HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Hans’taki Arap Düşmanlığı Üzerine Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

HANİF MÜSLÜMAN, IRKLAR ARASINDA HİÇBİR AYRIM YAPMAZ

     Hans'ın iddiasına göre ARAPLAR Allah tarafından aşağılanmışlardır. YAHUDİLER de lanetlenmişlerdir. ‘Araplar lanetsiz aşağılık, Yahudiler lanetli ama ÜSTÜN diye gösterilmiştir Kur’anda’ deniyor. Acaba gerçek öyle mi?

     Neden Allah yarattığı ırklardan  birisini lanetler, diğerine de aşağılık damgası vurur?

     Bu ırklar içinde bazı –kendi emrine muhalafet eden kullarını değil de- komple o ırkın tümünü neden lanetler yada aşağılar? Bu ne kadar mantıklı?

     Acaba gerçekten Allah yarattığı bu iki kavmi Kur’anda lanetlemiş ve aşağılamış mıdır? Tabiki HAYIR…

     Bektaşiye neden namaz kılmadığını sorduklarında Allah’ın ayette ‘sakın namaza yaklaşmayın’ buyurduğunu söylemiş. Ayetin devamını da okuması söylendiğinde ise ‘ben hafız değilim’ diyerek işin içinden sıyrılmış. Malumunuz ayette ‘ne söylediğini bilmez haldeyken sakın namaza durma’ şeklinde bir beyan var.

     Hans ve müritlerinin yaptığı da bundan farksız.

   Araplar yada Yahudiler hakkındaki bir ayet ortaya koyuluyor ama peşisıra gelen ayet görmezlikten geliniyor. Örneğin Tevbe 97'yi söyleniyor fakat konuyla alakalı sonraki 3 ayet atlanıyor. Alenen bir çarpıtma yapılıyor. Amacın ne olduğu ise ayrı bir konu.

      Allah Kur’anda bizim Türkçede kullanmadığımız bir üslup, bir anlatış tarzı kullanıyor.

     Önce bir genelleme yapıyor. Sonra istisnaları belirtiyor. Örneğin Asr Suresinde ‘Bütün insanlar hüsrandadır’ diyor. Eğer siz ayetin devamını okumazsanız bütün insanları hüsranda sayarsınız ama devamı olan ayette ‘ancak iman edenler, hayra ve barışa dönük iş yapanlar, hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna’ diyerek birinci ayette yapmış olduğu genellemeden sonra bu dört özellik kendisinde olan insanların ziyanda olmayacağını, bunların istisna olacağını belirtiyor. Neden böyle bir üslup kullanılmış olabilir? Söylemi kuvvetlendirmenin Arap dilindeki bir inceliği olsa gerek. Normalde Türkçede bu tarz bir cümle kullanmıyoruz malum. Bir diğer örnek Tin suresinden. Allah bu surede ‘Biz insanı, gerçekten en güzel bir biçimde yarattık. Sonra da onu düşüklerin en düşüğüne/aşağıların en aşağısına çevirip attık’  buyurmakta. Eğer siz yine bu ayeti okuyup diğer ayete bakmazsanız insanların hepsinin esfeli safiline atıldığı/atılacağı kanaatine varırsınız. Fakat diğer ayette bu ilk ayetteki genellemenin istisnalarından bahsedilmekte. Esfeli safiline gitmeme şartları sıralanmakta. Ayetin devamı; ‘İman edip hayra ve barışa yönelik iş üretenler müstesna. Bunlar için kesintisiz bir ödül vardır’. Bu ayeti şöyle de okumamız mümkün: ‘İman edip hayra ve barışa yönelik iş üretenler için kesintisiz bir ödül vardır. Bunların haricindeki insanlar ise aşağıların en aşağısına atılacaktır.’  Peki neden istisna olarak iman edip Salih amel işleyenler söylenmiş? Demek ki bunlar sayıca insanlar içinde azınlıkta.

      Gelelim Araplarla ilgili ayetlere:

     Araplar inkarcılıkta ve ikiyüzlülükte en aşırıdırlar. ALLAH'ın elçisine indirdiğini tanımamaya da en yakındırlar. ALLAH Bilendir, Bilgedir. Bazı Araplar, yardımlarını bir kayıp ve angarya sayar ve sizin için felaketler gözetlerler. En kötü felaketler onlar içindir. ALLAH İşitendir, Bilendir. Araplardan, ALLAH'a ve ahiret gününe inananlar da vardır. Harcadıklarını ise ALLAH'a yaklaştıracak bir vesile ve elçiye destek sayarlar. Gerçekten o, onlar için bir yaklaşma vesilesidir. ALLAH onları rahmetine sokacaktır. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir. Göç edenlerin (mühacir) ve yardımcıların (ensar) öncülerinden ve onları güzelce izleyenlerden ALLAH razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. Onlara, içlerinde ırmaklar akan ve ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte büyük zafer budur. (Tevbe 97-100)

     Tevbe Suresindeki bu ayetlerde üstte belirttiğimiz gibi önce bir genelleme yapılıyor. Sonra hangi Arapların Allah'ın rahmetine hak kazanacağı, cenneti hak edeceği, ecir kazanıp Allah’ın rızasını elde edeceği anlatılıyor. Burada Arap ırkını aşağılama yok. Yapmış oldukları yardımı angarya sayıp müminlerin felaketini arzulayanlara inkarcı ve ikiyüzlü diyor Allah. Arapların böyle bir temayülü olduğunu belirtiyor.(Aslında tüm insanlarda bu temayül yok mu?) Ama sonra bu bozuk haller kendisinde olmayan Arapları da övüyor ve onlara sonsuz ecir vaad ediyor. Aşağılama nerede?

     Bu şahısların, Allah’ın Arap ırkını aşağıladığına delil gösterdiği diğer ayette Hucurat Suresinde.

     Araplar "İnandık," dediler. De ki, "Siz inanmadınız, fakat inanç kalbinize girinceye kadar, 'teslim olduk' deyin. ALLAH'a ve elçisine uyarsanız yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.  İnananlar onlardır ki, ALLAH'a ve elçisine inandılar, sonra kuşku beslemediler ve ALLAH yolunda paraları ve canlarıyla savaşım verdiler. Onlar doğru olanlardır. (Hucurat 14-15)

     Rabbimiz yine aynı üslubu kullanmış. Önce bir genelleme var. Arapların, pratikte hiçbir faaliyette bulunmadan, gereklerini yerine getirmeden sadece sözle/sözde iman ettik demelerinin onları mümin değil müslüman (teslim olmuş) yapacağı vurgulanıyor. Fakat Arapların içinden ALLAH'a ve elçisine inanıp sonra da kuşku beslemeyenlerin ve ALLAH yolunda paraları ve canlarıyla savaşım verenlerin gerçekten inanmış olduğunu belirtiliyor. (Bu gerçek sadece Araplar için değil tüm insanlar için geçelidir.) Zira Ensar ve Muhacirinden seçkin sahabeler Resullah ile birlikte nice zorluklara katlanmış, çetin savaşlara katılmışlar ve Allah’tan bu konuda övgü ve takdir almışlardır. (Tevbe Suresi 100. ayet)  Görüldüğü gibi 14. ve 15. ayeti bir arada değerlendirdiğimizde Allah’ın yine üstte belirttiğimiz tarzı kullandığını anlıyoruz.

     Eğer Arap bir Elçi değil de Türklere Türk bir Resul göndermiş olsaydı Allah. Acaba durum nasıl olurdu? Türk Irkının çoğunluğu iman mı ederdi inkar mı? Allah savaşmayı emrettiğinde Din uğruna savaşır mıydık yoksa yan mı çizerdik? Zora geldiğimizde iman ettik diyerek paçayı kurtarmaya çalışıp, hiçbir kuşku beslemeksizin mallarımızla ve canlarımızla Allah yolunda savaşım verir miydik acaba? Hz. Muhammed (ss)  zamanındaki aşırı derecedeki zor ve sıkıntılı durumları düşünün. Kaçımız Resule her şeyimizle tabi olurduk?

     Burada şunu söylemek istiyorum. Elçi hangi millete/ırka gelmiş olursa olsun karşılaşacağı durum aşağı yukarı aynı. Türk bir peygamber gelseydi bu sefer Kur’anda peygambere destek vermeyen biz Türkler mevzu bahis olacaktık. Allah Kur’anda biz Türkleri mallarımızla ve canlarımızla resulüne destek olmadığımızdan ötürü kınayacaktı. Yani bu işin hiçbir ırkla alakası yok. Hangi ırk Resulüne zulmetmedi? Hangi ırk resulünü öldürmek istemedi? Hangisi ciddiye alıp saygı duydu ve onunla birlikte savaşım verdi? Tabiki bu ırklar içinde istisna/güzide insanlar daima oldu ve Rabbimizin mağfiretini onlar kazandı. Ama genellikle bütün ırklar aynı yanlış tavrı kendi Resullerine karşı gösterdi.

  Eğer seni yalanlıyorlarsa, onlardan önce Nuh, Ad, Semud kavmi de yalanlamıştı.İbrahim'in kavmi ve Lut'un kavmi de:   (HAC SURESİ / 42-43)

   Seni yalanladılarsa, senden önce de resuller yalanlandı. Açık-seçik deliller, kutsal sayfalar ve aydınlatıcı Kitap'ı getirmişlerdi onlar. (Ali İmran 184)

    Sonra birbiri peşi sıra elçilerimizi gönderdik; her ümmete kendi elçisi geldiğinde, onu yalanladılar.... (Müminun Suresi, 44)

   Biz insanlar Rabbimize karşı oldukça nankörüz ve O'nun bize gönderdiği elçileri -ekseriyetle- yalanladık ve ya öldürdük, ya ateşe attık,  ya memleketinden kovduk, ya aç bıraktık, ya da dalga geçip saygı duymadık. 'O bahsettiğin azabı Rabbine söyle de göndersin' dedik. Ve azap geldi yok olup gittik. Biz insanlar böyleyiz, yok birbirimizden farkımız. Bu işin ırklarla alakası asla yok. Hangi ırka elçi gelse o ırkın elçiye ve mesaja yapacağı muamele aynı Allah tarafından göreceği hitap aynı.

   İnsan, Rabbine karşı gerçekten çok nankördür! (Adiyat Suresi 6)

   Kahrolası insan, ne kadar da nankördür! (Abese Suresi 17)

(Nankörlükle alakalı ayetler http://www.kurandaara.com/ara.php?meal=03&keyword=nankör &sure_no=) (Yalanladıklamız hakkında http://www.kurandaara.com/ara.php?meal=03&keyword=yalanl adı&sure_no=)

     Sözün özü ayetlerde Allah Arapları -özellikle- aşağılamıyor. Hitap Arapların şahsında bize, hepimize... Onların da her ırk gibi ikiyüzlülüğe ve inkarcılığa meyilli olduklarını belirtiyor ve onlardan da razı olup cennetine alacağı kulların vasıflarını sayıyor. Eğer muhatap Türkler olsaydı bu sefer Araplara olan hitap Türklere olacaktı. O zaman da Araplar bizim hakkımızda ayetlere bakarak yanlış yorumlar yapacaktı.

     Peki Yahudiler Lanetlenmiş midir? Tabiki hayır. Komple bir ırkın lanetlenmiş olması kadar saçma birşey olamaz. İsrailoğulları içinden Allah’ın lanetini hak etmiş ve şu anda da hak ediyor olanlar vardır ama Allah’ın tüm İsrailoğullarını lanetlemiş olması akıllara ziyan bir yorum. Bir insanın ne kabahati olabilir Yahudi olarak yada Arap olarak doğmuşsa. Kişi, Allah yanında ırkına ve kabilesine göre değil takvasına göre muamele görür. (Bakara 62 ve Aliimran 113’e bakınız)

     İsrailoğullarından inkâr edenlere, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanet edilmiştir. Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları nedeniyledir.   (MAİDE SURESİ / 78)

     Ayette de görüldüğü gibi İsrailoğullarından inkar edenler isyan ettiklerinden ve haddi aştıklarından dolayı lanetlenmişlerdir.

     Bu zümreye soruyorum, Kur’anda Nerede Yazıyor Tüm Yahudilerin Üstün ama LANETLİ  ve Arapların Lanetsiz ama AŞAĞILIK olduğu?

     Ey insanlar, sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi ırklara ve boylara ayırdık. ALLAH yanında sizin en değerliniz en erdemli olanınızdır. ALLAH Bilendir, Haberdardır. (Hucurat 13)

     Ayette de görüldüğü gibi Allah için değer ölçüsü ERDEMdir, Takvadır. Irkların birbirine hiçbir şekilde üstünlüğü yoktur. Hiçbir ırk Allah tarafından lanetlenmemiş veya aşağılanmamıştır. Irkların bu bağlamda hiçbir önemi yoktur. Ne Arapçılık yapılmalı nede Arap düşmanlığı. Ne Yahudi taraftarlığı yapılmalı nede Yahudi düşmanlığı. İkisi de sapmadır. (İsrailoğullarından değil onların içlerindeki Siyonist ve Din Düşmanı unsurlardan insanlık adına zarar görmekteyiz. Karşı olmamız gereken Yahudi ırkı değil, bu zararlı kesimdir.)

Allah'ın lanetini hak edenler http://www.kurandaara.com/ara.php?meal=01&keyword=lanet& amp;sure_no=

Yahudiler Hakkında: http://www.kurandaara.com/ara.php?meal=01&keyword=israil oğulları&sure_no= 

İsrailoğulları Hakkında: http://www.kurandaara.com/ara.php?meal=01&keyword=yahudi &sure_no=

Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
ibrahim
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 nisan 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 94
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahim

Alperen yine bu site sana cevap olacak bir yazi ? Timmighty yazmis.

"Slm&Slm

Haşa ALLAH ırkçı değildir, üstünlük takvadadır.

Ne var ki Araplar, küfürde ve nifakta hep ileri gitmişler,
kendilerinin yanısıra kendilerine uyan milletleri de beraberlerinde
pisliğin içine çekmişlerdir.

Burada eleştirilen esasında ARABİST kafa yapısıdır, kafirlikte ve
münafıklıkta sınır tanımayan düşünce sistemidir. Yoksa bir Arap ya da Türk ya da Sudanlı ya da herhangi bir millete mensup herhangi bir kişi, her biri eşit haklara sahiptir
.

Her birey/bilinç/nefs/benlik/özkimlik, EL ALİM olan
RAB’binden “RABBİ ZIDNİ İLMİ” ile ilim isteyebilir. Her biri
ilmen/aklen ALLAH’ı bilebilir. Bu kapı kimseye kapalı değildir.

Çünkü her cüz’i akla sahip birey, külli aklın şubesidir/abonesidir,
paydanın payıdır ve dileyen, ana santrale bağlanabilir. Yeter ki
kulları O’ndan istemeyi/dilemeyi bilsinler!


Çünkü O ALLAH ki, ĞANİ’dir, MUĞNİ‘dir, zenginliği dilediğine, ilmi
ise isteyene / gidip alana verir. Çünkü SAMED’dir, hep verir, yeter
ki kulları istemeyi bilsinler, MUCİB olan RAB’lerine DUA etsinler!

Yukarıda, “Burada eleştirilen esasında ARABİST kafa yapısıdır,”
derken, Arap olmadığı halde ARABİST düşünenlerin de aynı kapsama
girdiğini söylemeye çalışıyorum. Ve Sünnileştirme faaliyetlerinin
perde arkasında, yine bu Araplaştırma politikalarının yattığını
gösterebilmeyi diliyorum.

Çünkü Atatürk’ün önerisi, Sünnileştirme=Araplaştırma siyaseti güden  bu Diyanet değildi, aksine “İslâm=Arap Kültürü” anlayışını ortadan  kaldırmayı amaçlayan bir DÜYUN idi! Bu yüzden Atatürk boş yere  LAİKLİK demedi!

Atatürk’ün lâiklik anlayışı, din ve vicdan hürriyeti ilkesine
dayanmaktadır; her birey dilediği inanca göre ibadet etmekte
özgürdür; din ve devlet işleri birbirlerinden ayrılmışlardır. Bu vb
uygulamalarından dolayı Atatürk’e ne kadar teşekkür etsek azdır
.
Milletimizin karanlıktan aydınlığa çıkmasında onun üstün azim ve
gayretleri, ufkun da ötesini görmeyi hedefleyen ileri görüşlülüğü,
çoklarının bilmediği ama yüreğinde taşıdığı yüksek inancı ve
şuurluluğu büyüktür.

Türk Milleti artık “okuduğunu anlasın” düşüncesiyle Türkçe Kur’an
yazdıran odur. O dönemin tüm şıh-mıh takımı arasından (kötünün
iyisi) seçtiği Elmalılı’ya Kur’an’ı tefsir ettirmiştir. Ancak Kur’an
ve ezanın Türkçe okunmasını asla dayatmamıştır. Onun gâyesi,
milletin Kur’an’ı anlayarak okumasını sağlamak gâyesidir! ...

Pekiyi, Atatürk’ten sonra gelenler onun izinden gittiler mi? HAYIR!

Dini ve dolayısıyla Kur’an’ı yeniden yobazların ellerine teslim
ettiler. Hâl böyle olunca da Kur’an insanlar için bir muamma olmaya  devam etti, yedi kat muşambaya sarılıp evlerin yüksek bir yerlerine  asıldı, uyduruk kaçık hadislerle, fıkıh safsatalarıyla koca millet  uyutuldu. İnananlar ne yaptıklarından, inançsızlar ise neye  saldırdıklarından habersiz halde, derin uykuya daldılar ve aradan yıllar geçti!

İslâm aleminde -Vatikan misâli- dini abluka/himaye altına alanlar
tarafından saf insanlar sömürüldü. Bu ruhban takımının Türkiye’deki
temsilcisi de şimdiki Diyânet oldu. Oysa Atatürk böyle düşünmemişti,
Diyâneti bu amaçlarla kurdurmamıştı, hatta DİN değil DÜYUN
kelimesine yer verilmesini istemişti!

Ne oldu ise oldu, Selanik Locasına bağlı mason İsmet Paşa ile
birlikte yobazlaştırma süreci başlatıldı. Düğmeye ilk o bastı,
Atatürk’ün tüm olumlu uygulamalarını silmek için elinden gelen
çabayı sarf etti. İşte milletimiz de bu hâle geldi ...

Kur’an’da, “Fasih Arapça” der ALLAH Kur’an için. Bu ne demektir?

Şu demektir: Kur’an, gramer yapısı Arapça olan, ancak dili yani
kelimeleri Arapça olmaktan öte çok dilli bir kitaptır. Nasıl?

Bir pasaj yazıyorum:

“Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin
dahilinde, iktidâra sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyânet
içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidâr sahipleri, şahsî
menfâatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler.
Millet, fakr ü zarûret içinde harâp ve bîtap düşmüş olabilir.”

Cümle kesinkes Türkçe’dir, ancak içinde Türkçe olmayan çok sayıda kelime vardır. Örneğin; şerâit, elîm, vahim, memleket, dahil,  iktidâr, sahip, gaflet, dalâlet gibi ...

İçlerinden çok sık kullandığımız memleket kelimesini çekip alalım ve
inceleyelim: Kelime kökü MLK’tir; meMLeKet, MaLiK, MeLiK, eMLaK,
meMLuK vb. (Hatta arayın lütfen günlük konuşmalarınızda
kullandığınız kelimeler arasında M harfi ile başlayan kelime var mı?)

İşte Kur’an da böyledir; içinde kelime kökü Sankritçe olan yaklaşık 2.000 ve bunlardan türetilmiş yaklaşık 60.000 kelime vardır. Bu yüzden Araplar ezelden beri Kur’an’ı anlamaktan uzak kalmışlardır,  dolayısıyla kimseye de anlatamamışlardır! Dahası, Kur’an’ı anlamak  yerine Arabi zihniyeti sahiplenen başka milletten müslümanlar da  (meselâ bizimkiler) yüzyıllardır safsatalarla uğraşmışlardır.
(Mektubumun ikinci bölümünde Araplar ve Türkler ile ilgili kısa
açıklamalarda bulunacağım.)

Şimdi de “selam”a geliyorum ve konumuzla ilgili Kur’an’dan iki ayet
yazıyorum:

la yevme’une fiyha lağven la te’siymen illa qıylen selamen selamen
(Vakıa Sûresi, 25-26)

(Ne BOŞ LAF işitirler orada ne de günaha sokan bir şey. Sadece SeLaM
SeLaM denir.)

ALLAH, SeLaM SeLaM dememizi istiyor, ancak Kur’an’ı esas aldığını
iddia eden 1,5 milyar müslüman gelenekselleşmiş Selam+ün aleyküm
demeyi tercih ediyor! Bu ne inat böyle, bu ne Arabilik?

Dilleri varmıyor SeLaM SeLaM demeye! Oysa insan birinci
selamı "yabancı fobisinden" verir, bu "barış teklifinden çok, sana
güvenebilir miyim?" kabilinden bir korkudur ve içinde gerçek barış,
samimiyet yoktur, ama ikinci selam ise "evet evet, barış,
samimiyetine güveniyorum, art niyetli değilim" anlamında bir
onaydır. Yani SeLaM diyerek "yabancı fobisi" çekiyor bazılarımız.
Niyeti dayatmak ve kendi samimiyetsizliğini belirtmek.

Selamün Aleyküm >> Selam ÜZERİNE olsun. Ya kimin üzerine olacaktı?
Benim üzerime olacaktı elbette. Küm-KE gibi son ekler >> SENİN
demektir. Ya bir topluma girdiğinizde bir çok kişi varsa? İçlerinden
birini mi seçmek zorundayız? Biz Arabist miyiz? Arapça konuşmak
zorunda mıyız?

Oysa SeLaM kelimesi Arapça değil, SLM kökünden, türetmeleri de
iSLaM, SeLiM, SaLiM, müSLüM, müSLüMan vb. Aslı Sankritçe olan
SELAM=BARIŞ kelimesini kullanmak yerine, üstelik SLM&SLM ile
karşımızdakine İKİ KEZ BARIŞ demek yerine, Arapça ekler getirerek
Selamün Aleyküm demenin manası nedir?

Üstelik Kur’an’a göre de yanlış iken!

Selamün Aleyküm'ü SADECE ALLAH KULLANABİLİR: "O nebiyi de an...SELAM  onun üzerine olsun..." gibi. Ama bizden istenen kalpten gelen
iman/ikrar SELAM’ının iki ile çarpılarak dilimizde tekrar olmasıdır.

Onun için Slm&Slm diyoruz, ama bu ASLA bir slogan değildir.

...

İkinci bölümde Araplar ve Türkler’den söz edeceğimi yukarıda
yazmıştım. Lütfen, aşağıda yazdıklarımı okuyarak madalyonun gerçek
yüzü ile yüzleşin:

Araplar inkarcılıkta (kafirlikte) ve ikiyüzlülükte (münafıklıkta) en
şiddetlidirler. ALLAH'ın rasûlüne indirdiğinin sınırlarını bilmemeye  (resûle indirileni anlamamaya) da en yakındırlar. ALLAH Hakim’dir,  Alim’dir. (Tevbe Sûresi, 97. ayet)

Görüyorsunuz ya, Kur’an’da Araplar aşağılanıyor. Ancak bizim çok  bilmiş meâlci ve tefsircilerimiz uyanıklık ederek “Araplar”
yerine “Bedeviler” yazıyorlar! Millet de saf ya, yediriyorlar!

Ayetteki “El A’rabi” apaçık “Tüm Araplar” demekken, ki
İngilizce’deki “The” gibi Arapça’daki “El” de genelleyen bir
artikeldir. Ama ne hikmetse Araplar yerine Bedeviler yazılıyor. Her  şey iyi hoş da, Bedevi zaten Arapça bir kelime ve çoğulu Badiye!
Neler oluyor?

Bir diğer ayet:

Hiziblerin gitmediğini sanıyorlar. Hizibler tekrar gelse
kendilerinin çöldeki Araplar arasında olmayı ve sizin haberlerinizi uzaktan sormayı dilerlerdi. Aranızda olsalardı dahi pek az
savaşırlardı. (Ahzab Sûresi, 20. ayet)

Ben “çöldeki Araplar” yazdım, sizler tüm mealleri açıp okuyun
lütfen, göreceksiniz oralarda “çöldeki Bedevi Araplar, çöldeki
Bedeviler vb” yazıyor.

Zaten çölde yaşayan Arap’a Bedevi denmiyor mu? Bizdeki Yörükler  gibi.. Hiç “çöldeki Bedevi” denir mi, Bedevi zaten şehirde değil çölde yaşar! Ama çöldeki Arap denirse olur, işte bu bedevi demektir, ki Kur’an’da böyle yazıyor, -Bedeviler manasında- “çöldeki Araplar” deniyor.

Kur’an’daki aslı ise şöyle >> “baduvne fiy el a'rabi”, yani “Araplar içindeki Bedeviler”..

O halde çok bilmiş mealcilerimiz, diğer tüm ayetlerde yaptıklarına
sadık kalarak, bu ayetteki çeviriyi de şöyle yapmalılar
>> “Bedeviler içindeki Bedeviler” :) Çünkü onlara göre El Arabi
demek Bedeviler demekmiş. Hadi burdan yakın?

Anlıyoruz ki, tüm islâm alemi, Emevi, Abbasi ve hatta Osmanlı etkisi
altında bütünüyle Arabi olmuş, Kur’an adı altında insanlara Kur’an
dışı bidatlar, daha doğrusu Arap Milliyetçiliği öğretilmiş. Çünkü
gerçekler gizlenmiş, sadece Araplar tarafından değil, tüm Arabistler
tarafından!

Gelelim Türkler’e:

Araplardan geri bırakılmış olanlara de ki: "Siz yakında çok zorlu
savaş veren bir kavimle çarpışmaya çağrılacaksınız. Ya onlarla
çarpışırsınız, yahut onlar Müslüman olurlar. Eğer onlara itaat
ederseniz, Allah size güzel bir ödül verecektir. Yok eğer önceden
döndüğünüz gibi yüz çevirirseniz, Allah sizi acıklı bir azapla
cezalandırır." (Fetih Sûresi 16. ayet)

Buradaki çok zorlu savaş veren kavim Türk kavmi Karahanlılar değil
mi, başlarında da Tarık Buğra Han var. Eğer Karahanlılar hakkında
araştırma yapılırsa, onların sayesinde bugün Arapça değil hâlâ
Türkçe konuştuğumuz kolaylıkla anlaşılabilir. Çünkü onlar Arapça ve
Farsça yerine Türkçe kullanmayı tercih etmişlerdir!

O dönemde Araplar’ın başında ise Haccac denen bir katil vardır ki, binlerce Türk’ü katletmiş, Türkler’e yapmadığı pisliği
bırakmamıştır. Zaten Kur’an’da Arapların ne mal oldukları iyice
açıklanmıştır! Ve Türkler de övülmüştür!

Ey inananlar! İçinizden kim dininden dönerse şunu bilsin ki, Allah, yakında, kendilerini sevdiği ve kendisini seven, müminlere karşı boynu bükük, kâfirlere karşı başı dik bir kavim getirecektir. Bunlar Allah yolunda savaşırlar, hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar.
Bu, Allah'ın, dilediğine yönelttiği bir lütuftur. Allah, yaratılışı
ve yarattıklarını genişletir, her şeyi bilir. (Mâide Sûresi, 54.
ayet)

Şimdi her iki ayeti (Fetih 16 ve Mâide 54) ya yana koyun ve
Araplarla ilgili ayetleri de inceleyin, göreceksiniz ki Kur’an’da
Araplar aşağılanmış, karşılığında Türkler övülmüştür ...

Demek ki bizler, Kur’an’ı, Araplardan ve onların kuyrukçuluğunu
yapan Arabilerden daha iyi okuyup anlayabiliyoruz.

İşte sırf bu yüzden Atatürk, onların egemenliğine son verip Kur’an’ı
meâl ettirdi, Arabi din adamlarının/tacirlerinin elinden alıp Türk
Milletine sundu. Hatta Arabi kafa yapısından milleti kurtarabilmek
için Lâtin alfâbesini seçti.

Ulu önder Atatürk çooook farklı ve ileri düşünüyordu, ancak
düşüncelerinin hepsini ona uygulattırmadılar.

İnşa ALLAH bizler bunu başarmaya muvaffak olabiliriz ...

Saygı, Sevgi ve iki kez BARIŞ dilekleriyle"

http://63.231.71.139/Derlemeler/arabilik.htm 

Arabilik Hakkında (04-07-2003 - timmighty)

Selam

Ibrahim

Yukarı dön Göster ibrahim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahim
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Sevgili İbrahim kardeşim,

Buraya herhangi bir kişinin yazısını asarken önce kendin okuyor musun? Bak Hans'ın ifadesi açık ' Araplar aşağılanmıştır Yahudiler de Lanetlemiştir' Arabistlik yada Arapçılık demiyor Araplar diyor Hans.  Ayrıca ben ayetlerin mealini yazarken Araplar yerine bedeviler yazmadım dikkatini çekerim. İslam dini adına arap örf ve adetlerinin pazarlandığının da farkındayım. Atatürk'ünde ne kadar samimi bir dindar olduğunun da bilincindeyim.

Desteksiz sallamak kolaydır. Timmighty demişki; 'Ne var ki Araplar, küfürde ve nifakta hep ileri gitmişler, kendilerinin yanısıra kendilerine uyan milletleri de beraberlerinde pisliğin içine çekmişlerdir.'  Arapların daima küfürde ve nifakta ileri gittiğine dair ne gibi delili var Timmighty'nin. Kendilerinin yanısıra diğer milletleri de pisliğin içine çekmişler. Pisliğe çekilen milletlerin aklı nerede? Pisliği görüp sakınmayı akledecek kadar seviyeleri yok mu bu zavallıların?

Timmighty nereden girmiş nereye çıkmış. Önce Arabistlik yanlış demiş Arap ırkıyla alakası yok demiş sonra da Araplar Allah tarafından aşağılanmıştır diyerek konuyu bağlamış, normaldir...

"Burada eleştirilen esasında ARABİST kafa yapısıdır, kafirlikte ve münafıklıkta sınır tanımayan düşünce sistemidir. Yoksa bir Arap ya da Türk ya da Sudanlı ya da herhangi bir millete mensup herhangi bir kişi, her biri eşit haklara sahiptir."

"Araplarla ilgili ayetleri de inceleyin, göreceksiniz ki Kur’an’da
Araplar aşağılanmış, karşılığında Türkler övülmüştür ..."

Aynı yazı içinde nasıl yaman bir çelişkidir bu... Nasıl da buram buram ırkçılık kokuyor.

Timmighty'ye göre Allah Fetih suresinde Türkleri övmüşmüş. Yazık çok yazık, ileri düzeyde bir çarpıtma... Fetih Suresi Ayet 16 da 'Eğer onlara itaat ederseniz' şeklinde bir meal yok 'Eğer itaat ederseniz' şeklinde bir meal var. İkisinin farkı çok büyük. 'Onlara itaat ederseniz' demek 'savaştığınız kavme itaat ederseniz' demek ama sadece 'itaat ederseniz' demek 'Allah'ın bu savaş, sebat ve sabır emrine itaat ederseniz' demektir. Ayrıca hem neden savaşılan kavme itaat edilsin böyle saçmalık olur mu?

Konunun Araplarla, Kürtlerle, Türklerle alakası yok. Üstünlük ancak takvadadır. Hiçbir millet de bir diğerine göre ne aşağılıktır ne de üstündür. Ne arapçılık ne de Arap karşıtlığı...


Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Sinan_B
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 95
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Sinan_B


Selam kardeslerim.

Alıntı:
Aynı yazı içinde nasıl yaman bir çelişkidir bu... Nasıl da buram buram ırkçılık kokuyor.


, gercekten dogru söylüyorsun, katiliyorum.

Bir baska yazi, ayni siteden ayni yönelikte:

NOT; Mevcut meallerde bedevi diye çeviriler mevcuttur, Arapçalarına
bakılırsa ARAP kelimesi açıkça görülür..(BAKINIZ>> ilgili ayetlerin
Arapça ve/veya Latince yazılımları) Böylece belki Araplara ALLAH'ın
en çok hakaret ettiği TEVBE suresini, Arapların neden besmelesiz
yazacak kadar küstahlaşa bildiklerini anlarsınız...
Açıkça görüldüğü üzere Araplara Kuran da ağır bir aşağılama
varken,TURAN MİLLETİNE ÖVGÜ MEVCUTTUR..


Araplara diyor, araplardan su veya bunlar demiyor geneliyle birlikte araplar diyor.

Araplaşmak Küfür Ve Nifaktır (11-04-2003 - İpekkon):

http://www.geocities.com/khanifage/Derlemeler/araplasmak.htm

Bir baska yazi yine ayni siteden:

Alıntı:
Allah 4 boyutlu uzay  zaman  evrenine "Ol" demiş ve bir daha da karışmamıştır.
Ama içeriden (7 saklı boyuttan, şahdamarı denen  tünel  tipi  quantlar  içinden  bize karışıyor. Buradan  RUH undan  nefyediyor  yada  geri  alıyor  SUR...) Zaten canımızı da 11 boyutlu evrende içteki açılmamış olan 7 boyuttan alı yor, öldürüyor ya da bize en yakın dost oluyor. İçimizi dışımızı, sadrlerdekileri  biliyor. İçeriden (Açılmamış 7 boyutludan) müdahaledir. Ama açılmış olan 4 boyutluya HİÇ Mİ HİÇ müdahale etmez.


Quantlardan bu kadar bahseden bir insan Allah bir kere yaratmis ve bir daha bu evrene müdahele etmemis diyor. Bugün dinsiz imansiz bir bilim adamina gidin, Quantum teorisini sorun, zerreciklerin temeli nerelere dayandigini kesin olarak söyleyemez ama an ve an birseylerin etkisi ile birseylerin meydana geldigini acik bir sekilde itiraf eder, hemde bilinci bir komut üzere. Quant alaninda bir algilayici olmadigi sürece zerrecikler belirsizlik üzere kalir, taki emir gelip bir sekle girsin. Tespit ölcüm oldugunda, kisacasi algilandigini bildigi an bir sekle girip iste burdayim diyor.

8:17 Siz öldürmediniz onları, Allah öldürdü onları.Attığın zaman da sen atmadın.....

Insanin fiillerini hareketlerini her birseyi suursuz zerrecikler kendi emirleri üzerinemi gerceklestiriyor? Belli sebep-sonuc iliskilerine (causality) bagimli birakmis olsada bunlarin an ve an islemesini saglayan yine Allah.
Hansin iddia ettigi gibi Allah yaratma olayini bir kereye mahsus yapmis degil an ve an izin vermekte!
Ana rahminde spermler nereye gidecegini nerden biliyorlar? Gönülleri yokki, Hans´in iddia ettigi o gizemli boyutlarda yokki oradan ilham alsin, hem daha henüz madde özelligi var ve bir benlik islenmemis spermlere, cünkü hangisinin yumurtaya ulasip ulasmayacagi belli degil. Bir emir üzere birinden biri girebiliyor ve hücreler bölünmeye basliyor. Sebep-sonuc iliskileri neticesinde deseniz bile neden illaki su veya bu sperm yerine ulasiyorda digeri degil?
Insanin el parmaklari yaratilirken parmaklarin arasi bosalip parmaklar zuhur etsin diye aralarindaki et parcalari (hücreleri) yok ediliyor.  Dokuz ay süresince neler olmuyorki. Bunlarin hepsi madde temelinde gelisen olaylar, sebep-sonuc iliskileri. Allah maddenin kurallarini verip bir daha karismiyorsa, bunlar nasil kendi kendine ne yapacagini an ve an nereden biliyor? Suursuz bir hücre kendi kendini intahar ediyor. Allah´in yüceligine bakin, birde karismiyor diyor Hans.

36:77 Görmedi mi insan, kendisini bir spermden yarattığımızı!Bir de bize açık bir hasım kesilmiştir o.

35:41 Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye tutuyor. Andolsun, eğer çöküp giderse, O'ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Halim'dir O, Gafur'dur.

22:65 Görmedin mi, Allah yeryüzündekileri ve denizde O'nun emriyle akıp giden gemileri sizin hizmetinize verdi! O'nun izni olmaksızın yerkürenin üstüne düşmemesi için göğü O tutuyor. Allah, insanlara karşı elbette Rauf, Rahim'dir.

Aslinda Hans´in bilim adina konustugu konular ve diger konular basli basina birer irdeleme konusu, söz gelmisken burada bir kismina degindim.

O söz konusu boyutlar kanali maddeyle hic bir ilgisi yok, quantum teorisinin temeline indigimiz zaman belirsizlik hakim, belirsizligin icinde bicim olmadigi gibi yürekte yok, bize verilen suur nereden geliyor tam olarak bedenimizin icindemi yoksa baska bir yerdenmi aksediyor, bunlarin hepsi spekulasyon konulari iken kesin tariflerle sanki herseye sahit olmus gibi cok rahat bir anlatim tarzi var. Neredeyse birde Allah benligimize nereden müdahele ettiginide tarif edecek.

Iman etmis bir bilim adami size bunlardan bahsetmez, teoretik fizik alanindaki bilim adamlari dahi metafizik alanina girmeyi istemezler.
Metafizik alanda herkes bir yorum atar ortaya. Felsefeden tutunda kisisel hiss ve algi bütünlügüne kadar, istediginiz senaryoyu cizebilirsiniz.
11 Boyutlu evren fikri Hanstan cikmadi, bilim adamlarinin ortaya attigi bir teori ürünü, bu teoriler hatta 24 ve daha fazlasinada cikti, ancak adamlar bu boyutlarin bir kismini insanin benligine tahsis etmedi, evrende gizli boyutlar olabilir, algilayamiyoruz diyorlar. Bu illaki bizlerin benlik giris cikis kanallari olacak diye bir sabitligi yok ortada.

Allah bizlere neyi yarattiysa aklin delili ile ortaya koyuyor, ama benlik konusu akil isi degil. Siz kendinizi nasil hissettiginizi matematik formülleri ile tahtaya isleyin yada fizik kavramlari ile özdeşlestirin.
Teoretik Fizik kavram ve birimleri ile insanin benligi ve müdahale yerleri tarif edilemez. Daha benligimizin tam olarak ne oldugu ve nerede oldugu sabit degilken müdahele tunellerinden boyutlarindan bahsediyor. Dogrudan metafizik bir alan, bunun ne tespiti olur nede tam tersi karsi ispati. Diger baslikta Meleklerin hangi parcaciktan yaratildiginida anlatiyor. Belki Ruhun ham maddesinide yazmistirda henüz okumamisimdir.

Saygilarla, Sinan.
Yukarı dön Göster Sinan_B's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Sinan_B
 
radyoman
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 09 mart 2005
Yer: Antigua And Barbuda
Gönderilenler: 362
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı radyoman

Alperen simdi hansin araplari asagiladigini soyluyorsun. Simdi siz  mi haklisin yoksa  Hans mi ben sadece ayetleri yazacagim . Hep beraber karar verelim.

Hucurat14. Kaletil a'rabü amenna* kul lem tü'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm* ve in tütıy'ulahe ve rasulehu la yelitküm min a'maliküm şey'a* innellahe ğafurur rahıym

Hucurat /14 Araplar "inandik," dediler. De ki, "Siz inanmadiniz, fakat inanç kalbinize girinceye kadar, 'teslim olduk' deyin. ALLAH'a ve elçisine uyarsaniz yaptiklarinizdan hiç bir seyi eksiltmez. ALLAH Bagiþlayandir, Rahimdir.

 

Bakiniz Ingilizce meallerde hep arap diye ceviriyorlar Ama bizim mealciler hep bedevi diyorlar. Sanki Allah Bedevi kelimesini  bilmiyor mu gibi.

 

Hucurat /14 The Arabs said, "We are Mu'mens (believers)." Say, "You have not believed; what you should say is, 'We are Muslims (submitters),' until belief is established in your hearts." If you obey GOD and His messenger, He will not put any of your works to waste. GOD is Forgiver, Most Merciful.

 

Bakin su ayet de Bedevi kelimesi geciyor.

Ahzab 20. Yahsebunel ahzabe lem yezhebu* ve iy ye'til ahzabü yeveddu lev ennehüm badune fil a'rabi yes'elune an embaiküm* ve lev kanu fıküm ma katelu illa kalıla

Ahzab.020 Bunlar, düşman birliklerinin gitmediklerini sanıyorlardı. Bu birlikler tekrar gelmiş olsalardı, kendileri çöllerde araplarin yanında bulunup, sadece sizin haberlerinizi sormayı dilerlerdi. Aranızda olsalar ancak pek az savaşırlardı.

Ahzab /20 They think the allies are not gone, and if the alliesshould come (again) they would fain be in the deserts withthe desert Arabs asking for news about you, and if they wereamong you they would not fight save a little.

 

 Tevbe 90. Ve cael müazzirune minel a'rabi li yü'zene lehüm ve kaadellezıne kezebüllahe ve rasuleh* se yüsıybüllezıne keferu minhüm azabün elım

 

Tevbe /90 Araplarin özür bahane edenleri kendilerine izin verilmesi için geldiler; Allah'a ve resulüne yalan söyleyenler oturdular. Onlarin küfre sapanlarina korkunç bir azap erisecektir.

 

Tevbe /90 And those among the wandering Arabs who had an excuse came inorder that permission might be granted them. And those who lied to Allahand His messenger sat at home. A painful doom will fall on those of themwho disbelieve.

 

Tevbe 97. El a'rabü eşeddü küfrav ve nifakav ve ecderu ella ya'lemu hudude ma enzelellahü ala rasulih* vallahü alımün hakım

Tevbe.097] Araplar  küfür ve nifakları her yönden, daha ileridir. Allah'ın, Peygamberine indirdiğinin sınırlarını bilmemek, onlara daha layıktır. Allah bilendir, hakimdir

Tevbe /97 The Arabs are the worst in disbelief and hypocrisy, and the most likely to ignore the laws that GOD has revealed to His messenger. GOD is Omniscient, Most Wise.

 

Tevbe 98. Ve minel a'rabi mey yettehızü ma yünfiku mağramev ve yeterabbesu bikümüd devair* aleyhim dairatüs sev'* vallahü semıun alım

Tevbe 098  Araplardan  öylesi vardır ki (Allah yolunda) harcayacağını angarya sayar ve sizin başınıza belâlar gelmesini bekler. (Bekledikleri) o kötü belâ kendi başlarına gelmiştir. Allah pek iyi işiten, çok iyi bilendir.

Tevbe /98 Some Arabs consider their spending (in the cause of God) to be a loss, and even wait in anticipation that a disaster may hit you. It is they who will incur the worst disaster. GOD is Hearer, Omniscient.

 

 Tevbe 99. Ve minel a'rabi mey yü'minü billahi vel yevmil ahıri ve yettehızü ma yünfiku kurubatin ındellahi ve salevatir rasul* ela inneha kurbetül lehüm* se yüdhılühümüllahü fı rahmetih* innellahe ğafurur rahıym

Tevbe.099 Araplardan  Allah'a ve ahiret gününe inanan, sarfettiğini, Allah katında ibadet ve Peygamberin dualarına nail olmağa vesile sayanlar da vardır. Bilin ki, verdikleri onlar için ibadettir. Allah, onlara rahmet edecektir. Allah şüphesiz bağışlar ve merhamet eder.

 

Tevbe /99 Other Arabs do believe in GOD and the Last Day, and consider their spending to be a means towards GOD, and a means of supporting the messenger. Indeed, it will bring them nearer; GOD will admit them into His mercy. GOD is Forgiver, Most Merciful.

 

Tevbe 120. Ma kane li ehlil medıneti ve men havlehüm minel a'rabi ey yetehallefu ar rasulillahi ve la yerğabu bi enfüsihim an nefsih* zalike bi ennehüm la yüsıybühüm zameüv ve la nesabü v ve la mahmesatün fı sebılillahi ve la yetaune mevtıey yeğıyzul küffara ve la yenalune min adüvvin neylen illa kütibe lehüm bihı amelün salıh* innellahe la yüdıy'u ecral muhsinın

Tevbe.120 Medinelilere ve çevrelerinde bulunan Araplar savaşta Allah'ın Peygamberinden geri kalmak, kendilerini ona tercih etmek yaraşmaz. Çünkü Allah yolunda susuzluğa, yorgunluğa, açlığa uğramak, kafirleri kızdıracak bir yeri işgal etmek ve düşmana başarı kazanmak karşılığında, onların yararlı bir iş yaptıkları mutlaka yazılır. Doğrusu Allah iyilik yapanların ecrini zayi etmez.

Tevbe /120 Neither the dwellers of the city, nor the Arabs around them, shall seek to stay behind the messenger of GOD (when he mobilizes for war). Nor shall they give priority to their own affairs over supporting him. This is because they do not suffer any thirst, or any effort, or hunger in the cause of GOD, or take a single step that enrages the disbelievers, or inflict any hardship upon the enemy, without having it written down for them as a credit. GOD never fails to recompense those who work righteousness.

 

Fetih 11. Se yekulü lekel mühallefune minel a'rabi şeğaletna emvalüna ve ehluna festağfir lena* yekulune bi elsinetihim ma leyse fi kulubihim * Kul fe mey yemlikü leküm minellahi şiy'en in erade biküm darran ev erade biküm nefa* bel kanellahü bima ta'melune habıra

Fetih.011 Araplarin savaştan geri kalmış olanları, sana: «Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu. Allah'tan bizim bağışlanmamızı dile» diyecekler. Dilleriyle, gönüllerinde bulunmayanı söylerler; de ki: «Allah size bir zarar gelmesini dilerse, yahut bir fayda elde etmenizi dilerse, O'na karşı kimin gücü bir şeye yeter? Kaldı ki, Allah yaptıklarınızdan haberdardır.»

Fetih /11 The sedentary Arabs who stay behind will say, "We have been preoccupied with our money and our families, so ask forgiveness for us!" They utter with their tongues what is not in their hearts. Say, "Who can protect you from GOD, if He willed any adversity for you, or if He willed any blessing for you?" GOD is fully Cognizant of everything you do.



Fetih 16. Kul lil muhallefıne minel a'rabi se tüd'avne ila kavmin ülı be'sin şedıdin tükatilunehüm ev yüslimun* fe in tütıy'u yü'tikümüllahü ecran hasena* ve in tetevellev kema tevelleytüm min kablü yüazzibküm azaben elıma

Fetih.016 Araplarin  geri kalmış olanlara de ki: «güçlü kuvvetli bir millete karşı, onlar müslüman olana kadar savaşmaya çağrılacaksanız; eğer itaat ederseniz Allah size güzel ecir verir, ama daha önce döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi can yakan bir azaba uğratır.»

Fetih /16 Say to the sedentary Arabs who stay behind, "You will be invited to face powerful people and to fight them, unless they submit. If you obey, GOD will reward you with a generous recompense. But if you turn away again, as you did in the past, He will requite you with a painful retribution."

 

Ingilizce meali koymamin sebebi kelime arap diye cevrilirken bizim mealciler hep Araplara olan saygilarindan BEDEVI diye ceviriyorlar.

 

Selam ve dua ile

Radyoman





__________________
43/44 Dogrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir ögüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
Yukarı dön Göster radyoman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: radyoman Ziyaret radyoman's Ana Sayfa
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Sevgili Radyoman, ilgili yazımda bu ayetlerin hepsi zaten mevcut.Ve Arap yerine bedevi de yazmadım. Hem de bu ayetler  öncesi-sonrasıyla birlikte mevcut. Sıkıntı, ayetleri cımbızla çekip almaktan kaynaklanıyor. Yazımı tekrar okumanı rica ediyorum. Ve sana soruyorum; Allah Kur'anda Arapları aşağılamış ise Hz. Muhammed de bu aşağılamanın kapsamı içinde değil mi? Resulullaha yardım eden, onunla birlikte canını malını ortaya koyan ve Allah tarafından övgüye mazhar olan güzide sahabe, Ensar ve Muhacir de aşağılık olmuyor mu?  Allah peygamber seçeceği bir insanı neden aşağılık olan etnik kökenden seçsin. Bak işin ucu nereye varıyor. Tehlike çanları işte burada çalıyor. İşte belki de Arap düşmanlığı yapanların varmak istediği nokta burası.

Ya sen de Arap bir anne babadan doğmuş olsaydın, otomatikman sende mi aşağılık olacaktın? Sende mi Kur'anı anlamamaya en layık olacaktın? Sende mi küfürde ve nifakta en şiddetli olacaktın?

Aşağılanma yada lanetlenme ancak yapılan bir filliden dolayıdır ve ancak bu fiili yapanlar mesuldür. Zaten ayetlerin devamında bu fiiller anlatılıyor ve bu fiilleri yapmayanlar İSTİSNA EDİLİYOR.

Hem dikkatini çekerim Peygamberimiz birazda yahudi malum, dolayısıyla (haşa) hem aşağılık hem de lanetlik mi oluyor Allah'ın Resulü?

Allah'ın bir milleti komple aşağılaması bir başkasını komple lanetlemesi ne kadar saçma bir durum. Senin mantığına sığıyor mu?

(Not:Burada sen diyerek Radyoman kardeşimi kastetmedim)

Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 
Sinan_B
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 95
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Sinan_B


Selam.

Alperene katilmakla beraber bende söyle birsey belirtmek istiyorum:

Ayetlerde gecen Arap genellemesi bütün irki kastetmiyor; ya bir olay üzere olmustur yada öncesinde birseyler olmustur yada ileride degismeyecek birseyleri kastediyordur, ki bunlarin hepsi fiillere dayaniyor ve sadece belli bir cemberi ele alir, bu fiillerin sahipleri genel olarak anilmakta.
Örnegin Bülent beyin icini Allah biliyor, ilerde de degismeyecegini biliyor(yani fiillerini davranislarini iki yüzlülügünü v.s.) ve Bülent bey gibi yüz kisi varsa ve bu yüz kisinin hepsi Arap ise, X Ayet neden Y aciklamayi bu yüzden yapmis diye anlayabiliriz. Eger bir Ayetin icerigi genel bir irka topluca hitap etmis olsa idi, Bülent beyin ne yapip yapmadigida önemsiz kalirdi, cünkü o´da Arap.... Yani. Zaten istisnalari vurgulayarak bu kisilere kimlerin dahil olmayacaginida belirtmis Ayetler.

Örnegin bazi Ayetler de "Ey inananlar, Ey iman edenler" deniliyor ve mükafatlardan bahsediliyor, bu bir genel seslenis, kadin erkek ayrimi olmadigi gibi irk ayrimida yok, araplardan kim iman etmisse o´da bu genellemeye dahil. Eger olayi sizin dediginiz gibi kabul etmis olsak, o söz konusu Ayetler bu gibi Ayetlerle celismis olacakti.

Dahasi, Ayetlerdeki ifadelerle araplar evrensel bir boyutla ele alinmamis,  ifadeleri ebediyete kadar arap irkinin üzerinde kaliplastirmamis Allah, eger öyle olsaydi daha farkli bir ifade olurdu ve zaten bu olayi bu sekilde kabul etmek Alperen kardesimin dedigi gibi, bu düsünceyi sürdürürde sonuna kadar gidersek Dinimizin özüyle celismeye baslar.

Alıntı:
Allah'ýn bir milleti komple aþaðýlamasý bir baþkasýný komple lanetlemesi ne kadar saçma bir durum. Senin mantýðýna sýðýyor mu?


Benim mantigima sigmiyor!

Bir millet evrensel olarak assagilanmis lanetlenmis olsa idi, cünkü Kurani Kerimin kendisi evrenseldir, o halde o irktan zuhur edecek neslin Kurani Kerimle mükellef olmamalari gerekirdi, ki, buda dogmamis bir cocugun bastan cehennemlik olmasina benzer.

Bencede biraz bu konuyu etraflica düsünmek lazim.

Saygilar, Sinan.
Yukarı dön Göster Sinan_B's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Sinan_B
 
radyoman
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 09 mart 2005
Yer: Antigua And Barbuda
Gönderilenler: 362
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı radyoman

Sinan_B Yazdı:

Selam.

Alperene katilmakla beraber bende söyle birsey belirtmek istiyorum:

Ayetlerde gecen Arap genellemesi bütün irki kastetmiyor; ya bir olay üzere olmustur yada öncesinde birseyler olmustur yada ileride degismeyecek birseyleri kastediyordur, .............Bencede biraz bu konuyu etraflica düsünmek lazim.

Saygilar, Sinan.

Ben sinan dosta katiliyorum bu yazilardan sonra gidip Aibergin araplarla ilgili butun chatlerine baktim.  Bence Arap derken Arap kulturunden bahsediyor. Yoksa Arap irkindan degil. Yoksa kendisi de Arap olan Peygamber  ve sahabelerin cogu ovulurken Arap irki asagilanmaz.

Allahın emri şu: ARAPLIĞI BIRAKIN diyor. Mesela Tevbe Suresi 97 ve 98 gibi. Tevbe suresi ARAPLARA geldi. Irki birakamazsin ki, ancak icinde yasadigin Arap kulturunu birakabilirsin.

Selam ve dua ile

Radyoman



 



__________________
43/44 Dogrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir ögüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.
Yukarı dön Göster radyoman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: radyoman Ziyaret radyoman's Ana Sayfa
 
Sinan_B
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 mart 2005
Yer: Germany
Gönderilenler: 95
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Sinan_B


Selam Radyoman.

Anladigim kadariyla bu olayi tartisma alanina iten kavramlarin kendisidir. Son bir ikidir buraya sözkonusu kisilerin kopyaladigimiz yazilarinda Ayetleri bünyesinden koparip kavramlardan yararlanmislar.

Alıntı:
Allahın emri şu: ARAPLIĞI BIRAKIN diyor. Mesela Tevbe Suresi 97 ve 98 gibi. Tevbe suresi ARAPLARA geldi. Irki birakamazsin ki, ancak icinde yasadigin Arap kulturunu birakabilirsin.


Arap kültürünü birakin denmiyor, yanlis algiliyor yada yorumluyorsun. Araplarin ortaminda gelistigi icin Ayetler araplara hitap ediyor. Kurani Kerim Türklerin icinde bir Insana vahyedilmis olsa ve ayni davranislar o ortamda gelisse ikaz konusu Türkler olacakti.

Allah´in Dinini geleneksellerinizin arasinda yozlastirmayin manasinida cikarabilirdin örnegin. Bence olay birazda bu gercege dayaniyor.
Dinimizi kültürlerin etkisinde birakarak degil, saf bir sekilde uygulamamiz lazim, araplari geneliyle ele alip onlar bunu yapamamis diyemeyiz.

Kisi zaten kendisi bilmesi lazim, bulundugu kültürünün hangi yönü Din´i ile bagdasmiyor. Arap kültürü tamamiyla kötü diye birsey yok, bunada dikkat cekelim. Kurunun yaninda yasta yanar biliyorsunuz.

Saygilar, Sinan.
Yukarı dön Göster Sinan_B's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Sinan_B
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Selam Arkadaşlar.

Aslında bu konu Hans'ta da tam netleşmiş değil. Bir karmaşa mevcut. Yani ayetlerde Allah 'Arapları' mı aşağılamış yoksa 'Araplığı' mı yada hiçbiri mi? Hans bir iki yerde Konunun 'ARAPLIKLA' alakalı olduğundan bahsederken bazı yerlerde de 'ARAPLARLA' alakalı olduğunu söylemiş. Biryerde de ikisiyle de alakalı olmadığına temas ederek "eğer Kur'an Türklere indirilmiş olsaydı ilgili ayetlerde el-Arabü(Araplar) yerine el-Etrakü(Türkler) denilecek ve aşağılan biz olacaktık" diyor. Gel de anla... Aşağıdaki kısımlar Aiberg'in chat kayıtlarından;

1-) ASLOLAN ARAPLIĞI BIRAKMAKTIR: "Allahın emri şu: ARAPLIĞI BIRAKIN diyor. Mesela Tevbe Suresi 97 ve 98 gibi. Tevbe suresi ARAPLARA geldi. Besmele bile konmadı başına. Araplar surenin adını değiştirip Tevbe dediler."

2-) KONUNUN ARAPLARLA YADA ARAPLIKLA ALAKASI YOK: "Kur'an'da böyledir işte... Orijinal bir Orta Asya diliyle indirilseydi, batılı Oğuzlar olarak "kıç" kelimesini kullanan bir Allah'ı anlayamayacaktık. Hele ki Kur'an İstanbul Türkçesi ile inseydi, biz KUREYŞLİ ambargosu uygulayacak ve kıç , don kelimelerini Kur’an'dan atacaktık. Yani mealini başka verecektik. Bizim alfabemiz 29 Harf, oysa Azeri ve Çağatay alfabeleri 32-37 sesten oluşuyor (Azerice'yi izleyenler bilirler). Biz de Kureyşliler gibi tutup onu 29 harfe indirecektik. Mesela Q harfini atacaktık. Oysa Kadı ve Kedi derken ikisi ayrı iki K'dir, vs. vs. Bu kez Rabbimiz "El Etrakü... " (Türk’ün çoğulu Etrak’tır) diye bizi aşağılayacaktı. İyi ki Türkçe gelmemiş Kur'an... Araplar ile biz yer değiştirirdik. Allah bu kez bizi aşağılardı. "

3-) ARAPLAR LANETSİZ AŞAĞILIKTIR: "Allah Arapları yerden yere vuruyor ama, Kuranı onların dilinde indiriyor. Allah Yahudileri "Dünyalara üstün kıldık" diye övüyor ama L A N E T L İ Y O R. İblisi lanetlediği gibi... Araplar lanetsiz aşağılık, Yahudiler lanetli ama ÜSTÜN diye gösterilmiştir Kuranda."  

 

"Allah Arapları tüm kavimler içinde YERDEN YERE VURUYOR. En şiddetli kafir ve münafıklar diyor. Kuranı bile anlamamaya en layık bunlardır diyor. Arapların Arapça bilmediğini (Bakınız Danimarkalı ben biliyorum) yazıyor."

 

"Ayetleri salak Araplar oradan oraya sürüklemişler. Salak diyorum çünkü Allah daha çok hakaret ediyor."

 

"Allah Kuranı en aşağılık kavim olan Arapların en aşağılık kabilesi olan KUREYŞe indirdi... Ve içlerine RESULULLAH gibi bir GÜZELLİĞİ de koyarak... Aliyi de vererek... Resulullah ve Ali birer istisnaydılar."

 

Görüldüğü gibi bir konuda üç ayrı/birbirine aykırı yorum var. Çözebilen varsa bana da izah ederse sevinirim. 

 

Bir de konu Türkleri övmeye gelince Hans efendi ayetle(!) de yetinmiyor. Fikrini desteklemek için 'siyerde geçtiği gibi' şeklinde bir laf ediyor. Ne demek bu Allah aşkına. Böyle bir sözün siyerdeki varlığına rastlamadım ama bir söz hadislerde geçerse kötü de siyerde geçerse iyi ve makbul mü? Bence bu, laf canbazlığından başka birşey değil. Eğer anlayışını destekleyecekse yada anlattığın konu içinde dolgu malzemesi olabilecekse -nerede var olduğu bile belli olmayan- sözde Resullullaha ait "Türkçeyi öğrenin, çünkü Türkçede SALTANAT vardır" şeklindeki bir sözü kullanmak da bir beis yok anlaşılan. Nereden bakarsanız bakın kuru ve yavan bir ırkçı yaklaşım bence. Hans'ın bir chatinde geçen ilgili kısım şu:

 

"Maide 54: Allah, yakında, kendilerini sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı boynu bükük, kâfirlere karşı başı dik bir topluluk getirecektir. Bunlar Allah yolunda savaşırlar, hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allahın, dilediğine yönelttiği bir lütuftur. Allah, yaratılışı ve yarattıklarını genişletir, her şeyi bilir. BU AYET GELDİĞİNDE Resulullaha soruldu. SİYER der ki: O zaman Resulullah, "Türkçeyi öğrenin, çünkü Türkçede SALTANAT vardır". “Yani bu millet kimdir? Türkler midir?” diye kuşku duyulmayacak biçimde Resulullah SİYERdeki sözünü söyledi.
Türkün karakteri:
Kendilerini sevdiği ve kendisini seven, Müminlere karşı boynu bükük, Kâfirlere karşı başı dik, Bunlar Allah yolunda savaşırlar, Hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allahın, dilediğine yönelttiği bir lütuftur. “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”, derken şimdiye kadar şöven olduğunu düşünenler, ARTIK DÜŞÜNMEYİN. Siz KURANDAN onaylısınız. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE (O kadar millet dururken, boşuna mı TÜRKLÜĞÜ seçtim)."

 

O halde, Allah'a Hamd olsun ki Türk'üz, Ne Mutlu Türküm Diyene

 

 

Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats