Kadir Gecesi’ndeki Namazın Özelliği - Müzemmil Suresi - Müddessir Suresi
<Namaz İle İlgili Konuların Devamı İçin Tıklayınız...>
“Kadir Gecesi - Teravih Namazı”
Kadir gecesinin girdiği saat 17.21 (TSİ). Mecerre (Andromeda'nın Kur'an'daki adı) bize tam örtüşüyor. Kadir gecesi ve kadir günü var mı? Bunu çözmek için çok ipucu var: Örneğin "Rüzgarı Süleyman'ın emrine verdik...Onunla gündüz 6 aylık ve gece altı aylık yol alırdı" diyor ayet...
Mağarada uyanan Kehf ashabı "Bir gün(düz) ya da daha az diyorlar ama 309 yıl duruyor orada... Bugece Perşembe gecesi olmakla birlikte, Arabic olarak "CUMA gecesi"dir. Çünkü GECE önce gündüz sonra giriyor. Bunun gibi ertesi gün de KADİR günü mü? Hayır bu iş G E C E 'dan ibaret... İftarı açtığın saatten taa Fecre (Sahur ardına kadar) KADİR GECESİ. Melekler (Özellikle Azrail) ve RUH. Ayrıca TARIK bu gece indi/inecek .
Namazın inmesinden sonraki ilk Ramazan ayında normal namazlarını kılarken, Resulullah bu oruç süresinde bir tek gün 2 x 2 rekat özel bir namaz kıldı. Üçüncü 2 rekata da kalkacakken, herkesin arkasında kendini taklit ettiğini görünce sinirlendi ve namaza durmadı. Normal vakit namazını cemaatle kıldı, ancak o 2 x 2 çoğala çoğala bugün TERAVİH dediğimiz namaz oldu ve 20 rekata tamamlandı. O gün bugün kılıyoruz. Resulullah bir de bu taklitlerden kaçınmak için "İnziva” rica etti, Allah reddetti ve "İtikaf” izni verdi.
Yani İslamiyette uzlet-inziva yok, sadece Ramazan'da ve SON hafta içinde bir Camiye enterne olma hali var... Resulullah'ın sadece kendine ait olmak üzere "Özel namazı" bugün teravih diye herkesin namazı oldu. Üstelik 20 rekat oldu ve geceyarısından önce kılınıyor (büyük hata). İşte biz o namazı kılıyoruz. Bunu Yezid böyle istedi ve yapıyoruz. (Muaviye döneminde yoktu, oğlu Teravih'i icat etti). Bunlar bizim sapıklıklarımız bir kenarda dursun ama bir şeyi kaçırdık:
Resulullah niçin (Namaz indikten sonraki) ilk Ramazanın sadece BİR ÖZEL GECESİNDE bu namazı kıldı?
Bunun Hz. Ömer zamanında başlatıldığını söylüyorlar. Hz. Ömer'e çok iftira atıldı. Sözde Ömer demiş ki: "Birileri çıkacak ve Kur'an'da zina edenleri taşlayıp öldürün diye bir ayeti bulamadıklarını söyleyecekler. İşte onlar okun yaydan çıkktığı gibi dinden çıkacaklar" demişmiş miş miş. Kur'an'da böyle bir Recm ayeti varmış mı mış bir keçi gelmi miş miş o ayeti yemiş miş miş. Bunu Hz. Ömer de görmüş müş müş. Yani Kur'an eksik dedirtiyorlar Hz. Ömer'e. O asla demez halbuki. Allah ona son yanlışını İslamiyet öncesinde "Öz kız bebeğini dirdiri gömdüğünde" yaptırdı. O vicdan azabıyla asla ve asla bir yanlış yapamaz oldu... Ömer'in ağzından uydurulmuş hadisleri bir topla gör neler ne iftiralar var hayretler içinde kalırsın.
Bunlardan biri de bu olay. Muaviye zamanında bile bu yoktu. Oğlu Yezid zamanında namaz 6 vakite çıkarıldı. Halbuki Ali, Halife Osman'ın bu olayından sonra "Veyl, Allah'a kavuşma sırası bizdedir" dedi. Yani öleceğini bilen biri niçin 6 ay halifelik yapacağım diye Osman'ın ölümüne sevinsin? Bu mantıklı mı? Kendinin öldürüleceğini de biliyordu... Saltanat için... Onların taşeronu da "Harici" adı verilmiş (Zavallıların hiçbir şeyden haberi yoktu) bir gruptu ki, bunların tamamı Ebu Süfyan'ın has adamları ve kiralık katilleriydiler. Kabak Haricilerin başına patladı bundan sonra. Böylece kesin ayrım Sünni-Şii derin bir uçurum halinde oluşturuldu. O gün bugün birbirlerine düşmandırlar. Halen de öyleler (En azından evlendirilemiyorlar).
Hz. Osman ev hapsine Ali bile alınmıştı... Zalim Haccac o dönem sıkıyönetim komutanı olmuştu sanki. Muavieye müdahele etmek istemedi, çünkü Mekke babasının idi. Babası Mekkenin Emiri ve bölgenin (Hicaz-Asir) Melikiydi.
Zalim Hacca adı üzerinde bir şeytandı. Bir araştırın bakın kaçbin Türk çocuk ve kadınını kılıçtan geçirip ömdürdüğünü... Haccac Osman'ın ardındaki GÖLGE halifeydi. Yumuşak olan Osman'ın SERT yanını temsil ediyor gibiydi ya da Sert olan Hz. Ömer'in geleneğini sürdürüyordu. Muaviye'nin baştan başkaldıramamasının nedeni de buydu: Haccacı Zalim'den çekiniyordu. Onun diskalifiye olmasından sonra Şam'dan ordusuyla Ali üzerine geldi... Ali Ehlibeyttir ve oğulları (Hasan-Hüseyin) ile torunları kadar AK-PAK saf ve Tertemizdir ve TÜMÜ şehit ailedir.
O aşağılık Kureyşliler içinden sadece Resulullah ve Ali dışında bir tek ADAM, MÜSLÜMAN çıkmadı... Ama Ebu Cehil ve Ebi Leheb gibi sayısız aşağılık çıktı... Hz. Ali masumdur. Ehli beytten Hasan Hüseyin Cafer ve Zeynel Abidin HANİF olarak öldüler, şehid oldular. Hz. Aişe çocuktu ve yaşça Ali en gençleri olduğundan onunla kendini ırkılıyordı. Hürrem Sultan kadar entrikacıdır anamız...
Hz. Ali'yi "Namus tuzağına" çekmeye çalışan ve Muaviye'yi Şamdan çağıran Kur'an yapraklarını Muaviye ordusunun mızraklarına taktıran, Hz. Hafsa anamız ile birlikte Resulullah'ı çok üzen Hz. Aişe anamızdır.
Bugün Kadir gecesi... Artık TABULARA kışkış diyelim. Anamız (Bu Allah'ın emridir)... Ayet onlara "Annemiz" demeyi emrediyor. Ama her anne GÜNAHSIZ mıdır? Anneye saygımız sonsuz da... Resulullah'ın burnundan getirdi Aişe anamız...
Diyelim ki benim öz Annem=Aişe olsun. Ben diyorum ki, "anneme saygım sonsuz üff bile diyemem ama, babama yaptıkları ile benim annem işe yaramaz bir kadın" Bunu söyleyebilirsiniz korkmayın. Çünkü ALLAH size bir GİZLİ izin verdi: "Resulullah'ın eşlerine ANNE" dememizi önerdi. Dolayısıyla HER ÇOCUK ANNESİNİ eleştirebilir. Eğer annemiz olmasaydı, Allah bize böyle bir ruhsat vermeseydi, şimdi O bir tabu olacaktı, Jean d'Arc falan olacaktı ve hiç eleştirilemiyecekti. Ama annem olduğu için eleştirebilmiyorum:
Diyorum ki "Benim Annem Aişe yaramaz bir annedir, keşke başkası annem olsaydı". Bunu demeye hakkımız var. Çünkü Ayet "Annenizdir" diyor (Öyle eleştirin). Bilmiyorum meramımı anlatabildim mi?
Resulullah 2 x 2 =4 rekat namaz kıldığında, o gece Kadir gecesiydi. Kur'an'ın Levhi Mahfuzdan ve Mecerre (Andromeda) örtüşme aralığından (Elektron mikroskobu gibi düşünün) inmesinin "İBRA DÖNEMİYDİ". İbra? İlk dönemin (Namaz öncesi) adı İKRA dönemidir. Namaz ve abdest ile Oruç vb.yoktur. Sonra İSRA dönemi başladı: Anlamı NAMAZ dönemidir (İbra Hesap demek değil; İsra da Geceyürüyüşü demek değil).
İkra ardından İsra'nın ilk yıl ibrasındaki Kur'an'ın indiği geceyi Resulullah yakalamış ve dört rekat namaz kılmıştı (Taklitçilerinden gına gelmişti, altında namaz kıldığı bir ağacı kutsal saymasınlar diye gözyaşlarıyla kestirdi.
Allah'tan ayet geldi ve kutsanmış ve kişiselleştirilmiş bir camii Ayet ile yıkıldı (Cami ALLAH'ın evidir, filan cemaatin falanca kişinin derseniz işte o cami derhal yıkılmalıdır). Neden Cami yıkılmalıdır, çünkü Cami yıkılır ve gider... Ama o çöreklenmiş yerleşik şeyh zihniyeti yıkılamaz. Firavun, Nemrut, Haman vb. hep doğacaklar... Onlar hiç ölmediler ki? Ebu Süfyan da ölmedi 2250'lerde hortlayacak olan o Ebu Süfyan'dır.
Namaz ve Oruç "Sizden öncekilere farz olduğu gibi size de farz oldu" diye Allah emriyle yeniden gündeme getirilmiştir. O gece fazladan (nafileden) namaz kılarak... Ama Yezid tayfası onu 20 rekat x 30 gün yapınca, o gece arada kaynadı durdu. Resululah da itikafa çekildi. Yani sonraki ramazanlarda itikafa çekilip, Camiye kapandı. O zaman "Ramazan'ın Son Haftası itikafa çekildiği için "Kadir gecesi Ramazanın son haftası içindedir" dendi. Oysa VAHYİN kaynağını ve hele ilkinin "İKRA" diyen Vahyin ve getiren Meleğin bağlantısını Resulullah çok iyi biliyordu...
Yezid yüzünden Teravih kılıyoruz. 1300 yıldır KADİR gecesini kaybettik. Kaybettik ama bilimsel olarak (Mecerre) ve 1000 ay (83 ya da 84 yıl) olarak bunları Hubble sabiti denen bir uzayın genişleme katsayısına uyarlayabiliyoruz. Teravih'in ne kadar önemli olduğunu anladık mı?
İşte tepe tepe Teravih ve bol bol sünnet namazları kılarken "HANİF" namaz buharlaştı ve gitti. Kıldığımız o Maun Namaz sadece ve sadece bir TÖREN'dir, ibadet değildir. İbrahim babamız görseydi putları kırdığı gibi bunları balyoz ile beyinlerini patlatırdı. Eminim bundan... "Benim koyduğum ve kıldığım namaz bu muydu?" diyecektir çünkü... İbrahim milleti dışında kalan TÜM MÜSLÜMANLAR lanetlidir buna inanın. Bakın Vahhabilere, bakın Mollalara, bakın Talibanlara, bakın Hizbullah'lara, bakın tüm İslam ülkelerine...
Ben sadece Kur'an'ı naklettim. Yani Vahyi anlattım. Tefsir ve tevil etmedim, sadece OLANI verdim. Bir şey katmadım. Ayrıntıları gösterdim, detay verdim. Detay vermesem içine girip yaşayamazdık ki?
Abese suresinin naklen yayını gerekliydi ki oradaki PİSLİK adamın Ebu Süfyan olduğu ortaya çıksındı. Eslemna diyen Mekke Reisinin de aynı PİSLİK olduğu (Hucurat 14) ortaya çıksındı... Yezid, İbni Hakem, Zalim Haccac'ların birer "Sahabe olmadığı" ortaya çıksındı... Saltanatçıların Sultanların aşağılık olduğu ortaya çıksındı... Osmanlı'nın bile Ehlibeyt düşmanı olduğu ortaya çıksındı. Çıksın artık dedim, kötü mü ettim?
4000 saray mensubunun hiçbirinin adı Ali, Hasan Hüseyin, Cafer değildir dediğimde tarihçiler bile şaşırdı... Osmanlı hanedanını böyle kötülemesem "Vatan millet " edebiyatı içinde kaynayacaktı... Merak edilmesin ben herkesten daha Türk ve faşistim. Ben sadece SULTAN yani saltanatçıların Ard niyetli EdepsizAli olduklarını söyledim, milletime, tebalarımıza lafım yok... 200 çocuğu olan padişahımız bile var insan birinin adını "ALİ ya da MEHMET ALİ" diye koymaz mı? Koydurmamışlar işte... OL-DUR-MA-MIŞ-LAR işte... Tabular yıkılmazsa olmuyor bu işler...
Hiç yok. Bir tek isim yok. Hepsi teker teker incelendi... Çeşnicibaşının oğlunu "Evlatlık almış" . Yeniçeri ağasının oğlu Bektaş'ı evlatlık almış (yanaşma deniyor). Onları özçocuklarının içine yerleştiremezsin... Yavuz'dan itibaren bir şeyler değişti. Değişti ki tam değişti...
Ceneviz, Venedik, Ukraynalı.... Ve Sophia. Osmanlı'nın ana tarafını saydım... Baba tarafının da sicili temiz değil: Yezidilerin akrabası. Ama biz bu pota içindeyiz, bu gemideyiz, bu tarihi sevmek zorundayız. Ben Türk'üm (Yemin ederim böyle hissediyorum). Bundan gurur duyuyorum. Belki pek çok kişi de aynı benim gibi düşünüyor.
“Kadir Gecesi’ndeki Namazın Özelliği - Müzemmil Suresi - Müddessir Suresi”
Şunları unutmayalım:
İKRA DÖNEMİ: Kadir gecesinde NAMAZ değil OKU farzı indi
İKRA dönemi: Okudular ve Allah'ın adını andılar inananlar.
FİKRA DÖNEMİ: Tefekkür edildi Allah'ın ayetleri üzerinde düşünüldü ve bu 11 yıl sürdü.
İSRA DÖNEMİ=NAMAZ İNDİRİLDİ
Sonra da bizden karşılığı istendi. Bu da:
ŞÜKRA (Hamdetmek, şükür dönemi).
Kadir gecesi Allah'ın Kur'an'ı öncelikle OKU'nur. İlim (Yani Allah özneli olan bilim) ile DOKUNUR ve buna zikir denir. (Mezkur olan Allah'tır. Tezkire=Öğüt veren de Allah'tır çünkü..." sonra bunlar TEFEKKÜR edilir (Fikir, efkar, mütefekkir vb. yi anımsayınız), çünkü Allah'ımızın DELİLLERİ (Ayetleri) üzerinde youğunlaşıp düşünürüz=Tefekkür ederiz. Sonra NAMAZ sırası gelir ve namaza dururuz.
Namaz: İki rekattan günde üç kez yani altı boncuk dizilen bir gerdanlıktır ve bu gerdanlık boynumuzun borcudur Allah'a. O gerdanlığa dizeceğiz. Bu gerdanlığa ben boynumuzun borcu dedim, varın siz "Tesbih" deyin. İSRA=NAMAZ KILMAK da demektir. Sadece "Gece yürüyüşü" derseniz pot kırarsınız, Arap lügatçiler gibi...
Ben Mouse diyorsam:
Fare
Bilgisayar faresi
Motion'dan kıpırdak
Etimoloji odur ki: Mouse (Çoğulu Mice) ile Mouse (Çoğulu Mouses) bunu ayırt edendir. Bilmem anlatabildim mi? Tayrin ve Tayren gibi. Evet dostlarım, ben bir keramet sahibi değilim bende sadece Kur'an'ı anlamaktaki bir BİLİMİN GÜCÜ var. O silahı kullanıyorum, cehaleti değil...
İsra'nın 7 anlamından ilki NAMAZ KILMAK'tır. İkincisi "Mescidi Aksa ile Mescidi Haram arasındaki mesafenin matematiğidir" (Mekke-Kudüs). Üçüncüsü : Bu mesafeyi siz YÜRÜYEREK değil, o mesafe size YÜRÜTÜLEREK alırsınız. Yani uzay size yürür. İsra=Uzay yürüyümü. Dördüncüsü İsra=Yatay Miractır/Namaz mü'minin YATAY Miracıdır. Yatay Mirac dikine Mirac'tan farklıdır. Bunun içindir ki Allah bir tek değil (Mi+rac değil). Mearic=Mirac+LAR diyor. Namaz kılan Yatay miraç yapmış olur... Kudüs-Mekke arasında bir astral projeksiyon yapmış gibi olur... Mekke=İsma , Kudüs=İsra demektir bu da beşinci anlamı.
Birincisinde İbrahim'in Sara'sı ve İsrail'i. İkincisinde yani Mekke'de ise HACER yani İsmail'i vardı. Sara'nın doğurduğu İsmail'den küçük idi. O yüzden İSRAİL adı İshak ve Yakub arasında BİR adım ilerledi. Bism demek, İsmail'in adıyla da demek. Ama İsmail aslında dünya logosunun MELEĞİNİN adı, bunu çoğunuz biliyorsunuz. Mikail'in sağkolu.
O namaz SADECE ve SADECE RESULULLAH'A AİTTİ. Allah'a bir borcu vardı onu ödedi. O namaz bizimle ilgili değil biz kılamayız. "Sadece sana mahsus olmak üzere" demiyor mu? Ayet böyle değil mi? Resulullah notunu kıran bir borcu vardı ve onu ödedi.
Kur'an şöyleydi:
İkra=Oku suresi
Kalem=Yaz suresi
Müzemmil=Koza ören süresi, kozaya girip kelebek olmaya yönlendirilmiş tırtıl=Worm suresi
Müddessir=?
Müddessir ve Mestur iki ayrı örtünme biçimi. İkincisi Allah'ın SETTAR isminden ama DESİR (çoğulu dasar) başka bir şey ya da Sankritçe. O kozayı anlatmak gerekir...Gelelim Allah'a borcuna... Ayet şöyle: "Ey örtünüp bürünen, kalk ve uyar. Elbiseni temiz tut".
1. Ey örtüsüne bürünen.
2. Kalk artık uyar.
3. Sadece Rabbini yücelt.
4. Elbiseni temizle.
5. Pislikten sakın.
6. Yaptığını çok görerek başa kakma.
7. Rabb’in için sabret.
8. Rabb’inin adını an; herşey bırakıp yalnız O'na yönel,
Evet şimdi de Müzemmil'in girişini yazalım:
1. Ey örtüsüne bürünen!
2. Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç.
3. Gecenin yarısı ayakta ol ya da bundan biraz eksilt
4. Yahut buna biraz ekle ve Kur’an’ı ağır ağır, düşüne düşüne oku.
5. Doğrusu Biz, sana, taşıması ağır bir söz vahyedeceğiz.
6. Süphesiz, gece kalkışı daha tesirli ve o zaman okumak daha elverişlidir.
7. Çünkü gündüz, seni uzun uzun alıkoyacak işler vardır.
Allah'ımız Resulullah'a görevler verdi.
Oku
Yaz
Kozaya gir (Gece demek kozanın içine KEHF içine mağara içine girmek demek), kozanı doku (Ağır ağır Kur'an oku).
Arı'ya vahyeden ALLAH, bu kez Resulullah'ın kozasını PETEĞİNİ (Modülünü) kastediyor. “Doğrusu Biz, sana, taşıması ağır bir söz vahyedeceğiz. Süphesiz, gece kalkışı daha tesirli ve o zaman okumak daha elverişlidir”. Henüz Allah GÜN IŞIĞINA çıkarmıyor Resulullah'ı, ördüğü kozanın içinde tutuyor ve günışığını da şöyle anlatıyor: “Çünkü gündüz, seni uzun uzun alıkoyacak işler vardır”.
“Rabb’inin adını an; herşey bırakıp yalnız O'na yönel,”. Bu arada Müddesir ile birleştirdim. Ama önemli bir konu daha var: Çalışmak farz ve ibadettir. Gündüz sakın 2x 2 (Tarafeyn en nehar=Günün iki tarafı) dışında işten, vakitten, patronunuzdan ÇALMAYIN. Bunun dışında namaz kılmanız için ya serbest saatleriniz ya da emeklilik vb. gibi özel statünüz olmalıdır. Açık söylüyorum. Ap-açık... evvel sünnet-Son sünnet, gayrı müekkideli sünnet hatta 4 rekat FARZ bile yoktur. Emevi tufasına geldiniz, getirildik...
Günün iki yanındaki ikişer rekatlı iki vakit namazından başka gündüz namaz yoktur... Ayet GECEYİ vurguluyor... İstediğin kadar kalk ve kıl diyor GECELEYİN... Gecenin yarısı=Kış geceleri, Gecenin üçte-biri=Yaz geceleri (Kısa oluyor). Hanif olmak çok zordur iyi analiz etmeliyiz:
Allah bizden Gece DİLEDİĞİMİZ kadar sonsuz sayıda ikişerden mesela ikibin rekat da kılabileceğimizi söylüyor aslında, ama bunu gündüz istemiyor... İşçiyseniz , memursanız (Memluk) sizin bir Amiriniz, patronunuz (Malik) vardır... Ondan işverenden olur almadıkça 2 x 2 dışında GÜNDÜZ namaz kılmayın ama gece. O sünnetler de dahil, adını vermeden İSTER 222 rekat (zorunlu değil, gecenin farzı da sadece iki rekattır. Diğeri vitir namazının geceyarısından itibaren ve sayısız çiftler halinde kılınması/arada bir kılınması ya da hiç kılınmaması fark etmiyor...
Diyorum ya Hanif olmak ve Kur'an'ı "OKU"mak çok zordur. Değerimi bilin lütfen, çünkü ben size KOPYA veriyorum, beni namazı ve örflerimizi baltalamakla suçlamayın, bunlar burada tarih olarak yazılıyor... Sizin gibi sizin bilmemkaçıncı göbekten torununuz MEHDİ de okuyacak.. "Bu Kur'an ile tamamen örtüşüyor" diyecektir. Bunu tavsiye edecektir. Ha-vet!
Niyet "NEDEN"dir ve sonuç (Tekabbel ya da Maun) önemlidir. Niyeti iyi olmak BİLET almaktır kazasız belasız o biletle bu otobüsle bir Hanif terminaline varabilseydik... Ama ÖNCE BİLET (niyet). Allah bu niyetlerimizi zamanımızdan önce inşaa etsin. 53 yıldan önce de inşaa Allah. 300+9 gibi... Lat,uzza+Menat gibi bu (+) işaretliler İNŞA olunanlar ya da tersi. 309 yıl demiyor Allah, mağara ehline... Menat için de ve ÜÇÜNCÜLERİ Olan PUT diyor. Bunlar bizim Mice ve mouses gibi çok önemli DETAYLARDIR. Allah'ımız DETAYCIDIR (Tafsildir, bilgisi mufassal ve ayrıntılıdır). Amenna zaten öyle olmalıdır. Onun için 50 yıl yada iki fazlası önemli sayılmamalıdır.
Yûsuf 111: Bu Kur'an, uydurulacak bir hadis değildir; aksine o önündekini tastikleyici, herşeyi DETAYLANDIRICIDIR. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve rahmettir.
Kur'an gerçekten detaycıdır ve bundan dolayı biz Hanifler o detayların peşine takılıyoruz . Ataların hatalarının peşine değil... Atalarımız öyle bir çuvallamışlardır ki. Şu söze dikkat ediniz bu bir ata sözü:
"Şeytan ayrıntılarda/detayda gizlidir". Ata sözü bu. "Erkekliğin onda dokuzu kaçmak; onda biri hiç görünmemektir" Ata sözü bu... "Kadının sırtını sopasız, karnını sıpasız koymayınız", "Dayak Cennet'ten çıkmıştır" (Falakalı Kur'an kursları buna halen inanır), vs. İşte bunlar H+ATA SÖZÜDÜR. Yok Yahu? Şeytan DETAY'da mı gizliymiş? Bunu söyleyen şunu söyleyendir:
"Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır". Aynı kişiler söylemiş bu densiz hatasözünü... Evet... allah detaycı. Ama hain olan diyor ki detay Şeytan işidir..
Resulullah'ın iki önemli eksiğini bulmak için önce Müzemmil'in ilk birkaç ayetine bakmak gerekir.
1. Ey örtüsüne bürünen!
2. Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç.
3. Gecenin yarısı ayakta ol ya da bundan biraz eksilt
4. Yahut buna biraz ekle ve Kur’an’ı ağır ağır, düşüne düşüne oku.
5. Doğrusu Biz, sana, taşıması ağır bir söz vahyedeceğiz.
6. Süphesiz, gece kalkışı daha tesirli ve o zaman okumak daha elverişlidir.
7. Çünkü gündüz, seni uzun uzun alıkoyacak işler vardır.
Resulullah bir KEHF ehli gibi bir koza içine (gece bu anlamda) konuyor, üstelik bu ağır bir yük ve ağır ağır sabırla dokunacak, yani kusursuz bir koza örülecek... Tıpkı ALAK'taki embrio gibi. O zorunlu süreçte (Mağarada) kış uykusundan kalkmanı istiyor. "İleride gündüz=Kelebek olacaksın" diyor. Seni uzun uzun işler (Çalışma, peygamberlik, komutanlık vb. aklınıza gelen tüm GÜNDÜZ işleri) bekliyor, fırsat bu fırsat ikinci EMBRİO (Cenin, dölüt) dönemini ALAK'lığını yaşıyorsun. Oku o seni bir ALAK'tan yarattı. ALAK neymiş gördük mü? Bir çiğnemlik et demek değilmiş.
“Rabb’inin adını an; herşey bırakıp yalnız O'na yönel”, "İkra bismi rabbike=Rabbinin adıyla oku" dikkat ederseniz burada da var (Müzemmil'i yazıyorum). Sonra bu süreç içinde tüm korkularından endişelerinden sıyrıl ve kanadını ör, çıkınca kozadan Rabb’inin pusulasına uy... Ve bu ayeti acaba Resulullah anladı mı anlamadı mı? Bunu Müddesir ile bildirdi (Müttesir değil, Müddesir=KOZASINI yırtan, yumurta kabuğunun içinden çıkan, gün ışığını gören (Ana rahminden doğan)i yarı yarıya aralayan ve yeni bir civciv gibi "ŞAŞKIN" olan...)
Ve Müddessir:
1. Ey örtüsüne bürünen.
2. Kalk artık uyar.
3. Sadece Rabbini yücelt.
4. Elbiseni temizle.
5. Pislikten sakın.
Örtü yırtıldı, tırtıl kanatlandı ve uçacak. Sürüngendi şimdi kelebek oldu Rabb’ine uçacak... Ama ELBİSESİNİ temiz tutacak... Resulullah bunun için ALLAH'a borçlandı... Çünkü Kur'an'a kozadan çıkıp da temizlenmişlerden başkası eremez.
"lâ yemessuhû illâ el-mutahherûn"
Taharet iki türlü ama hep bize Hadesten teharet'i dayatmışlar. Orada anlatılan necasetten teharet denen bölümü... üçüncüsü de var Hulusikalub tahareti... (Ardniyetsiz Kur'an okumak: Yani bir ateist gibi ya da Taliban gibi Kur'an'ı okumamak). “Pislikten sakın” elbise temizlenecek ve pislik ile ilişkimiz kesilecek... Her medeni insan bu ayetleri Allah'a zahmet ettirmeyecek kadar TEMİZ olmalıdır. Resulullah'ın Abese gibi iki hatası daha vardı:
Yaşadığı şaşkınlık (Öyle ya birden bire Resul olmuş, mağarada bir melek görmüş... Az-buçuk şey mi? Kaçımıza kaç kez oluyor böyle şeyler günlük hayatta? Bu bir depresyondu. İnsanın kendini bir tür bırakması, günlük programından şaşması... Resulullah şaşkın dolaşıyor ve hiç bir iş yapmıyordu. Oysa kendisine söylenen "Gece" emriydi yani GÜNDÜZ çalışması emriydi ama çalışmıyordu. Doktorlarımız da bilecektir ki psikotik arazlarda insan kendini bırakıyor ve pis yaşamaya başlıyor... Mani depresiflerde bile...
İkincisi de Resulullah'ın tek bir kötü huyu vardı (40 yaş öncesi cahiliyesinden baki kalan bir uzantı) KUREYŞLİLER hep itip-kakar ve başa kakar... Bu ırksal bir genetiktir... Gidin bugün Hacca, sizi kamçılı ve kılıçlı KUREYŞLİ ÖZEL MUHAFIZLAR (Mesela Hacerül esved karşısında durursanız ya da tavaf işini ağır tutarsanız) DÖVERLER. Kamçıyla döverler, eğer karşı korsanız KILIÇ çekip sizi ağır yaralama hakları bile vardır. Çünkü Emir'in bu özel askerlerinin tümü Suud'dur (Suud Mutlu Kureyşli demek). Kureyşli’dir ve itip kakarlar sizi. Onlar seçmece (CB muhafız alayımız gibi). Onlar da Kureyşli’ler işte...
Kureyşli’ler başından beri Kureyş’li olmayanlara "Mewali" demişlerdir. Emeviler ise Kureyş'in doğal liderleri olduklarından, önce diğer kabilelere, sonra Arap olmayanlara ve hatta Türklere Mewali dediler, anlamını biliyorsunuz herhalde... K Ö L E demek.
Kureyşi ile Kurayza ikisi de Yahudi kibiriyle donanmıştır. Kureyş ise tam bir İsmail-İsrail melezler karışımıdır. O yüzden Kureyş suresini çok iyi okuyunca Kureyşlilerin övülmediğini dövüldüğünü görürsünüz.
Resulullah o itip kakmasını bir çok kere yaptı (kör olan Maktum'a nahoş hareketler yapması gibi, itip kakması gibi). Irksal hafıza ya da kalıtım diye ayrı bir sosyo-genetik vardır. Kureyşli Kureyşli’dir. Ebu Cehil'in, Ebi Leheb'in ve Ebu Süfyan ile oğlu ve torununun kabilesidir. Haccacı Zalim'in, Amr İbnül As'ın kabilesidir... Ama Hatice anamızın, Zeyd'in, Habeşi'nin Selman'ın ve yetişemeyen M. Karani'nin kabilesi değildir. Hans'ın da kabilesi değildir.
Hans İbrahim milletindendir ama İbrahim'e tapmaz, İbrahim'in DOSTUNA tapar. İbrahim'i ve torunlarından Muhammed sav'ı sever ama onlara tapmaz ve şefaat beklemez. Hz. İbrahim'in ve Resulullah'ın ahlakından başka bir şeyi TAKMAZ Hans... Hans asla ve asla Bağdadi dahil hiçbir kurucu ya da müslim isme tapmaz... Hans Allah'a tapar. HANS HANİF+tir. Darısı tüm Haniflerin başına. Eğer Hızır gelseydi onu da takmazdım ve hatta ben onu azarlardım belki de. Çünkü ben Allah'tan başka hiçbir şeye Mütteki değilim. Korkum O'nadır sadece... Portremi çizdim işte... Ruhsal portrem.
AMİN evrensel bir kelimedir. Fakat fatihayı okuyup (NAMAZ İÇİNDE) amin derseniz namaz bozulur (Bir Amin namaz bozuyorsa, siz Sübhaneke okuyanın namazının kaç kere bozulduğunu varın bir düşünün). Amin’i ve Sübhaneke'yi okuyorum ama namazdan ÇIKINCA.
Namazı şunlar bozar (Ayetlerden derlenmiş ve süzülmüş bir özet)
Katı
Sıvı
Gaz
Olan bir artığın bevli yollardan (Ön ve arka boşaltım sistemimiz) çıkması. Sadece kadınlara has olmak üzere bilinen akıntılar bile namazı değil abdesti bozar . Kadın dilerse hayız ve nifas halinde bile abdestini (namaz abdestini) alarak namazı bırakmadan kılabilir. Namazda bunlar abdesti bozan şeylerdi. Namaz şartlarından şunları yapmamak da namazı bozar:
Vakit farzı: Girmemiş vakite niyet edenin namazı sakıt olur. Kur'an'dan olmayan bir şeyi bir tek HECE bile okumak namazı bozar. İkindi ve Yatsı'ya "FARZ" diye niyet etmek tüm ömürboyu namazları toptan bozan bir afettir (MAUN suresine bakınız). Allah'ın farz etmediğini FARZ ettirtmek namazı bozar. Daha bunlar çok uzun ama “Amin” de içinde.
Eğer bir paralı imamın arkasında namaz kılıyorsan ve seni ezan okunur okunmaz "Gel hemen arkamda dikil" diyorsa, sana ikişer rekat daha fazla farz icat edip, iki vakit de kafadan koyuyorsa bu şu demektir: Senin namazının hayrına ENGEL olunuyor.
107/7. Ve hayra da mani olurlar.
Namazın MAUN olup iade edilir. "Uydum imama" yüzünden SEVABINIZ heba olmuştur... Keşke aranızda cemaat olsaydınız da maaşlı olmayan bir imam ardında bu namazı kılsaydınız. Allah günün iki tarafı diyor, sabahtan öğlene ve öğlenden akşama iki dilim (bunu en kısa gölge=öğle ayırıyor), ama koşun hemen ezan okununca gidin denmiyor ki. Yani Gündüzün içinde kılınan Akşam'a bir de YATSI denen uydurma namazı koydunuz o da yetmemiş gibi bir de geceyarısından sonra kalkıp kılınacak olan VİTİR'i eklediniz. Bu nasıl bir din?" diye sorarlar adama ve bu namazlar geri gelir yüzümüze çarpılır...
Şu aşağıdaki cümleyi duymamış, okumamış olayım:
”İşte buyrun
Artık namaz kılamıyorum çünki aklımda tam olarak soru işaretleri çozülemedi.
Öylece kaldım!”
Sistemimiz KARARSIZ kalamaz. Reset edelim! Düzelir! Reset de şu: Gel seninle
PAZARLIK YAPALIM: Sistem yeniden açılana kadar (ki çok geçmeyecektir, az sabır)
günde ÜÇ VAKİT ve ikişer rekat TOPLAM 6 REKAT namaz kıl ve sakın ve sakın bunu
bırakma... Kazası yoktur giden gitmiştir, uçmuştur, sanal alemde kaybolan
mesajlarımız gibi...
Namaz bizim Ruhani yaratılışımızda bize verilmiş bir "KREDİ KARTI"dır. Doğunca o
krediyi "Vakitleriyle/vadeleriyle" EKIYMETÜS SELAT" yani bildiğimiz namazı
kılarak ödemekteyiz. Oysa ORUÇ "Kredi" değildir ve şuradan anlıyoruz ki "KAZA"
edilebiliyor hatta yoksul doyurarak da ödenebiliyor.
Hac-Zekat bunlar da mali bölümde yer alıyor ve seni-beni bağlamıyor henüz...
Geriye iki şey kalıyor:
1. Digital sistem olan La ilahe illallah demek;
2. Ekıymetüssalat=Namazı vaktinde ve Kur'an'ın tarif ettiği biçimde DOSDOĞRU
(Dikkat doğru demiyor ayet) DOSDOĞRU kılmamız gerekiyor.
“Lütfen
Allah Rızası için şu soruları cevaplayın” demişsin...
Lütfen=EL LATİF Allah'ın adıdır. Rızaullah=Allah'ın rızasıdır ve sana öyle bir
kapı açılıyor ku, eğer o dosdoğruyu yakalarsan bir de ALLAH'TAN SENİN RAZI
OLABİLECEĞİNİN sırrını da yakalamış olacaksın (Allah Adildir: El-Adl) Adil
olmasaydı böyle bir ayeti Kur'an’a koymazdı ve bize Abid (Muhatap) diye bakmaz
KÖLELERİM derdi...
Allah bizi
kendine köle edinmiyor, "Kul" ediniyor, bize DEĞER veriyor. Bizi adeta evlat
ediniyor! Ve Rabb’imdeki şu nezakete bak: "Ey iman edenler bir daha iman
ederseniz... Allah sizden ve siz Allah'tan RAZI olacaksınız". Aman Yarabbi!
Tüylerim diken diken oldu yine... Aşırı romantik olduğumu saklamıyorum
yazıyorum, bu da benim dürüstülüğüm.
"Soruları cevaplandırın"... Yine Allah'ımızın iki ismini yazmışsın:
Allah "Seriul
Hısab"dır yani sorucudur ve SERİAL bir hızla yapar bunu. Allah "Alim/Bilen ve
Kâfi=Her soruya yeten"dir. Cevab verendir. Allah bu işi kendi kelamı olan, kendi
konuşma balonu GİBİ olan şu Kur'an'a VEKALETEN VERMİŞTİR.
Kur'an ise içinde MİSAL denen bir sır kafesi saklamaktadır ve onu MİSALLERİ
sadece ve sadece hatta yalnızca ve yeğane-biricik olarak ALİMLER çözebilir. (Ben
alim değilim, sadece alimlik kurumunu övüyorum, çünkü bu kuruma aşığım).
”Namaz 3 Vakit?”
DOĞRU: ÜÇ VAKİT! Bu konuda Hanifdaşlarım da sana geçmiş chat ve yazılardan
derleyip ayrıntı vereceklerdir. Onlardan habersiz olduğunu varsayıyorum. Namaz
ile ilgili tüm ayetleri topluyorsun. Onlardan şunları ayıklıyorsun:
1. Salat=Duadır ve namaz değildir (Çünkü ayet diyor ki, "ALLAH ve Melekleri
RESULE NAMAZ(Salat) KILARLAR? Oldu mu şimdi? Ayeti çok iyi biliyorsun. Cuma
namazlarında "İnnallahe yusalline alen Nebi. Ya eyyuhellezine amenu...". Orada
NAMAZ kılarlar değil DUA ederler diyor! Bizim de dua etmemizi istiyor...
Pekiyi NAMAZ NEDİR? Hah şimdi EKIYMET üs SALAT dediğimizde, abdesti alınan,
Vakit girince Ayakta, Rükuda, Secdede ve Ka'de hareketleriyle kılınan namaz,
işte o Ekıymetüsselat'tır. Kelime kökü: İkame etmek, yani (Krediyi) yerine
koymak, vakti gelince ödemek... İkame ile Alla'ın Kayyum ismi ve Kaim olmak hep
aynı kökten geliyor.
2. Ekymetüsselat geçmeyen
ayetler otomatikman ayırt edilebiliyor. Mesela onlar da diyor ki, "Namaz
kıldıktan sonra yanüstü, sırtüstü Allah'ı anın...". Zikredin/tesbih edin...
Bunlar NAMAZ değildir. Bunlar Allah'a rabıtamızdan ve her türlü eksiklikten
münezzeh kılmak için yapılmış fazla mesailerdir.
Mesai sadece namazdır.
3. Yine ayetleri
ayıkladığında göreceksin ki: "Akşama doğru günün ucunda... Öğlen sıcağında,
Fecr'de ve akşamın erken saatlerinde ALLAH'I TESBİH EDİN ANIN... Dikkat! Yine
namaz yok ortada? Namaz vakitleri verilmiş, tesbih
verilmiş. Pekiyi bizler Hanif olarak neyi arıyoruz ayetlerde? KILINACAK
NAMAZI!...
Onlar da şöyle :
Salatı Vusta'yla dikkat!
Bunu orta namazı diye çeviriyorlar. Oysa ORTA DİREK demek! Direği dikiyoruz ve
gölge en kısa olduğunda bir vakit çıkmış, ikincisi girmiş oluyor.
Buna göre, "Günün iki tarafında / Taraf+eyn =Eyn eki GÜN=NEHAR'ı İKİYE bölüyor.
Neye göre? Salatı Vusta = ÖĞLEN DİKMESİNE göre...
Eğer gölge gün doğumundan o vakte kadar direğin ötesine geçmemişse sen İKİ
TARAFIN "Sabah" olanını kıldın (Fecr denen tan sökmesiyle öğlen gölgenin en kısa
olduğu direğe kadar vaktin adı SABAH'tır). Sabah, Günün BİRİNCİ tarafı demektir.
Gölge öteye geçti mi adı ÖĞLE oluyor ve günün İKİNCİ TARAFI olarak taa yeniden
Güneş’in gitmesine kadar bu İKİ TARAF namazını kılmış oluyorsun (Başka ayetlerde
de Etrafen=Günün iki yanı/tarafı/etrafı diye" tescil edilir).
İşte bu süzgeçten ve akıl süzgecinden geçirdiğinde göreceksin ki Ekıymetüsselat
günün İKİ YANI ve tüm GECE bir vakit olmak üzere ÜÇ VAKİTTİR.
Bir kaç ayet bunlar: Aramalısın, Kalbin mutmain=” Satisfice" olmazsa , asıl o
zaman kalbimize ŞEYTAN girer...
4:103 de şu ayet var "Zira namaz müminler üzerine vakitli bir farz olarak indirilmiştir". Namazın şartlarından biri de "İstikbali kıble" yani kıbleye yönelmek. Namazdan önce kıbleye yönelelim bakalım. Dünyada malum iki kıble var=Kıbleyn. Biri şimdi yöneldiğiniz MEKKE. Ötekisini anlatmam için "Yer küre gerekiyor" böyle bir şey şu an evlerinizde var mı, "YERKÜRE"?
Şimdi Brezilya'nın herhangi bir yerinden kıbleye yönel. Kuzey Amerika'ya Chicago gibi bir yere git, yine kıbleye yönel. Burası uzun KIBLE oluyor. Kısa kıble için, Kuzeye yönel kutubu aş ve Mekke'ye gel.
Chikago'dan mekkeye yönelmek mi daha kısa? Yoksa Chicago'dan Kuzeye yönelip, meridyeni aşırtarak Mekke'ye gitmek mi daha kısa kıble? Bir pilot olsaydın, yakıttan tasarruf etmek için, Mekke seferini kuzey boylamından mı seçerdin, yoksa uçağı düşürmek pahasına Mekke'ye mi gitmeyi denerdin?
İŞTE SİZE KIBLEYN=İki kıble
Ayet "Yüzünüzü nereye çevirecek olursanız, orası Kıbledir demiyor mu? Çevire+CEK ne demek? İleride bir gün gezegenlere gideCEKsiniz. Kıbleniz DÜNYA olsun demek olabilir mi?
Mars'tan Uzay istasyonlarımızdan (Nur 36 uzay yerleşimi ayetleridir) MEKKE'yi odaklarsınız. Mekke arkada kaldıysa "Dünyayı odaklarsınız" Yüzünüzü nereye çevirirseniz orası kıblenizdir.
Kıble çözüldüyse, vakit'e geçelim. Vakit şudur. "Gölgeyi, kısaltıp, sonra yayıp uzatıyoruz, hala vakti anlamıyorlar mı?" diye bir ayet.... Gölge ne zaman en uzundur? Yanıtı Kur'an'da Güneş’in tulu'su=Doğması sırasında (Eş-Şafak ve biraz öncesi FECR) Sonra da ğurub=Garb batı.
Bir kağıda şimdi bunu 180 derece olarak çiziniz. İki uç, gündoğumu-gün batımı olup bunun ikisinin arası GÜNDÜZ'dür. Günün ortası=Vasat=Direk ne demektir?
Bir direği dikersin. GÖLGENİN EN KISA OLDUĞU an VASATTIR. Ayet ne diyor? "SALATI VUSTA'ya dikkat ediniz"... Oysa öğlen namazı demesi için Salat el Vasat demesi gerekirdi. Niçin Vusta? Çünkü vusta türkiyedeki beli kırılmış ORTA DİREK demektir fakirleştikçe fakirleşen. "Salatı vustaya çok dikkat edin=Direğin gölgesinin dibine düştüğü O AN'a ÇOK dikkat ediniz." demek, öğlen namazı ile hiç bir ilgisi yok.
Çünkü bu ayeti tümleyen ayet şöyle: Tarafeyn en Nehar, bir yerde de etraf en nehar. Taraf=Yan, Tarafeyn İKİ yan, Nehar=Gündüz. Tarafeyn en Nenar ne demek sizce?
Gündüzün iki tarafınıdaki iki namazı ne ayıracaktır? Çok basit bir GÖLGE. En kısa gölge. Gölge oluşturmak içir gereken tek şey Gün ışığı ve bunun izdüşümünü alacak bir nesne, nesne olmadan gölge düşmez. Günün (Şafak-gurub arası bir gündür) iki yanında iki namaz kılmamız gerekiyor iyi de bunu nasıl ayıracağız?
Cevabı Kur'an'da "Bir direk dikin, gölge doğu yönündeyse bu günün ilk namazıdır. Gölgeye dikkat edin, öteye, batıya geçtiyse, bu günün ikinci taraf namazıdır" diyor mu ayet?
Günün iki yanında İKİ VAKİT namaz varmış:
1. Sabahtan öğlene kadar olan,
2.Öğleden gün batımına kadar olan.
Bana şimdi "İKİNDİ "diye bir namaz gösterebilir misiniz? Kur'a'da ASR suresi diye gösteriliyor. Andolsun asra, insan hüsrande, anrcak birbirlerine hakkı tavsiye edip, sabredenler müstesna" sure bitti. İkindi namazı nerede, tarifi nasıl, kaç rekat vb. bir şey görebildiniz mi?
Size küçük bir ipucu: Sünneti gayrı müekkede ve tersi ile ilgili zamanları söyleyebilir misiniz? ASR=İkindi demekmiş (Kaynağı YEZİD), AŞR=Ondalık, ASR=Yüzdelik demek. Okullarda aşar, öşür okumadınız mı? AŞR=on, ASR=YÜZ . İkindi nerede?
Evet gündüzün iki tarafını anladık. Bakalım GECEYE YAKIN SAAT NEYMİŞ? Kur'an'ı açtım ve yazıyorum. ve Ekımıssalate=Namazı kıl, tarafeyin nehari=Günün iki yanında, Ve zülefel LEYL=BÜTÜN GECE BOYUNCA. Gecenin iki ucunda (Şafak ve gurup arasında) GEÇ SAATLER diyor, yakın falan demiyor, yakını bizimkkiler Hanif olmayanlar uyduruyor .
Gündüz iki vakit var tamam mı? Gündüz tan ile günbatımı arasıydı. Gece=Leyl neresi oluyor? Bunun tam tersi dünyanın karanlık yüzünde BİR TEK VAKİT var. Etti mi üç! Ben Kur'an ile dalga geçcek biri değilim, nefsime uyup uyduramam da, bunun arkası çılgın ve elim ateş azabıdır.
Gün batımı, gün doğumu, orta direk arasında ÜÇ VAKİT var. Böyle olmasaydı, şu an bile ŞİİLER ÜÇ vakit kılabilir miydi? Hacca gidince biz Sünniler ÜÇ VAKİT kılıyoruz?
Üç vakit namaz FARZ yani Emir kipi. Bir de DİLEK KİPİ VAR (Vacib de diyorlar, ama yanlış). Dilek kipi örneği şu: "Keşke gecenin BİR YERİNDE KALKIP NAMAZ KILSALARDI, BU HAKLARINDA FAZLA MESAİ OLURDU" .
Buna bizim mezhebler "Vitir vacib diyorlar" bilirsiniz. Yatsının hemen arkasına ekler savar gidersiniz. Bir kere YATSI namazı yok ki! Bütün gece(Leyl) için bir tek namaz var =İşaya. Yatsı ve ikindi Kur'an'da var mı? "GECENİN BİR YERİ" neresi olabilir?
Bu da belli bir vakit. Salatı vusta kaçta okunuyor? Cuma namazı örneğin. Evet, şimdi bu direğin uzantısını alınız. Ama dünyanın gece yüzünde gölge olmadığı için bizim diregi tersten uzatınız ve oraya 01.15 yazınız. Anlaşıldı mı? Ortaya ARTI gibi bir şey çıktı değil mi?
Emir emirdir, kaçamazsın. Çünkü EKIMÜSSELAT=dört hareketle yapılan namaz demektir. Yerine konan namaz demektir. İkame edilen namaz demektir, Allah'a kesin borcundur, kurtuluşu yoktur. Kaçan kaçmıştır, KAZASI yoktur, sabahtan öğlene kadar kılma, kaçır namazı ya da öğlenden akşama kılma kaçır namazı, ya da tüm gece kılma kaçır namazı.
Kur'an'da asla KAZA NAMAZI geçmez, Yaw iki rekat sabah namazını öğlene kadar 7 saat içinde kılamıyorsan, vakit bulamadınsa pes yani? Ne kazası? Şu anda günün iki tarafı 8+8 saat , gece ise 8 saat halen KAZA mı? Kaza namazı yok, çünkü Allah bizden MİSAK almış. "Size kredi kartı açıyüarum, siz bunun miktarını namaz ile ödeyeceksiniz". Biz de Ekımüssalate=İkame edilen, yerine konan, ödenen NAMAZ olarak kılıyoruz.
Misak, ahit bize Allah'ın kulluk için açtığı kredidir. Namazın VAKTİNDE ödenmesi gerekir (Nisa 103). Ama ORUÇ=SAWM için KAZA VAR. Namaz gitti mi giti, oruç ertelenebilir. İkisi nasıl aynı şey olabilir ki? Hacc keyfidir hiç bir kazası yoktur. Zekat yoksulken senin vereceğin değil, alacağın şeydir, kazası falan yoktur. Sadece ve sadece ORUÇ gibi ağır bir bedeni ibadetin KAZASI vardır.
Gecenin bir yerinde (01.15'den gün doğumu FECR'e kadar) kalkıp KEYFİ namaz kılın ama bunu alışkanlık yapmayın, ara verin, kolay dinin tadına varın. Bunun anlamı şurdur: "Yarabbi üç vakitten ikişer rekat olan 6 rekat beni kesmedi, ben gönlümden gelerek, sana, 2, 4, 6, 8, 88, 888 gibi fazla mesaiden olmak üzere namaz kılacağım”. Kılın dostum kılın ama gündüz sakın ve sakın Sünnet namazı kılmayın, tanrınız ÇİFTLEŞİR.
Allah bize "Gündüz mükellef olduğunuz işleriniz var. Allah sizi yormak ve zorlamak istemez" buyurmaktadır, "Allah sizin için dini kolaylaştırmıştır, kolayınıza geleni okuyunuz" der.
Nisa
101: Gaza niyetiyle yeryüzünde dolaştığınız zaman, küfre sapanların size tedirginlik vermesinden korkarsanız, namazı kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. ...
102: Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmamış olan diğer
Gaza değil, sefere çıkmak, Bana misafir gelmek de SEFERDİR. “Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın zaman. Biriniz İMAM olursanız, arkandakileri İKİYE böl, bir grup seninle kılarken, diğerleri de kılmasınlar beklesinler. BİR REKAT (Secdenin ikincisi ile bir rekat tamamlanır) kıldıktan sonra ey İMAM sen bekle, diğer grup gelsin ve yer değiştirsin, onlar da kalan namazı kılsınlar" diyor. İMAM namazı kısaltmıyor, hergünkü gibi kılıyor. Ama cemaat kısaltıyor, birer rekat kılıyor. Yarısı bir rekat olarak kısaltılan namazın tamamı kaç rekattır? 1x2=2
Bunu İmamı gazali, İmamı Rabbani, ne kadar süslü kitap varsa yazanları, şu andaki müftünüz hepsi KÖR GİBİ GÖRMEMİŞLER. O ayetleri ALİMLER görür, HANİFLERE bildirir. Evet meal, tefsir, fıkıh ve tasavvuf alimleri... Daha Kıbleyn'i tarafeyn'i bile bulamadılar. Zülkarneyn'i bile bulamadılar. EYN'i bile anlamadılar.