Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
NEDEN OLMASIN:))) HEM ADAMLAR KENDİLERİNE GÖRE DELİLLERİNİ DE SUNMUŞ BAKIN. DESTEKLİ SALLAMIŞLAR YANİ:)))
MEHDİ ALEYHİSSELAM
PROF.DR. NECMEDDİN ERBAKAN
1-)İsmi ,Allah Resulü’nün isimlerinden birisine benzeyecek(Hadis-i Şerif) Necm(Yıldız), Peygamber Efendimizin (S.AV.) bir ismidir. Mehdi Aleyhisselamın isminin Ahmet ve Muhammed olacağı yönündeki diğer rivayetler ise hadis usulü kaidelerince cem edilmiş, yani birleştirilmiştir. Çıkan sonuç; Allah Resulünün isimlerinde birisine benzeyeceğidir.İsminin kesinlikle Muhammed olacağı konusunda direten hadis alimi yoktur. Var olduğunu söyleyenler iddialarını ispatlamak zorundadır.Bedüzzaman Hazretlerinin söylediği maksatlı biçimde tevil edilmektedir.
2-)Peygamber Efendimizin(S.A.V.) soyundan gelecek(Hadis-i Şerif) Seyyiddirler.1800 yıllarında ataları Gaziantep’in Kozanlı semtinden göç edip, Adana kozan’ın temellerini atan ve kabilesini bütün Anadolu’ya yayan Kozanoğullardandır. Muhterem dedeleri ikinci Abdülhamit’in hizmetinde bulunmuştur. Gaziantep, Urfa ve Siirtteki seyyidlerin büyük bölümünün ataları Arabistan yarımadasından ülkemize göç etmiştir.
3-)Sağ yanağında YILDIZ gibi parlayan bir ‘’ben’’ bulunacak(Hadis-i Şerif) Görmek isteyenler hocamızı ziyaret edebilir.
4-)Ön dişlerinin arası açık , geniş alınlı , kemer veya kambur burunlu olacak(Hadis-i Şerif) Mübarek yüz hatlarına bakıldığında zikredilen özellikler rahatlıkla görülebilir.
5-)Orta boylu olacak(Hadis-i Şerif) Ne uzun ,ne de kısa boylu.Hadis-i şerifin işaret ettiği gibi orta boylu.
6-)’’ Zat-ı Nurani’’ (Bedüzzaman Hz.-Risale-i Nur) Birkaç Allah dostu, mübarek insan görmek nasip oldu. Şeyhimin nuru geceyi aydınlatırdı ancak; binlerce insan içinden Erbakan hocamızı görmek hiçte zor değildir. Hayatım boyunca böyle bir Nura şahit olmadım. Her Cuma, Hamidiye Camiinde namaz kılındıktan sonra ziyaret edenler buna şahit oluyor. Bizzat müşahade etmek isteyenlere duyurulur.
7-)"Benim neslimden olan 40 yaşındaki Mehdi'dir. Yüzü gökyüzünde parlayan YILDIZ gibidir. Sağ yanağında siyah bir nişan vardır.” (Hadis-i Şerif)"Mehdi, benim evladımdan bir adamdır. Parlak YILDIZ gibidir. Rengi, Arap renginde ve cismi İsrail gibidir.” (Hadis-i Şerif)"Mehdi benim çocuklarımdandır. Onun yüzü, parlak YILDIZ gibidir." (Hadis-i Şerif) "O (Mehdi) benim neslimden bir adamdır. Yüzü, sanki ışıldayan bir YILDIZ gibi parlaktır. Sağ yanağında siyah bir ben vardır. Kırk yaşlarındadır...” ." (Hadis-i Şerif) Hadis-i Şeriflerde sürekli YLDIZ benzetmesinin yapılması ilgi çekici. Necmeddin yani; DİNİN YILDIZI. Aydınlığı ve nuru çağrıştıracak başka teşbihler varken neden YILDIZ?
8-)Tarih sahnesine 30 ila 40 yaşlarında çıkacak(Hadis-i Şerif) 1966 yılında T.O.B.B’un başakanı seçildiğinde tam 40 yaşında.Masonların ve sistemin dindar bir başkana tahammül edemeyeceğini müslümanlara göstermek için bu makama talip olmuştur. Cebren ve hile ile görevden alınmıştır. Musa (A.S) Tur Dağında 40gün kaldı. Peygamber Efendimize ilk vahiy 40 yaşında indi. Kırklar Meclisi 40 veli zattan oluşur ve biri öldüğünde Allah yerine bir başkasını getirir. Peygamber Efendimiz (S.A.V) 40 yaşa başka hadislerinde de dikkat çekmiştir. Necmeddin Erbakan’ın küfre ve zulme karşı verdiği mücadelenin tam 39. yılı 2006 yılı mücadelesinin 40.yılı olacak.İnşallah Mehdiyet devriminin gerçekleşme yılı olacak.
9-)Hadis Rivayetlerinde Mehdi Aleyhisselamın hakimiyet süresi 5, 7, 9 ve 11 yıl olarak belirtilmektedir. Bu hayatının son dönemlerinde İktidarını gerçekleştireceğine delil kabul edilmiştir. Yorum bana ait değil. Büyük hadis alimi ve ahirzaman meselelerinin önemli muhakkiki Medineli Alim Muhammed Resul El Hüseyini El Berzenci. Erbakan hocamız 79 yaşında.
10-)O’nun iki gaybeti(kaybolma) olacak.(Hadis-i Şerif) 1980 -1987 ve 1998-2005 yılları arasında iki kere siyasi yasaklı duruma düşürülmüştür. Erbakan hocamızın asıl faaliyet alanı siyasettir. Şu anda ve geçmişte bu uygulamalarla O’nu gündemin dışına itmeye çalışmışlardır. Gözden kaybolmuş ancak; gönüllerden kaybolmamıştır.
11-)Uyuyan kişiyi uyandırmayacak, kan da akıtmayacaktır.(Hadis-i Şerif) Muhterem Erbakan hocamızın yöntemi tebliğdir. Mesajını her insana ulaştırmayı hedeflemiştir. Eğer 28 şubat sürecinde iktidarı kendi bırakmasaydı, iddia edildiği gibi gibi sadece tesettür ve imam hatip lisesi konularıyla değil bütün Türkiye’yi kasıp kavuracak iç savaşla uğraşacaktık. Müslüman askerler , müslüman kardeşlerini vuracaktı. Ordu içinde konuşlanmış masonların hedefi zaten buydu. Bu oyuna gelmeyen Erbakan hocamızdı. Sincan’da, mason Çevik Bir tarafından yürütülen tanklar, ilerleyen günlerde müslümanların üzerinde de yürütülmesin diye Hocamız iktidardan kendi isteğiyle çekildi.
12-)”Çalışanlar üzerine disiplinli olması” ve “O, işi sıkı tutacak” (Hadis-i Şerif- Muhiddin-i Arabi H.z-Futuhat-ı Mekkiyye) Necmeddin Erbakan, bütün teşkilatların faaliyet raporlarını tek tek okur. Kadın ve gençlik kollarına her hafta seminer verir. İl ve ilçe Teşkilatlarını bizzat kendisi gider ve denetler. Avrupa milli görüş teşkilatının toplantılarına iştirak eder. G.İ.K(Genel İstişare Kurulu) toplantısına başkanlık eder. Her hafta bu toplantıda siyasi gündem ve teşkilat çalışmaları değerlendirilir. Milli Gazete’nin yayın içeriğini kendisi belirler. Parti genel merkezine her gün gelir ve akşama, zaman zaman sabaha kadar çalışır.Yazları Altınolukta özel sohbetler düzenler. Milli görüş camiasını O kurmuş ve O yetiştirmiştir.
13-)’’Hastayı sırtında taşıyacak, zayıfa yardım edecek, hakkı ayakta tutana yardım edecek...’’ (Muhiddin-i Arabi H.z-Futuhat-ı Mekkiyye) Bosna, Afganistan, Çeçenistan cihadlarına olan katkılarını biz milli görüş camiası mensupları değil; bizzat bu ülkelerin liderleri ifade ediyor. Ali İzzet Begoviç bunun en somut örneği İ.H.H , insani yardım örgütünün hayırlı faaliyetlerini göz ardı etmek cinayettir.
14-)Ahlakı, Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in ahlakına benzeyecek.(Hadis-i Şerif) 1969 yılından bu yana Necip Fazıl, Mahmud Esat Coşan, Fetullah Gülen, Korkut Özal, Ali Çoşkun gibi birçok isim aleyhinde konuşmuş, basına demeç vermiş ve yazılar yazmıştır. Erbakan hocamız atılan iftiralara ve ağır ithamlara rağmen muhattabının seviyesine inmemiştir. Fetullah Gülen isimli saşkın vaiz kameraların önünde kendisine bir türlü kanının ısınımadığını ve sevemediğini söylemiş (Dünya ve Türkiye’yi yöneten sisteme şirin gözükebilemek için); Erbakan hocamız ise kendisiyle günde 5 defa görüştüklerini, aynı kıbleye döndüklerini ifade ederek gazetecilere yanlış duyduklarını söylemiştir. Fetullah Gülen’in İslami şuurdan ne kadar uzak birisi olduğunu göstermiştir. Oyuna gelen Fetullah Gülen olmuştur. Mahmud Esat Coşan aleyhinde söz ettiğine dair yazılı veya sözlü bir delil mevcut değildir. Mahmud Esat Çoşan’ın çok ağır sözlerine rağmen cevap vermemiştir. Edep ve haya timsali bir müslümandır.
15-)Mehdi Aleyhisselam, Nakşibendi olacak bu silsileyi aliye üzere gelecek. (İmam-ı Rabbani Hz.-Mektubat-ı Rabbani) Mehmed Zahit Kotku Hz.(K.S.A)’nin müridi ve Nakşibendi Tarikatı mensubu ve icazetlisidir. Türkiye’de birçok Nakşibendi kolu olmasına rağmen Mehmet Zahit Kotku Hazretleri silsile yoluyla İmam-ı Rabbaniye bağlıdır.
16-)Faaliyetlerine Konya ilinden başlayacak.(Muhiddin-i Arabi H.z-Futuhat-ı Mekkiyye) Milli Görüş hareketi 1969 yılında Konya’dan başlamıştır. Şeyh-ül Ekber, Mehdi Konya ilinden İstanbul’a yürür diyor...
17-)’’Mehdi Aleyhisselam İktidar ve Siyaset sahibidir.Siyasetçidir.’’(Muhiddin-i Arabi H.z-Futuhat-ı Mekkiyye) Siyonistleri ve emparyalistleri kahreden bir siyaset dehasıdır.İslama uygun siyaset yaptığına milyonlar şahit. Cumhuriyet döneminde İslami değerleri gündeme taşıyan ve İslam aleminin birleşmesi gerektiği yüreklilikle söyleyen tek müslüman siyasetçi.
18-) ”ilahi kitabı anlaması ve İlahi Kelamın manasını bilmesi” .(Muhiddin-i Arabi H.z-Futuhat-ı Mekkiyye) Necmeddin Erbakan, üniversite yılları ve sonrasında İstanbul Fatih’te İbrahim efendi ve Hüsrev hocadan fıkıh, kelam, tefsir, hadis ve arapça dersleri almıştır. Çok iyi derecede arapça bilgisine sahiptir. Verdiği özel seminerlere katılanlar buna yüzlerce defa şahit olmuştur. Balıkesir-Altınolukta ki sohbetlerine katılanlarda bilir ki hadis veya ayetin arapça orjinal metni verir ve tefsirini yapar. Şeyhi Mehmet Zahit Kotku hazretlerinden de icazet almıştır.
19-)”...Ve bu nurdur ki, eskide de tahayyül ve tahminin ile geniş dairede, belki siyaset aleminde gelecek mesudane ve dindarane haletlerin ve vaziyetlerin mukaddemesi ve müjdecisi iken, bu muaccel ışığı o müeccel saadet tasavvur ederek eski zamanda siyaset kapısıyla onu arıyordun”(Risale-i Nur- Kastomonu Lahikası) Bedüzzaman Hazretleri,’’Eski dönemde” istikbalde bir ışık ve nur gördüğünü, dehşetli olaylara karşı bu ümitle dayandığını ve herkes gibi o ışığı siyaset aleminde ve çok geniş bir dairede hayal ettiğini söylüyor. Böyle düşünürken, birden batın aleminde bir uyarıya muhattab olur. İstikbalde ki Nur ve Işığın tevili, tefsiri ve tabiri kalbine ilham edilir. Bu ‘’Nur ve Işık’’ –teşbihte hata yoktur- öncü kuvvettir. Siyaset aleminde ve geniş dairede gerçekleşecek , İslam’a uygun ve güzel olayların bir girişi,başlangıcı ve ön sözü Risale-i Nur’dur. Sonraya bırakılan ve tehir edilen ‘’Saadet’’ dönemini Bedüzzaman Hazretleri yaşadığı dönemde siyaset kapısında aramıştır. Bu hatalı tasavvuru gaybi bir ikazla tevil, tefsir ve tabir edilmiştir. Üstad, doğruyu görüyor ancak; yanlış tatbik ediyordu. Üstad’ın Barla lahikasında ki şu sözleri fikirlerimizi teyit etmektedir. ‘’O, ileride gelecek acib şahsın bir hizmetkarı ve ONA yer hazır edecek bir dümdarı(yardımcı kuvvet) ve O büyük kumandanın PİŞDAR BİR NEFERİ(önde giden bir asker)olduğumu zannediyorum.’’ Bedüzzaman Hazretleri açıkça ileride çok farklı ve ilginç özellikler sahip bir zatın geleceğini söylüyor. Kendisinin de bu zatın ‘’Önde giden bir askeri’’ olduğunu vurguluyor. Tehir edilen ve sonraya bırakılan güzel günler geniş dairede ve siyaset aleminde ortaya çıkacaksa ve Üstad bu nuru , Risalei Nurla karıştırmışsa günümüzde ortaya çıkacak tehir edilen bu nur kime işaret ediyor? Necmeddin Erbakan’ın şu sözleri anlamak isteyene her şeyi özetliyor: “Siyaset bizi ilgilendirmiyor” demek; ” Kur’anın yarısı ve insanlığın sorunları bizi alakadar etmiyor” demekle aynı anlama delir. Kur’anın prensipleri,Müslümanların ve insanlığın problemleri, kendilerini ilgilendirmeyen kimselerin: şefkat, merhamet, huzur ve hoş görüyle alakalı sözleri sahtedir. Böyleleri ya İslam’ı tam bilmeyen ve Kur’anı incelemeyen gafil ve cahil kesimlerdir. Veya bile bile gerçekleri ve kulluk görevlerini görmezlikten gelen kötü niyetli kimselerdir.” Derdini anlatırken Kuran- Kerimi referans gösteren kaç siyasetçi tanıyorsunuz?
20-)”Hem nur, hem topuz.. İkisini, bu zamanda benim gibi bir âciz yapamaz. Onun için bütün kuvvetimle nura sarılmağa mecbur olduğumdan, siyaset topuzu ne şekilde olursa olsun bakmamak lâzım geliyor. Amma maddî cihadın muktezası ise; o vazife şimdilik bizde değildir.”(Risale-i Nur-Lemalar) Siyaset,Mehdi Aleyhisselamın bir vazifesidir.Üstad.” o vazife şimdilik bizde değildir.” Diyerek bu vazifenin kime ait olduğunu defalarca açıklamıştır. Kendisinden bir asır sonra gelecek Zat-ı Şahane’nin mücadele sahası siyasettir. O zat Necmeddin Erbankan’dır.
21-) “faraza hakikî beklenilen ve bir asır sonra gelecek o zât dahi bu zamanda gelse, harekâtını o cereyanlara kaptırmamak için siyaset âlemindeki vaziyetten feragat edecek ve hedefini değiştirecek diye tahmin ediyorum... o zât şimdi olsa da, üç mes'eleyi birden umum rûy-i zeminde vaziyetlerini değiştirmek nev'-i beşerdeki cârî olan âdetullaha muvafık gelmediğinden, her halde en âzam mes'eleyi esas yapıp, öteki mes'eleleri esas yapmayacak.”Bedüzzaman Hazretleri , hakikî beklenilen ve bir asır sonra gelecek zat eğer kendi yaşadığı dönemde gelmiş olsaydı siyaset alemindeki vazifesinden feragat etmek zorunda kalacaktı diyor. Üstad’dan, Bir asır sonra gelecek zat şartlar değiştiği için siyasi vazifesinden feragat etmemiştir. Kıbrısın gerçek fatihi, siyasete atıldıktan beş sene sonra kafirlere ilk tokatı atmıştır. Allah’ın izniyle vazifeye hızlı girmiştir...
22-)” Ve inşâallah hiçbir kuvvet Anadolunun sinesinden onu çıkaramaz. Ta âhir zamanda, hayatın geniş dairesinin asıl sahibleri, yâni Mehdi ve şâkirdleri, Cenab-ı Hakkın izniyle gelir; o daireyi genişlettirir ve o tohumlar sünbüllenir. Bizler de kabrimizde seyredip Allaha şükrederiz.”(Risale-i Nur –Kastamonu Lahikası) Bedüzzaman Hazretleri, Risale-i nur’un çeşitli yerlerinde “ hayatın geniş dairesi” siyasi ve sosyal meseleleri açıklarken kullanmıştır. Siyasi erk, hayatın her alanına nüfuz edebilecek önlemleri alabilir, projeleri uygulayabilir ve milletin mukedderatını her yönüyle etkileyebilir. Bedüzzman Hazretleri, Büyük Mehdi’nin Risale-i Nur vasıtasıyla ekilen tohumları yeşertmek için Anadolu’dan kalkacağını ve siyaset aleminde göreve başlayacağını bir kez daha vurguluyor. Necmeddin Erbakan hocamız Anadolunun göbeğinde siyasi faaliyetlerine başlamıştır...
23-)”Allahu a'lem bissavab, bu ayrı ayrı rivayetlerin bir tevili şudur ki: Büyük Mehdi'nin çok vazifeleri var. Ve siyaset âleminde, diyanet âleminde, saltanat âleminde, cihad âlemindeki çok dairelerde icraatları olduğu gibi.. herbir asır me'yusiyet vaktinde, kuvve-i maneviyesini teyid edecek bir nevi Mehdi'ye veyahut Mehdi'nin onların imdadına o vakitte gelmek ihtimaline muhtaç olduğundan; rahmet-i İlahiye ile her devirde belki her asırda bir nevi Mehdi, Âl-i Beyt'ten çıkmış, ceddinin şeriatını muhafaza ve sünnetini ihya etmiş. Meselâ: Siyaset âleminde Mehdi-i Abbasî ve diyanet âleminde Gavs-ı Azam ve Şah-ı Nakşibend ve aktab-ı erbaa ve oniki imam gibi Büyük Mehdi'nin bir kısım vazifelerini icra eden zâtlar dahi...”(Risale-i Nur,Şualar) Mehdi Abbasi, siyaset aleminde mücadele vermiştir. Halifelik makamını siyasi mücadele sonucunda emevilerden almıştır. Seyyid Abdülkadir Geylani, Şah-ı Nakşibend ve aktab-ı erbaa ve oniki imam’ın vazifeleri diyanettir. Büyük Mehdi’nin sayılan isimlerden farkı; tek yönlü olmamasıdır. Bedüzzaman Hazretleri bu isimleri çeşit olsun maksadıyla vermemiştir. Büyük Mehdi’nin en dikkat çekici özelliği vurgulanmaktadır. Siyasi aleminde mücadele verecek, diyanet vazifesini bir taife aracılığıyla yürütecek (Emirdağ Lahikası), siyasi mücadelenin sonunda saltanatı (hilafet) kuracak ve bu durumu kabullenemeyen aşağalık kafirlere karşı cihad ilan edecek; onları mahvu perişan eyleyecektir. Örnek olarak bir devlet adamının ve mürşid-i kamillerin verilmesi boşuna mı? Bedüzzaman Hazretleri haşa abesle iştigal eder mi? 1969 yılından bu yana İslamcı söyleme sahip siyasi mücadeleyi Necmeddin Erbakan vermektedir. Diyanet vazifesini Dünya’yı hayran bırakan (bkz Harun Yahya’nın Dünya’da ki etkileri) Harun Yahya külliyatıyla yürütmektedir. Allah’ın izniyle saltanatın ilanına sayılı günler kalmıştır..
24-) Hilafet-i Muhammediye(A.S.M) cihetindeki saltanatı, başka bir iş ile iştigale vakit bırakmayacak kadar yoğun geçecek. (Bedüzzaman H.z-Emirdağ Lahikası) İslam Birleşmiş Milletleri, İslam Ortak Savunma Paktı, İslam Ortak Para Birimi, İslam Eğitim ve Kültür Birliği ve İslam Ortak Pazarı projelerini 36 yıldır dillendirmesi ve bu projelerin hayata geçmesi için mücadele vermesi kim olduğunu gösteremiyor mu? D-8’leri kurarak Batı Medeniyetine kafa tutan ve açıkça baş kaldıran kim? Halifelik kaldırıldıktan 77 yıl sonra İttihad-ı İslamın çekirdeği bu olşumu hayata geçiren kim?
25-)Siyaset, diyanet, saltanat, cihad gibi çok dairelerde icraatları olacak. (Bedüzzaman H.z-Şualar) Bedüzzaman Hazretleri, Mehdi Alehisselamın icraat alanlarını sayarken neden ilk olarak SİYASET alemine dikkat çekiyor? Bu dört kelime (siyaset, diyanet, saltanat, cihad ) tesadüfi olarak seçilmiş ve alelade bir sıralamayla mı konmuştur? Eğer Mehdi Aleyhisselam iman hakikatlarını anlatacak biriyse; Üstad, neden ‘’diyanet’’vazifesini ilk sıraya koymuyor? Erbakan hocamız uzun yıllar- 200 küsur kitaptan müteşekkil- Harun Yahya külliyatını sahiplenecek bir okur kitlesinin oluşabilmesi için mücadele vermiş ve milli görüş tabanını yönlendirmiştir. ‘’Diyanet’’ vazifesinin temeli olan Harun Yahya’ya dikkat edecek olursak; son yıllarda Türkiye’de ve Dünya’da çok daha etkin bir fikri mücadele yürütmektedir.
26-)’’Kitapta İsrailoğullarına şu hükmü verdik: Muhakkak siz yeryüzünde iki kez bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirlenişle yükseleceksiniz. Nitekim o ikiden ilk-vaid geldiği zaman, oldukça zorlu kullarımızı üzerinize gönderdik de evlerin aralarına kadar girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü. Sonra onlara karşı size tekrar güç ve kuvvet verdik, size mallar ve çocularla yardım ettik ve toluluk olarak sizi sayıca çok kıldık. Eğer güzellik etmiş olursunuz; yok eğer kötülük yaparsanız o da kendinize. Derken ikinci vaadın zamanı geldiğinde yüzünüzü karartarak kötülük yapsınlar, birinci defa, girdikleri gibi, yine Mescid’e girsinler ve her ele geçirdiklerini mahvedip dursunlar.”(İsra suresi 4, 5, 6 ve 7. ayetler) İsrailoğulları yeryüzünde ikinci bozgunculuklarını çıkarmışlardır. Siyonist yahudiler , burjuvaziyi Masonları ve siyasileri kullanarak Dünya tarihinin en büyük zulüm şebekesini kurmuşlardır. Kominist ve Kapitalist fikir babalarının çoğunluğu yahudidir. Yahudi lobilerinin onaylamadığı projeleri; siyasi erk hiçbir koşulda hayata geçiremez. Dünya’da ve Türkiye’de, insan aklını zorlayan bu acı gerçeği, iki şahıs sürekli ve ısrarla vurgulamaktadır.1969 yılından itibaren Necmeddin Erbakan;1986’dan beride Adana Oktar. Siyonist yahudilerin kudurduğunu ve ikinci bozgunculuk dönemini başlattıklarını -sistemli bir şekilde ve yazılı kaynaklara dayanarak-savunan üçüncü bir şahıs yoktur. Bütün İslam Alemi ve Dünya halkları büyülenmişken ve kış uykusuna yatmışken; bu acı gerçeği Necmeddin Erbakan haykırmıştır. Durumun vehameti gerçek anlamıyla halen kavranamamıştır. Kavrayanlar, Deccal’ın iş başında olduğunu görmektedir. Hastalık teşhis edilmeden; tedavi yapılamaz. Bütün insanlar uyurken uyanan veya uyandırılan Necmeddin Erbakandır. Mehdi’nin kelime anlamı; hidayete eren, hidayete vesile olandır. Peygamberlerin hepsi, kavimlerine öncelikle işleyen sistemin çarpıklığını anlatır. Sistemi yöneteni bilmeden hayali bir düşmanla savaşamazsınız. Küfrün beli kırılmadan ve bataklık kurutulmadan sadece sivri sinek avıyla sonuç alınamaz. Düşmanını dahi bilmeyen sözde islami liderler Ümmetin hiçbir sorununu çözemez. Hadislerde açıkça haber verildiği gibi yahudilerle yapılacak savaşta İslam Ordularını idare edecek kumandan Mehdi Aleyhisselamdır. Bu konuda Müslim’de geçen bir hadis”Siz Yahudilerle harp etmedikçe kıyamet kopmaz. Hatta taşlar bile arkalarına gizlenen Yahudileri Müslümanlara haber verecektir. ”Bütün Dünya’yı etkileyecek olan Melheme-i Kübra savaşı daha gerçekleşmemiştir. Yahudiler azgınlıklarına devam etmektedir. Düşmanını tanımayan bir kumandanın, bir orduyu yönetmesi düşünülemez. Siyonizmi tanıyan ve bıkmadan usanmadan 36 yıldır anlatan Necmeddin Erbakan Mehdidir. İkinci bozgunculuk döneminden bi haber cahiller Mehdi olarak görülemez ve Mehdiliğe layık değildir. (Fetullah )
27-)”Ne varki vezirleri Arap olmayacak. Diğer milletlerden olacak. Fakat Arapça konuşacaklar. Kendi cinslerinden olmayan bir hafızları bulunacak ki, O, vezirlerin gözdesi, güvenilir kimselerin en emini olacak...” .(Muhiddin-i Arabi H.z-Futuhat-ı Mekkiyye) İmam-ı Berzenci bu sözleri söyle yorumluyor ”Şeyh-i Ekberin bu açıklaması O hafızın, İsa Aleyhisselam olduğunu gerektiriyor” Mehdi Aleyhisselamın , sayıları hadis-i şeriflerdede belirtildiği gibi 300 küsur kişiden müteşekkil vezir topluluğu var. Yine hadis-i şeriflerde geçtiği gibi İsa Aleyhisselam , Mehdi Aleyhisselama tabi olacak ve Beraber hareket edecekler. Bütün Peygamberlerin ortak özelliği İman hakikatlerini herkezin anlayabileceği düzeyde anlatmalarıdır. Tebliğlerinin içeriği, sade ve gösterişten uzak bir üslüba sahiptir. Kürsüden salya sümük, ağlaya zırlaya ve abartılı ses tonlarıyla Bir Peygamberin veya salih bir alimin dini tebliğ ettiği görülmemiştir. Sükunet ve vakar salihlerin ortak ruh halidir.
Hadislerde ve Futuhat-ı Mekkiyede geçen bu taife ve liderleri; Bilimsel Araştırma Vakfı ve Adnan Oktardır. Bedüzzaman Hazretleri İsa Aleyhisselamın inkar-ı uluhiyet fikrini öldüreceğini söylemektedir. Bir fikir doğal olarak başka fikirle ortadan kaldırılır. Fikri mücadele yazılı eserler vasıtasıyla verilir. Dünyada ki dinsizlik cereyanına karşı Harun Yahya külliyatını kullanarak, Necmeddin Erbakan ve Adnan Oktar birlikte mücadele vermektedir. Bilimsel Araştırma Vakfı’nın bünyesine dahil olmak mümkün değildir. Vakıf çalışanları bizzat Adnan Oktar tarafından seçilmektedir. Hadislerde de vurgulandığı gibi 60-70 yakın kadında vakıfta görevlidir. Sayıları bilinçli olarak sınırlı tutulmaktadır. Hizmetin içine siyonist ajanların ve münafıkların girmesi böylece önlenmektedir. Bedüzzaman Hazretlerinin bu gruba işaret ettiği çok açıktır. “Bu vazifenin istinad ettiği kuvvet ve manevi ordusu, yalnız ihlas ve sadakat ve tesanüd sıfatlarına tam sahip olan bir kısım şakirtlerdir. Ne kadar az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kıymetli sayılırlar’’ Emirdağ Lahikasında ki mektubunda da bu taifenin Materyalizim ve Darwinizim’e karşı mücadele vereceği belirtilmektedir. Bazı sorular üzerinde düşünürsek sanırım mesele daha iyi anlaşılır. Neden, Adnan Oktar, Partisi %2.5 oy almış bir islami hareketin yayın organı olan Milli Gazete’de yazmayı tercih ediyor da; Zaman ve Yeni Şafak gibi daha yüksek tirajlı muhafazakar basını tercih etmiyor? Türkiye’de, Adnan Oktar ve Necmeddin Erbakan ‘dan başka kim Siyonizim ve Masonluk fitnesini gündeme getiyor ? Mehdiyet vakıasını, bütün cemaatler yok sayarken ve gereken ilgiyi göstermezken , neden Adnan Oktar ve ekibi bu konuyu sürekli sıcak tutmaya çalışıyor? Adana Oktar televiyonlara neden çıkmıyor ve gazetelere mülakat vermiyor? “Adnan Oktar’ neden 12 defa öldürülmeye çalışıldı, tımarhaneye yatırıldı ve hapihaneye atıldı?
28- “Ehl-i imanı dalaletten muhafaza etmek ve bu vazife, hem dünya, hem herşeyi bırakmakla, çok zaman tetkikat ile meşguliyeti iktiza ettiğinden , Hazret-i Mehdi’nin , O vazifesini bizzat kendi görmeye vakit ve hal müsaade edemez. Çünkü hilafet-i Muhammediye(A.S.M) cihetindeki saltanatı, onun ile iştigale vakit bırakmıyor.”(Risale-i Nur-Emirdağ Lahikası) Eğer samimi olarak Mehdiyi arıyorsak, bu sözleri ezberlememiz gerekiyor. Bedüzzaman Hazretlerine göre, Mehdi Aleyhisselam İman Hakikatlerini anlatarak nam salmış bir değil. Hem dünyayı, hem de sosyal hayatı her cihetini terk eylemiş biriside değil. Bütün zamanın iman hakikatlerini izah ve ispat edebilmek için uzun ilmi tetkikat meselelerine ayırmış biriside değil. Peki Mehdi Aleyhisselam ne yapıyor? Hilafet makamını kurmak için -Sünnetullah gereği- çok büyük ve mühim bir mücadele veriyor. Çeveremize şöyle bir bakarsak (Eğer Bedüzzaman’ın keşiflerine itibar ediyorsak) Mehdi Aleyhisselamı İnşallah görebiliriz. Bu mücadeleyi kim veriyor? Mehdi Aleyhisselam Necmeddin Erbakan.
29-)İmam Muhammed Bin Ali El Bakr ”Bizim Mehdimizin, gökler ve yerin yaradılışından bu yana görülmemiş iki alemeti var. Ramazan’ın birinci gecesi Ay, ortasında da güneş tutulacaktır. Cenab-ı Hak gökleri ve yeri yarattığından beri ikisi birden aynı ay içinde tutulmamışlardır. (Darane Kutni’nin rivateti) 17 Temmuz 1981 Ramazan ayında Ay tutulması 31 Temmuz 1981 Ramazan ayında Güneş tutulması 6 Temmuz 1982 Ramazan ayında Ay tutulması 20 Temmuz 1982 Ramazan ayında Güneş tutulması Bahsi geçen Ay ve Güneş tutulmaları ne hikmetse Necmeddin Erbakan hocamız hayattayken gerçekleşmiştir. Ay ve Güneş tutulmalarında Peygamber Efendimiz (S.A.V) namaz kılmış ve sahabeyi namaz kılması için teşvik etmiştir. Güneş ve Ay tutulmalarının Allah’ın iki ayeti olduğunu söylemiştir. Necmeddin Erbakan bu dönemde idamla yargılanmış ve siyasi yasaklı olmuştur.
30-)”... ve sık sık depremler vaki olacak” (Hadis-i Şerif) Kandilli Rasathanesi, Prof.Dr.Aykut Barka Prof., Dr.Celal Sengör, Ulusal Deprem Araştırma Ensitüsü gibi kurum ve şahıslarınların ortak görüşü; Dünya tarihinde bu sıklıkta ve büyüklükte bir deprem aktivitesi görülmemiştir. Türkiye, Yunanistan, Meksika, Şili ve Uzak Doğuyu vuran depremlerin hepsi yüksek şiddette ve yıkıcı depremlerdir. Doğada ki bu işaretler Mehdi Aleyhisselamın bize hayatta olduğunu göstermektedir.
31-)”...Aydınlatan bir kuyruklu yıldız doğacaktır.” (Hadis-i Şerif-Ebu Nuaym) 76 yılda bir geçen Halley kuyruklu yıldızı 1986 yılında geçmiştir. Bu yıldız geçtiğinde Nuh kavmi helak olmuş, İbrahim Aleyhisselam ateşe atılmıştır. İmam-ı Rabbani, bu yıldızın Mehdi Aleyhisselamın zuhurunda da geçeceğini söylemiştir. Necmeddin Erbakan yine hayatta ve mücadelesine devam etmektedir.
32-)’’Kıyamet yaklaştı ay yarıldı’’(kamer suresi 1.ayet) Ayetin ebced değeri 1969. Ayette geçen ‘’Şakka’’ kelimesinin anlamları: eşelemek, toprağı kazmak, yarmak. Şakka kelimesi ayette eşelemek ve kazmak anlamında kullanılmıştır.1969 yılında Ay’a ayak basıldı. Amerika’lı astıronotlar Ay yüzeyinden toprak numuneleri aldı.Konumuzla ilgisi ne?Peki 1969 yılında başka ne oldu? Erbakan aynı yıl Konya’dan bağımsız milletvekili seçildi. Siyasi mücadelesine başladı ve milli görüş hareketinin startını verdi. Kıyametin yaklaştığını nasıl anlarız? Ay’a çıkılması ve toprak numunesi alınmasıyla mı? Elbette hayır. Hadis-i Şeriflerde geçen kıyametin ilk büyük alameti Mehdi Aleyhisselamın zuhurudur. Kıyametin kopmasının yaklaştığı konusunda ayet bizi uyarıyor. İlk büyük alamet ortaya çıkınca kıyamete daha çok yaklaştığımızı anlamaz mıyız? Said-i Nursi Hazretlerinin müceddidliğini Kuran Ayetlerinin ebced değerleriyle de ispatlamamış mıdır? Kamer suresinin bu ilk ayetinin ebced değeri ilginç bir tevafuka işaret etmiyor mu?
33-)”Simdi hatıra geldi ki; eğer şeddeli “lamlar” ve “mim” ikişer sayılsa, bundan bir asır sonra zulumatı dağatacak zatlar ise. Hazreti Mehdi’nin şakirtleri olabilir. Her ne ise...Bu nurlu ayetin çok nurani nükteleri var” (Risale-i Nur-1.şua) Bedüzzaman Hazretlerinin ebcedini yatığı ayet “Ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar.Oysa kafirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.”(tövbe suresi 32.ayet) Ayetin ebced değeri 2004 yılını gösteriyor. Harun Yahya’nın bu ayetle ilgili yaptığı ebced 2008 yılını gösteriyor. Üstadın ve Harun Yahya’nın benzer tarihlere işaeret etmesi hayret verici.Günümüzde Siyaset aleminde görev yapan, iman hakikatlerini vakti ve hali müsaade etmediği için bizzat kendi anlatamayan ve bu vazifesini bir taifeyle birlikte yürüten, hilafet makamını yeniden tesis etmek için uğraşan, Hadislerde YILDIZ olarak tarif edilen birisi var mı ? Evet var. Prof.Dr. Necmeddin Erbakan.
34-)”Mehdi Doğu tarafından çıkacak. Karşısına dağlar bile dikilse onları ezip geçecek, o dağlardan kendisine yol bulacaktır.” (Hadis-i Şerif) “İnsanlar hakka dönünceye kadar mücadelesine devam edecektir.” (Hadis-i Şerif) Milli Nizam Partisi 1972 yılında Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatıldı.12 Eylül 1980 ihtilaliyle Milli Selamet partisi kapatıldı. Necmeddin Erbakan, Askeri mahkeme tarafından idamla yargılandı. Hapis cezası aldı. Refah Partisi 28 şubat sürecinin sonucunda kapatıldı. Necmeddin Erbakan iktidardan çekildi. Fazilet Partisi kuruldu ama yine kapatıldı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde dört partisi kapatılan başka bir siyasi lider yok. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 4 partisi kapatılan tek siyasi lider neden Necmeddin Erbakan? Dünya’yı ve Türkiye’yi zahirde yöneten ‘’sistem’’ Necmeddin Erbakan’ın hangi söylemlerinden ve neden rahatsız? Zındık kartel medyası Necmeddin Erbakın’ı neden hep yerden yere vuruyor? İftira kampanyalarının merkezinde neden O var? İslam Kardeşliğini unutan, ”sistemin” zavallı piyonu Fetullah neden her ortamda Necmeddin Erbakan’ın aleyhinde konuşmayı kendine bir görev adlediyor? İslamcı kesimin bir takım yayın organları ve önde gelen isimleri neden Necmeddin Erbakan’a dil uzatarak prim yapmaya ve sistemin bekçilerinin gözüne girmeye çalışıyor? Türkiye’de neden Necmeddin Erbakan ölçü kabul ediliyor? Mihenk taşı neden Necmeddin Erbakan? Onu eleştirmeden ve kınamadan var olmak, kabul görmek ve değer kazanmak mümkün değil mi? Fetullah, 28 şubat sürecinde utanmadan ve sıkılmadan şunları söylüyordu. Hemde televizyonların önünde “İstenmeyen Başbakan bırakıp gitmesini bilmelidir. Ortamı daha fazla germemelidir. Bu işi beceremiyorum demek te bir fazilettir. ” Altı kere gelip, yaltı kere giden Süleyman Demirel için Fetullah bu zaman kadar bir şey neden söylemedi? Oylarıyla desteklediği ve Ekonomiyi batıran Bülent Ecevit için neden bir şey söylemedi? Türkiye’de, Nemeddin Erbakan’a karşı yürütülen sistemli ve bilinçli kampanya yıllardır müslümanların zihnini bulandırıyor. Nemeddin Erbakan’a sadeca siyasi yasak getirilerek veya partileri kapatılarak engel konmuyor. Siyonizmin ve masonluğun mahiyetini tam anlamıyla kavrayamayan cahil ve şuursuz müslüman liderleri ve yazarları kışkırtarakta engel olunmaya çalışılıyor. Hertürlü engellemeye rağmen Necmeddin Erbakan gerçeği bitirilemiyor. Bütün olumsuzlukarı hayra yoran en küçük bir yılgınlık ve umutsuzluk belirtisi göstermeyen Necmeddin Erbakan, her defasında hiçbir şey olmamış gibi mücadelesine devam ediyor. Dağları aşmak O’na zor gelmiyor...
35-)”Bir gün gelecek, bütün televizyon kanalları canlı yayına geçmişken Milli Görüş iktidarını ilan edeceğiz. O zaman, sizin sevinciniz nasıl olacak?” Necmeddin Erbakan, bu sözleri yüzlerce defa mitin meydanlarından haykırdı. Peki bu sözlerden kim, ne anladı? Peygamber efendimiz (S.A.V)buyuruyorlar: ”Mehdi zuhur ettiğinde Batıda ve Doğuda herkes bu sesi işitir.” (Hadis-i Şerif) ”Mehdi çıktığında bütün insanlar Ondan bahseder.” (Hadis-i Şerif) Bu ve benzeri birçok hadis-i şerif mevcut. Bütün insanların, aynı anda bir sesi işitmesi Peygamber Efendimiz(S.A.V)’in döneminde mümkün değildi. Hadis-i şerifte “Batı” ve “Doğu” kaydının düşülmesi aslında Allah Resulünün bir mücizesidir. 14 asır önce Telvizyona işaret etmesi Mehdiyet meselesini sığ yorumlarla tevil etmeye çalışanlara bir ikazdır. Mehdi Alehisselamın zuhuru bütün Dünya’da aynı anda duyulacak ve bütün insanlık bu olaydan bahsedecektir. Mehdiliğini ilan eden soytarıların taraftarlarıyla; bazı mübarek İslam alimlerinin birkaç cihetten Mehdiye olan benzerliklerini keşfeden ehli sünnet kardeşlerimiz hadis-i şeriflerin ışığında konuyu birkez daha değerlendirmek zorundadır. Mehdi Aleyhisselamın “Ben Mehdiyim” dememesi tatışmaya açık bir konu değil ancak; müceddidliklerini ve gavslıklarını çevresine hissettiren mübarek zatlar gibi Mehdi Aleyhisselam dahi bazı ip uçları verecektir. Necmeddin Erbakan’ın haykırdığı gerçek işte budur.
36-)’’...Onlar Yıldızla da doğru yolu bulurlar.’’(Nahl suresi 16.ayet) Kuran ‘da necm(yıldız) kelimesi üç yerde’’ tekil ‘’ olarak geçer. Ayetin ebced değeri 1972 yılıdır. Mehdi’nin kelime anlamı hidayet kökünden gelir. Ahirzaman insanları doğru yolu İnşallah yıldızla bulacaklardır. Ayetlerin işari anlamları olduğunu ehli sünnet uleması kabul etmektedir.
37-)’’Sen o şerefli gömleği çıkardın’’.(Hadis-i Şerif) Bu ifade hadis kitaplarının ahirzaman bölümlerinde geçiyor.İslam davasına ihanet eden bir şahsa böyle söyleniyor”sen o şerefli gömleği çıkardın”. Bu söz tanıdık geldi mi? A.K.P(Arkası Karanlık Parti)’nin kurulma aşamasında ve kurulduktan sonra -2001 yılından beri -milli görüşün lideri Necmeddin Erbakan hocamız bu zavallılara şöyle hitap ediyor’’onlar şerefli milli görüş gömleğini çıkardı’’. Belki bu sözü bin defa söyledi. Peki neden? Ahirzaman, ahirzaman şahısları ve kıyamet alametleri meselesiyle samimi bir biçimde ilgilenen müslümanları uyarmak için. Bu tahminlerin ötesinde bir hadisedir. Mehdi Aleyhisselam, Ümmet-i Muhammed’i uyarıyor. Hem de üstüne basa basa.
38-) ’’Mehdi askeriyle birlikte Şam’a doğru yola çıkacak ve gayet sükunetiçinde yürüyecek. Şam ile Medine arasında, Medine’den iki merhale uzak olan Vad-i Kura’ya gelince; amcazadesi El-Hasan on iki bin askerle ona yetişecek ve –Ey amcaoğlu bu işe ben daha layıkım, Ben Hasanım Ben Mehdiyim. Asıl Mehdi benim. Gerçek Mehdi havada uçan kuşa işaret edecek ve kuş eline düşecek. Kupkuru bir kamış çöpünü kuru toprağa dikecek, anında yeşerecek. Haseni Mehdilik davasından vaz geçecek.’’ Bu hadis İmam-ı Berzenci’de ve Naim İbn Hammad’da geçiyor. En iyisini Allah bilir. Bu Hz. Hasanın soyundan gelen Mehdilik ve Resullük dava eden şahıs hayatta .Bizler biliyoruz ki Mehdi Aleyhisselam hiçbir zaman ‘‘Ben Mehdiyim’’ demeyecek. Eğer böyle derse ‘’Mehdi’’ olmadığının en büyük delilidir. İskender Evrenesoğlu denen soytarı kendi televizyonun da bütün gün Mehdi ve Resul olduğunu söylüyor. İlk önceleri Fetullah Gülen mi diye düşündüm. Fetullah Gülen, hüseyini ve açıkça böyle birşey demiyor. Cinlerin maskarası olmuş bu şarlatan, hadis-i şerifteki şahsa çok benziyor. Şerif, yani Hz.Hasan’ın soyundan. Bedüzzaman Hazretleri, Mehdi Aleyhisselamın kendinden bir asır sonra geleceğini söylüyor. İmam-ı Rabbani asrın başında çıkacağını belirtiyor. Bu soytarı hayattaysa ., Hakiki Mehdi de hayatta olmalı. Bu şarlatanın söylemine dikkat ettiğimizde - siyasi ve sosyal konularda -Necmeddin Erbakan’dan aşırdığını görebiliriz. Seyyidlerde mükelleftir. Günah işlemezlez, hata yapmazlar denilemez. Peygamber Efendimiz(S.A.V.) buyuruyorlar ”Her biri Allah’ın Resulü olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı gönderilmedikçe kıyamet kopmaz”. Bu şarlatana inanların sayısı 9-14 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.
39)’’...Sonra Şam bölgesinden Irak’ta cebbar bir adam zuhur eder ki, O adam süfyanilerden biridir. Ve O’nun bir gözünde hafif bir aksama vardır. O’nun adı Saddamdır. O kendisine muarız olanlara karşı Saddamdır. Bütün dünya küçük Kut’ta(kuveyt) O’nun için toplanırlar ki, Saddam da bu Kut’a daha evvel aldatılarak girmiştir.. Bu süfyanide hiç bir hayır yoktur.İllaki İslamiyete dönerse, o zaman, Onda hayır olur. Mehdi’yi Emine hain olana veyl olsun’’Esrarname adlı eserde bu hadis geçiyor. Kitabın tamamı için www.hamimsayfasi.com’a bakılabilir. Ayrıca Naim İbn Hammad’ın rivayetlerinde de Saddam olarak değil, Haddam olarak geçiyor. Son Süfyan’nin ilk savaşını Farisilere (İran) karşı yapacağı yönün de birçok hadis mevcut. Amerika savunma bakanı Donald Rumsfeld iki ay önce Saddam’la görüşerek; direnişi durdurması halinde serbest bırakılacağını vaad etmiş. Senaryo büyük Amerika’yı deviren İslamcı lider propagandası yapılacak. Mehdi Aleyhisselamın ilk ordusunu Süfyan’a göndereceği Rivayetleri var. Saddam hayattaysa, Mehdi Aleyhisselamda hayatta. Bu hadisleri, lütfen yukarıda Erbakan’ın Mehdiliği ile ilgili sıraladığım deliller ışığında değerlendirin. Her şeyin en iyisini Allah bilir.(Fetullah şerre hizmet ederek süfyanı aratmıyor.Süfyancık dahi denebilir.)
40-)”Onu en çok Kufe’de ki arifler sevecekler. Çünkü hakiki Mehdi olduğunu ancak onlar anlayacaklar” (Muhiddin-i Arabi H.z-Futuhat-ı Mekkiye) Mahmud Usta Osmanoğlu Hz.(İstanbul) Seyyid Muhammed Nurani Hz.(İzmit) Şeyh Ali Arıncı Hz(Siirt) Musa Sami RamazanoğluHz(İstanbul) Seyyid Abdülhakim Hüseyini Hz.(Bitlis) Mehmed Zahit Kotku Hz(İstanbul) Hacı Haydar Baba Hz(Elazığ) İhsan Tamgüney Hz.(Yalova) Yahyalı Hacı Hasan Efendi Emin EfendiHz.(Ankara) Muhammed Nayır Hz.(Erzincan)
gibi şeyhler tarafından ve burda ismini zikredemediğimiz birçok ARİF şahsiyet tarafından Necmeddin Erbakan başından beri açıkça desteklenmiştir. Müridlerine teşkilatlarda çalışmaları yönünde telkinde dahi bulunmuşlardır. Kerameti ve keşifleriyle kendine hayran bırakan Muhiddin-i Arabi Hazretleri Mehdi Aleyhisselamı bir kez daha ifşa ediyor. Çok ilginç bir ifadeyle”Kufe’de ki arifler”.Abdullah İbn Mesud(R.A.) sahabenin en alim birkaç sahabesinden kabul edilir. Kufeye yerleşmiş, ömrünün sonuna kadar fıkıh dersleri vermiş ve talebe yetştirmiştir. İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin içtihadları ve meshebinin kaynağı,İbn Mesud’dur. Ehli Sünnet’in dört ameli meshebinden birisi hanefiliktir. Yukarıda isimlerini saydığım mübareklerin birkaçının sohbetinde bulunmak nasip oldu. Hepsi aynı şeyi söylüyorlar. Ehli Sünnetin kalesi Türkiyedir. Allah (C.C), son müceddid olan Said-i Nursiyi bu topraklara gönderdi. Osmanlı Ehli Sünneti. Ve bu zatların çok büyük bir bölümü hanefi meshebiyle amel etmektedir. Selefilerin ve Vehhabilerin hakim olduğu diğer islam beldelerinde Tasavvuf ehlinin sayısı çok az. Bazı yerlerde hiç yok. Ancak Türkiye’de durum çok farklı. Kufeli Arifler hala bu ülkede yaşıyor ve Mehdi Aleyhisselama destek veriyor. Asırlardır Fukahasıyla meşhur Kufe şehrini neden bizlere Şeyhül Ekber Arifleriyle tanıtıyor?
SONUÇ Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri buyuruyorlar”aramakla bulunmaz,ama bulanlar ancak arayanlardır.” Aramak dahi bulmak için yeterli değil. . Bulmak ise aramaya bağlı. Allah dilemedikten sonra hiçbir şey olmuyor. Sebepler dünyası bunun için var. Hiç aramak gibi bir derdi olmayanlar veya önlerine konulan ilk hakikatle yetinenler ne olacak? Aramak ,bulmaya yetmiyorsa taassup ehli nasıl bulacak? Risale-i Nur veya bir başka eser Mehdiyet meselesini açıklayan tek kaynak değil.14 asır boyunca ümmet Mehdiyi bekledi ve bulmaya çalıştı. Velilerin sultanını görmek, müslümanların içine düşen bir ateşti. Büyük mütefekkirler konu hakkında sayısız keşiflerini ateşi söndürmek için değil; alevlendirmek için yazdılar. ”İman ve teklif ihtiyar dairesinde bir imtihan, bir tecrübe, bir müsabaka olduğundan, perdeli ve derin ve tedkik ve tecrübeye muhtaç olan nazari meseleler bedihi olamaz” Said-i Nursi böyle diyor. Bakanlar ve görenler aynı safta olamaz.Görmek için bakmasını bilmek lazım. Görmek için daha önce bakıpta gören kim varsa istifade etmek lazım. Görmek için onlar gibi taassuplardan sıyrılmak lazım. Aksi halde sadece bakarız. Veya ehil olmayan birilerine aklımızı kiraya veririz. Onlar bizim yerimize bakar, onların baktıkları bizim için hakikat olur. Taassup sahibi muhabbetle, aşkla bakar. Tek kaynak onun için yeterlidir. Ve o yüzden birşey göremez. Sadece bakar ha bakar. Aramak, bulmak ve görmek isteyenler uğradıkları ilk menzilde sadece soluklanırlar. Yol uzun .Gidilecek ve görülecek daha çok menzillerin olduğunu inananları avutmak kolay değildir. “İşte Büyük Mehdi’den evvel gelen emsalleri, nümuneleri olan Hulefa-yı Mehdiyyin ve Aktab-ı Mehdiyyin evsafları, asıl Mehdi’nin evsafına karışmış ve ondan rivayetler ihtilafa düşmüş” . Ararken karıştırmak, yanılmak, hataya düşmek...Beşer şaşabilir. Suya akseden Güneş ışıklarını, Güneş zannedenler olmuştur. Halbuki başını yukarı kaldırsa Güneşi görecek. Görmüyor, göremiyor. Çünkü ön yargıları, hayalleri, tasavvurları var. Başını kaldırıp baktığında hayalinde ki güneşi göremeyeceği korkusu ona yetiyor. Güneşin emsalleriyle oyalanmak daha şirin bir uğraş. Mühim zatlar dahi bir zaman kendini Mehdi zannetmiş, mürüidleri ki şöyle dursun. Bir velinin üzerinde tecelli eden birkaç özellik müridlerine ve mürşide yetmiş. Yüzlerce hadis, binlerce keşif bir kenarda. İsmi Muhammed olan Seyyidler revaçta. Biraz da ilim sahibiyse al sana Mehdi. Diğer hadislerin ve keşiflerin uygunluğuna bakılmaya tenezzül edilmemiş. Necmeddin Erbakan’ın Mehdi Aleyhisselam olduğunu “bakanların” göremeyeceği aşikar. Görmek isteyenler dikkatlice bakmak zorunda. Zındık kartel medyasının safsatalarını “Ey iman edenler bir fasık, eğer size bir haber getirirse, onu etraflıca araştırın” ayetinin hükmü gereğince müslümanlar ciddiye alamazlar. Bizim çok sağlam bir iddiamız var. Necmeddin Erbakan’ın yaşadığı hayat en büyük delilimiz. Sofiler gibi rüya ve keşif anlatmıyoruz (görmediğimizden değil Necmeddin Erbakan’ı yazılı kaynaklar zaten yeterince anlatıyor.)Risale-i Nur’daki açıklamaları Nur camiası gibi sansürlemiyoruz (Prof.D.r Şaban Döğen’in kitabı tam bir trajedi.Risale-i Nur’u kuşa çevirmiş.Güya kitap yazmış.) Süleymancıların düştüğü hataya düşmüyoruz. Mehdi Aleyhisselam Nakşibendidir, deyip işin içinden çıkmıyoruz. Ne söylüyorsak ortada. İtirazlar edepli, insaflı ve ilmi olduğu takdirde cevap verilebilir. Seyyid Muhammed Nurani(K.S.A) Hazretleri vefatından (18 Mayıs 2002) birkaç ay önce önce şöyle buyurdular”Allah Teala Hazretleri Amerika’nın karşısına öyle birisini çıkaracak ki kafirlerin burnunu yerde sürtecek.”Kafirlerin burnunu yerde sürtecek kutlu şahsiyet Allah’ın izniyle hayatta.
HER ŞEYİN EN İYİSİNİ ALLAH BİLİR...
http://www.genclik.de/modules.php?name=Forums&file=viewt opic&p=224
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|