmıştı. Bu büyük bir fedakarlıktı.

Değişik şeyler söylüyordu, güzel irtibatlar kuruyordu. Dabbet etiketiyle bize Allah tarafından gönderilmişti o. Hz. İbrahim’den sonraki ikinci kişiydi o. Seçkinlerden olduğum için ne kadar da mutluydum. Ayrıcalıklı olmak çok havalıydı. İşte bu arkadaşlar, bu his adamı yanıltıyor. Güç, iktidar, ayrıcalık, üstünlük, seçkinlik hissi adamı yanıltıyor. Bu hissi bütün şeyhler müritlerine ısrarla pompalarlar. Bu anlayış müridi tarikata yapıştırır, zımbalar. Şimdi oradaki arkadaşların kopamamasının temel nedeni de bu. Aslında ben ayrıcalıklı falan değilim diyebilmek bir noktada zor geliyor insana. Sadece biz hanif iken, sadece biz Naim cennetine gidecek iken, sadece biz Allah’ın sevgili kullarıyken bir de bakıyorsun ki tonlarca hanif var. Ayetlerden işin doğrusunu görüyorsun ama hazmı-sindirmesi zaman alıyor.

Akletmeyi erdem sayan sen artık akletmeye gerek duymazsın. Sorgulamayı ilke edinen sen artık efendini bulduğundan dolayı buna da gerek duymazsın. Hem tarikatçılara kaynarsın hem de aynısının daha beterini yaparsın ama farkına bile varamazsın. Adam Kur’an diye diye kendine bağlar seni, bir güzel yersin. Bir kişinin Ben Kur’anım demesi işi bitirir. Bir diğeri ben de ilmü ledün var der. Bir diğeri enel hakk der. Bir diğeri ise ben Resulüm der. Seçkinliğini bir şekilde dikte eder. Zamana ve zemine göre, muhatabına göre kurarsın hegemonyanı. Sonra başlarsın Tanrıcılık oynamaya.

Neyse, Hamd olsun Allah’a. Bütün yanlışlar doğruya götürüyormuş evet…

Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir. (Enfal Suresi, 29)

Not: Ben, sen tipi kelamlar lafın gelişi söylenmiştir. Kendime de toz kondurmam yani:)

   
 
Alperen
Master üye



Katılma Tarihi: 09 Nisan 2005
Gönderilenler: 167
Gönderen: 08 Mayis 2005 Saat 07:13 |  

Ayetlerimiz hakkında lakırdıya dalanları/ ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze dalıncaya değin onlardan yüz çevir. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra o zalimler topluluğu ile oturma. (En’am 68)

Âyetlerimiz hakkında alaylı tavırla münasebetsizliğe dalanları gördüğün zaman, -onlar başka bir konuya geçinceye kadar- kendilerinden yüzçevir! Eğer şeytan bunu sana bir an unutturursa, hatırına geldiği gibi hemen kalk, artık o zalimler gürûhuyla oturma!» (En’am 68)

 

Bazı arkadaşlar bu ayet uyarınca kendilerine soru soran, açıklama bekleyen insanları muhatap almıyorlarmış. Ah bir alabilseler alacaklar ama neyse

Hep böyle yapılıyor. Bu ayet kime, hangi gruba hitap ediyor bakılmıyor. Bu ayetin öncesinde sonrasında ne anlatılmış bakılmıyor. Hangi konunun içinde geçmiş olduğu es geçilerek bir silah gibi kullanılıyor maalesef.

Burada, bu forumda istisnasız tüm katılımcılar asla  Allah’ın ayetleriyle dalga geçmiyorlar. Alay etmiyorlar. Allah’ın ayetlerini lakırdı malzemesi yapmıyorlar. Yegane amaçları ayetleri anlayabilmek. Niyet işte böyle saf ve temiz.

Bu ayet bize hitap etmiyor. Bu ayet belki de Allah’ın ayetlerini anlattığı konulara dolgu malzemesi yapanlara hitap ediyor.

Bizi muhatap almıyorlarmış. KİBİR VE UKALALIK ADAMI YER BİTİRİR. BENBİLİRİMCİLİK ADAMI DEĞERSİZLEŞTİRİR.

EN’AM SURESİ

65. De ki: "O size, üstünüzden yahut ayaklarınızın altından bir azap göndermeye yahut sizi fırka fırka birbirinize düşürerek/fırkalara bölüp içinden çıkılmaz durumlara düşürerek/fırkaları elbise gibi size giydirerek kiminizin şiddetini kiminize tattırmaya Kaadir'dir." Bak nasıl sıralıyoruz ayetleri, iyice kavrayabilsinler diye.

66. O, hak olduğu halde senin toplumun onu yalanladı. De ki: "Ben size vekil değilim."

67. Her haberin gerçekleşeceği bir zaman/mekân vardır. Yakında bileceksiniz.

68. Ayetlerimiz hakkında lakırdıya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze dalıncaya değin onlardan yüz çevir. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra o zalimler topluluğu ile oturma.

69. Allah'tan korkanlarla onların hesabından bir şey yoktur ama yine de bir hatırlatma olmalı. Belki sakınırlar.

70. Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur'an ile şunu hatırlat: Bir kişi, kendi elinin üretip kazandığına teslim edilirse onun, Allah dışında ne bir dostu kalır ne de şefaatçısı. Her türlü fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. İşte bunlar, kazandıklarına teslim edilmişlerdir. Nankörlük ettiklerinden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve korkunç bir azap vardır.

71. De ki: "Allah'ın berisinden, bize yarar da zarar da veremeyecek şeylere mi yakaralım? Allah bize kılavuzluk ettikten sonra ökçelerimiz üstüne geri mi döndürelim? O kişi gibi, şeytanlar kendisini ayartıp yeryüzünde şaşkın dolaşır hale getirmişlerdir. Oysaki onun, "Bize gel!" diye doğruya ve güzele çağıran arkadaşları vardır." De ki: "Allah'ın kılavuzluğudur gerçek kılavuzluk. Âlemlerin Rabbi Allah'a teslim olmakla emrolunduk biz."

AYETLER HAKKINDA LAKIRDIYA DALANLAR, İLERİ GERİ KONUŞANLAR AYETLERE İNANMAYANLARDIR. DİNLERİNİ OYUN, EĞLENCE HALİNE GETİRENLERDİR.  AYETLERİ ANLAMAYA ÇALIŞANLAR, BU UĞURDA KAFA YORANLAR DEĞİLDİR.

 

Saygılar